1.Bölümde bazı değişiklikler oldu. İlerleyen bölümleri anlamanız için açıklayıcı olacaktır. İyi okumalar :*
Ege
"Ne yapıyorsunuz lan orada ! "
"Sanane bak işine"
Birisi kızı tutmaya çalışırken öbürleri üstüme geliyordu.Tek kişiydim ama halledebilirim diye düsünürken gözümün üstüne gelen yumrukla yere yığıldım.
"Hadi koçum ikile senle uğraşamayız"
Hızlıca ayağa kalkıp adamın anlına kafa attım yanındaki gelerek beni tuttu öteki ise yerden ağır ağır kalktı sinirlendiği belliydi cebinden çakısını çıkartarak alaylı bir gülüşle üstüme doğru geldi.
"Noldu Korktun mu"
"Çok korktuk!"Arkadan gelen sese doğru döndüğümde kutayın olduğunu anladım ben arkamdakine tekme atarak onun yere yığılmasını izlerken kutay deli gücüyle öbürünü yere yatırmış adamı kum torbasına çevirmişti kızın yanındaki korkup kaçmaya başladı adamlar yerde hareketsiz yatıyordu.
"Lan sen beni mi takip ediyorsun"
"Yok oğlum tesadüf hem ben gelmeseydim haşat edeceklerdi seni"
"Tabi -tabi hem sen gelmeseydin de ben hallederdim"
Kafamı çevirdiğimde kızı yatarken gördüm tabi ya biz onu unuttuk kutayda sanki düşüncelerimi duymuş gibi
"Oğlum kızı unuttuk lan "
Diyerek hızla kızın yanına gitti.Yüzü solmuştu sarı saçları omuzlarında aşağıya dökülmüştü okka bir burnu vardı.Gözleri ne renkti acaba? kendine gel ege yardım et ve yolla şu kızı kucağına alarak kutayın arabasının arka koltuğuna koydum kutay sürücü koltuğuna geçerken bende yanına oturdum
"Abi ne yapacağız kızı ? "Diye sordu kutay
"Sokakta bırakacak halimiz yok herhalde .Sizin eve sür" Kızı kendi evime götüremezdim ailemden sonra eve adımımı atamıyordum. Kilit vurmustum anılarımıza, aile kokusuna. Sanki o kapıyı açarsam herşey uçup gidecekmiş gibi hissediyordum. Gözlerimin dolduğunu hissettigimde başımı yola doğru çevirdim . Gözlerimi silerek derin bir nefes aldım .Alışmalı mıydım ? Hep böyle olacaktı farkındaydım. Her zaman bu yüreğimde o büyük yarayı o suçluluk duygusunu taşıyacaktım. Kutayın sesiyle kendime geldim.
"Abi sakin ol." dedi yatıştırıcı bir sesle o an fark ettim ellerimi yumruk yaptığımı.İyim gibisinden bir hareket yaptım. kutayda yavaşça arabayı evin önünde durdurmuştu zaten.
"Kızı sen taşı" dedim birde bu kızla uğraşamazdım. "Tamam abi"
Gibisinden mırıldandığını duydum.Umursamadan evin kapısını açıp kızı bırakması için kenara çekildim.Kutay salondaki üçlü koltuğa kızı yavaşça yatırdı,bizde kendimizi tekli koltuklara bıraktık.
"Yoruldum lan " dedi kutay küçük bir tebessümle karşılık verdim.
"Birşeyler istermisin kardeşim ?"
kızdan başımı çevirip kutaya baktım. Hayır anlamında kafamı salladım.Tekrar kızı incelemeye koyuldum. sarı saçları vardı,üzerinde çok eski kıyafetler.Hayır kirli değildi ama eskiydi kıyafetleri.Bir süre sonra kutay elinde kupa kahvesiyle diğer tekli koltuğa oturdu.
"Uyandığında ne yapacağız"
"Bilmiyorum kutay ."
Kafamı tekrar kıza çevirdiğimde gözlerini kıpırdattığını gördüm gözleri ışığa alışması için gözlerini ovuyordu bir yandan evi incelerken bir yandan' da kalkmaya çalışıyordu.İşte o an gördüm gözlerini,deniz mavisi gibiydi...Deniz
Allahım nerdeydim ben? yumuşak bir şeyin üzerinde yatıyordum yavaş yavaş gözlerimi açarken bir yandanda kalkmaya çalışıyordum.Gözlerimi tam anlamıyla açtığımda karşımda iki erkek gördüm.İrkilerek koltuktan geriye doğru gitmeye çalıştım.Birisi beni dikkatle incelerken diğeri bana samimi bir şekilde bakıyordu.
