Multimedya : Deniz
Deniz
Uzaktan gelen kapı gıcırtısı beni fazlasıyla ürküttü. Bir gün buradan çıkabileceğimi düşünmek bana hep buradan çıkamayacağım gerçeğini hatırlatıyordu .Bir gün bu gerçeğini biteceğini biliyordum, ama o gün ya çok uzaktaydı ya da çoktan geçmisti.
Bir gün yine soğuk yetimhane yatağında kendimi ısıtmaya çalıştığım bir gece kapının gözü aniden açıldı.Yatağımdan daha soğuk olan bakışlarıyla uzaktan bana bakan kızıl saçlarıyla ve ince kaşlarıyla geldiğimden beri hiç güldüğünü görmedim.Nejla ablaydı bu."Ne oldu nejla abla.Beni korkuttun." Korku dolu gözlerle Nejla ablaya bakıyordum. Yetimhane müdiresiydi. Bazen çok korkutucu olabiliyordu.
"Benimle gel deniz" sesinde garip bir tını vardı. İyi mi yoksa kötü mü bir haber vereceğini kestiremiyordum.
İçimde birçok duyguyu aynı anda yaşamaya başladım.Birazdan yaşayacağım şey ya buradan kurtulmak ya da uzun bir süre burada kalmaya devam etmekti.Nejla ablanın soğuk elleri canımı acıtıyordu.
"Nejla abla kolum acıyor." dedim titrek bir sesle . Kaç yıldır umursamadığı gibi şimdide umursamıyordu beni.
"Konuşma sadece yürü!" Bu tepkisi beni şaşırtmamıştı. Her zaman böyleydi Nejla abla. Soğuk ve ilgisiz. İşinizi titretecek kadarda duygusuz.Uzun koridoru hızlı adımlarla yürüyerek sonunda müdürün odasındaydık.Gözlerim dolmuş bir şekilde müdürün ağzından çıkacak tek bir kelimeyi bekliyordum.
"Kurtuldun sonunda mutlu musun ?" Bunu öyle ifadesiz söylemişti ki benim karanlık kuyuma kurtuluş olan bu kelimeleri algılamakta zorlanmıştım.
"Ne!" şaşkın ve anlamamış bir şekilde bakıyordum Müdürümüze.
"Kurtuldun diyorum salağa yatma."
"Ben ne diyeceğini bilemiyorum.Gidecek miyim gerçekten buradan ? Ne-ne zaman gideceğim peki ? "
"Yarın çıkacaksın şimdi odana git. Sana bir miktar para vereceğiz sonra cehennemin dibine kadar yolun var. Bakalım buradan o kadar kurtulmak istediğine deyecek mi ? Emin ol Deniz pişman bile olabilirsin."Onu duymamış gibiydim. Benim iyiliğini mi istiyordu yoksa buradan gitmememi mi ? Hoş buradan gitsem onların yararına olacaktı.
"Dışarda seni nelerin bekleyeceğini bilmiyorsun." tekrar bana böyle bir imada bulunmuştu. Sanmıyorum.Dar koridorlar,tavandan düsen damlalar,sert rüzgarların estiği bu yerden daha iyi bir yer olmalıydı dışarıdaki hayat ,belki de böyle düşünen tek kişi bendim.
********
Genç adam oturmakta olduğu koltuğa biraz daha yaslandı. Yüzündeki sert mizacı yanında çalışanları korkutuyordu. Aslında sert mizaçlı biri değildi. Yaşananlar onu böyle yapmıştı.
Önündeki ahşak masaya bakarak konuşmaya başladı."Herşey hazır mı ?" Soğuk sesi içlerini üpertmişti adamların .
"Evet efendim. Herşey istediğiniz gibi."
Adam yavaşça kafasını sallayıp odada olan korumalara eliyle çık işareti yaptı.
Herşey harika olacaktı. Ona çektirilen bütün acıların hesabını alacaktı adam. Dudağının kenarı kıvrıldı. Bu iş çok eğlenceli olacaktı..
*****&EGE
"Oğlummm! Ne zaman geleceksin gel artık." Annemin güzel tınısı kulağıma gelmişti.
"İyiyim sağol annecim sen nasılsın ?" Biraz sitem etsem fena olmazdı galiba.
"Dalga geçme benimle hem burada neler var neler ?"
Sesini muzip bir tona bürümüştü . Genellikle bu tonu bana bir hediye vereceği zaman kullanırdı.
"Hmmm! neler varmış?"
"Gelde gör be oğlum". Annenin keyifli sesi gittikçe sitemli bir sese dönüşmüştü. Birazda hüzün saklıydı o şefkatli seste.