"Korkma sakin ol !" dedi gülümseyerek ağızım kurumuştu.Samimi olan çocuk yanındaki sehpanın üzerinde olan surahiden bir bardak su verdi.İlk önce tereddüt ettim almak için en son olanları hatırlayınca ürkmem çok normaldi.Bardağı yavaşça elime alıp bir yudum su içtim kahverengi gözleri olan çocuk bana hala baktığını hissediyordum.Gözlerimiz birbirine değdiğinde bu çocuğun beni kurtaran çocuk olduğunu hatırladım yanındaki çocuk sessizliği açıklamak ister gibi benimle konuşma başladı.Diğer çocuğa tekrardan baktığımda bir eli çenesinde bana bakarak bir şeyler düşünüyordu hala.Bu gerçekten çok rahatsız ediciydi.
sesimi toparladığımda esmer olan çocuğa baktım.
"Şey ben burada ne yapıyorum. Yani"
"O olaydan sonra bayıldın bizde seni egeyle eve getirdik.Bu arada ben kutay dediğim gibi yanındaki de ege yakın arkadaşım" utanmıştım,resmen insanlara yük olmuştum.Ege denilen çocukta bana pek iyi bakmıyordu zaten.
"Teşekkür ederim" dedim çekingen bir sesle
"Ama benim gitmem lazım yani sizede rahatsızlık verdim" dedim mahcup bir gülümsemeyle egeye hiç bakmıyordum.
"Aynen rahatsızlık verdin"
Ege denilen çocuğun tarafından ses gelince şaşırdım.Söylediği cümleyle utandım. Cidden ne bekliyordum ki ?
"Ege nasıl konuşuyorsun abi ya ! bu arada ismini sormadım ismin neydi?"
"Deniz" diye mırıldandım daha sonra aklıma yanımda bulundurduğum param aklıma geldi hemen ceplerimi yokladım.
"Ne arıyorsun"
"Param vardı .Ben bir otelde kalsam olur yani paramı arıyordum."
"Paranın cebinde olması imkansız"
dedi ege.Yavaşça ona doğru döndüm.
"Neden?" diye sordum.
"Sen az önce tecavüze uğrayacağını Unutuyorsun galiba?" dedi soğuk ve sert sesiyle.Doğru az önce masumluğumu
verecektim ama bunu bu kadar acımasızca söylemesi içimi acıtmıştı.
"Abi kendine gel" Ege onu duymamış gibiydi.
"Ya seni kurtarırken bize de bir şey olsaydı Deniz?" dedi soğuk sesiyle ismini bastırarak söylemişti. Allah aşkına bu çocuğun derdi neydi?
" Ege sen odaya git istersen kardeşim! "dedi uyaran sesiyle.
" Git şunu otele mi nereye yerleştireceksen yerleştir. Durmasın artık şurada"
Bir darbe daha atmıştı bu sözlerle bana.
"Bak" dedim sakin ama onun gibi soğuk çıkarmaya çalıştığım sesle
"Beni kurtardın Teşekkür ederim. Belki benim yüzümden birşey olacaktı. Onun içinde özür dilerim.Ama bana böyle davranamazsın.Tamam mı?" güçlü durmaya çalışmıştım ama sonlara doğru sesim titremişti.
"Sana böyle davranmam için ismini duysam yeter. ve ayrıca sen kimsin ki?"
Alaycı bir gülüş belirdi yüzünde tanımadığım bir yabancı tarafından defalarca kırıldı kalbim.
" küçük genç kızların sokakta tek başına salak gibi gece kadar duran üç tane itin tacizine uğrayan zavallı bir kızsın"
Çenelerimi sıkmıtım ben hiç bir zaman zavallı olmamıştım. Bu güne kadar hep kendi ayaklarımın üzerinde durmuştum.
"Ben zavallı değilim" dedim tek tek kelimelerin üstüne basarak.
"Sokakta yerde yatarken pek zavallıydın kusura bakma" alaycı bir şekilde dudaklarını büktü.
Gözlerinden bir damla yaşın geldiğini hissediyordum cidden ben ona ne yapmıştım ? yoksa herkese mi böyleydi.Daha fazla dayanamadim.
"Deniz gel ben seni götüreyim bir otele" kırgın bakışlarım tam hedefimin üzerindeydi. Bir an gözlerinde pişmanlık görür gibi olmuştum ama hemen o duyguyu yok etmişti.Bir şey demeden kapıdan dışarıya çıktım kutayda peşimden gelmişti sokağa çıktığım anda kaldırıma çöktüm.Ellerimi yüzüme kapatıp ağlamaya başladım.Yanıma kutayın oturduğunu farkettim beni kendine çekti.sarılmıyordum ellerin hala yüzümdeydi.Daha yeni tanıdığım bu çocuğa sarılarak ağlamam ne kadar doğruydu bilmiyordum ama çok iyi hissetiriyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Gözlü
Historical FictionTıkılmış olduğun o yuvandan çık ve bir bak dışarı. İnsanların dış maskesinin güçlü olduğunu ama iç dünyasının yıkılmış bir harabeden ibaret olduğuna bak Deniz gözlü.. Çık ve bir tat aşkın tadına... Tadarsan bir daha bırakamassın ama. Çık ve bul ,ge...