"Peki benim elimde ne var sence " Neşeli bir ses tonuyla söylemiştim bunu.
"Ne var oğlum çatlatma anneni ? " Meraklı sesini duyduğumda keyifli bir şekilde gülümsedim.
"İstanbul bileti !! "
"Ay oğlum gerçekten mi ? " sesi çatlamıştı haklıydı nerdeyse 5 aydır görüsemiyorduk. Babamıda özlemiştim zaten.
"Sürpriz annecim hadi babamada selam söyle. Görüşürüz"
"Görüşürüz oğlum çabuk gel .Çok Özledim seni."
O kadar içten söylemişti utanmasam bende oturup ağlayacaktım.Telefon konuşmasından sonra annemin hediyesini ne yalan söyleyeyim meraklanmıştım. Küçükkende böyleydim zaten bana alınan süprizi illaki önceden görmek zorundaydım. Yada illaki bir ipucu olmak zorundaydı.
Eski anılarımı hatırladığımda keşke Amerika ya hiç gelmeseydim diyorum. Sanki İstanbul da okul yoktu ? Ama ne yapacaksın işte burada okumayı çok istemiştim.Birazda ergenlik dönemleri bilirsiniz aileden uzak kalma,ben büyüdüm havaları felan. Aileme küçük bir hediye aksam fena olmazdı. Sokaklarda geze geze hediye bakmaya çıkmıştım.
Eve geldiğimde saat 12'yi çoktan geçmişti.Sıcak bir duştan sonra kendimi yatağa attım yarının hayalini kurarken uykumun esiri oldum.
~~~~~~
"Oğlum geleceğini daha yenimi haber veriyorsun." Kutayın sitemli sesini duyduğumda yüzümü burusturdum. Yinede gülümsemeden edemedim. Kuzenim olurdu kendisi . Her zaman en yakınım olmuştur Kutay. Uçağımın anonsunu duyduğumda.
"Abi kapatmam lazım uçağa bineceğim orada görüşürüz."
Bakalım evde beni nasıl bir süpriz bekliyordu ? Kulaklıklarımı takarak başımı koltuğa yerleştirdim.Uzun bir uçak yolculuğunun ardından indiğimde ilk annemi aradım benim bu kadar çok gelmemi isteyen annem nedense telefonlarıma cevap vermiyordu.Telefonu cebine atıp sürprizi yerine getirmek için taksi tutup eve doğru yola çıktım.
Özlemiştim İstanbul'u.. Kokusunu havasını belki insanlarını. Ama bugün değişikti İstanbul kasvetliydi sanki. Umutsuzluk vardı havasında hüzün taşıyordu. 5 aydır görmediğim için garip gelmişti galiba..
Sonunda evin önüme gelmiştim nuran teyzeyi çamaşırların arasında farkedince annemin ve babamın nerde olduğunu sordum ama sanki bugün herkes beni yanıtsız bırakmakla görevlendirilmiş gibiydi. Elimdeki bavul gittikçe ağırlaşmaya başladı. Bavulumu eve bıraktıktan sonra merdivenlerden inerken cep telefonunun sesi apartmanda yankı yapmıştı.
"Alo buyrun!" Tanımadığım bir numaraydı.
"Ben İstanbul cinhangir ilçe emniyet müdürlüğünden komiser Burak Kılıç. Ege sezginle mi görüşüyorum? "
Eminet mi ? Polislerle daha yeni ayak bastığım yerde bir işim olmayacağına göre aklıma daha kötü şeyler geliyordu.
" Evet benim ne oldu ?" sesim tedirgindi ne olmuştu ki ?
" Cihangir emniyet karakolluğuna bekleniyorsunuz. "
"Neden ? Oraya gelmem için bir sebep olmalı . Ailem . ailememi birşey oldu ? Lan birşey söyleyin "
" Ege Bey sakin olun bu telefonla söylenebilecek bir şey değil, öğrenmek istiyorsanız acele edin lütfen "Umarım İstanbul. Umarım geldiğim gibi kazık atmamıssındır bana. Umarım geldiğim gibi mutsuzluğu tattırmıyorsundur bana.
Yoksa vazgeçerdim.Herşeyden herkesten vazgeçerdim İstanbul.Feyza&Feyza&Didem.
Evet evet 3 kişi yazıyoruz. Bence harika oldu vote verirseniz seviniriz :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Gözlü
Historical FictionTıkılmış olduğun o yuvandan çık ve bir bak dışarı. İnsanların dış maskesinin güçlü olduğunu ama iç dünyasının yıkılmış bir harabeden ibaret olduğuna bak Deniz gözlü.. Çık ve bir tat aşkın tadına... Tadarsan bir daha bırakamassın ama. Çık ve bul ,ge...