Bölüm 5

149 6 3
                                    

Çağkan'dan

Gözlerimi açmak istiyordum, ama başaramıyordum. O kadar yorgundum ki.. Kemiklerimin her biri kırılmış gibi bir acı da hissediyordum ayrıca. Zorlukla ayaklandım. Gardrobumun altındaki raftaki kıyafetlerimi bir kenara itip kasaya ulaştım. Şifremi girdim. '687023' bu rakamlardan hep nefret etmişimdir. Ama bir daha umutmayacağım da kesin. Bu yaşadıklarımdan sonra...

Kendi düşüncelerimi bir kenara itip kasanın içindeki dosyaları elime aldım. Kasayı kapattım, ve yatağımın üzerine geçip bağdaş kurdum. Rastgele bir sayfa açtım.

DENEK 1342144 - 02.05.2010
Enjekte edilen son sıvı deneğin yüz, kol, ve bacak çevrelerinde morarmaya neden oldu. Denek kendini yenileyene denk üzerinde herhangi birşey uygulanmayacaktır.

Duygu LERMAN

Ve kapattım. Bunlar idrak etmesi imkansız şeylerdi. Ne deneğinden bahsediliyordu? Eğer bunlar insanları kullanıyorlarsa ne kadar hırpalıyorlardı? Morluklar oluştuğunu, ve deneğin kendisini yenilemesinden bahsediyordu ama kedi kendini istediği zaman yenileyebilen ne vardı ki bu dünyada?

Dosyayı kasaya yerleştirdiktdn sonra aşağıya indim. 'Kayla'nın' yanına. Ona bu ismi takmıştım çünkü, bu dünyaya göre çok temiz kalıyordu. Bu dünyaya ait olmadığını ele veren gözleriydi.

Korkuyordu, heyecanlanıyordu, seviniyordu, üzülüyordu, kırılgandı...
Cesurdu, hırçındı, inatçıydı, ve güçlüydü de...

Bunların hepsini aynı anda taşımak zordur. Hatta imkansızdır. Ama o başarıyordu. İyi değildi, kötü ise hiç değildi.

O, beyaz bir yalan gibiydi. Bir şeylerin yolunda gitmesi için söylenmiş, ama yalan büyümüş ve durum kötüleşmiş...

Kayla'dan

Başımda beni uyandırmaya çalışan bir varlık vardı.

"Kayla ne yapıyorsun?"
Burmuma dokunup yanaklarımı sıkıyordu.
"Çağkan, tersimi dün gördün bak pismiş değil mi? Şimdi, seni tersimle baş başa mı bırakayım yoksa sen beni uykumla mı baş başa bırakırsın?"
Bu kadar uzun bir cümleyi sabah sabah nasıl kurdum ben acaba ya?
"Kayla?"
"Ne var!"
"Derhal kalbimi terk et!"
"Anlamadım?!"
Gözlerimi kocaman açmış ona bakıyordum.
"Kalbimi sıkıştırıyorsun. Rahatlar mısın?"
"Uyku uyumama izin ver o zaman!"
"Yeter be kızım! Kalp malp boşver sıkışsın o, sen bir kalksana bir yere götüreceğim seni bak."
"Nereye?"
Sesim boğuk çıkmıştı çünkü yüzüm yastığa gömülmüş zor nefes alıyordum.

Yastığımı çekip almıştı. Ve de örtümü.
"Ya ama ya!"
Yere düşen minderlerden birini suratına doğru fırlattım.
Ve tabii ki-
"Iska."
Kollarımdan tuttu ve beni kaldırmaya çalıştı. Yine omuzundan sarkıttı beni aşağıya doğru.
"1 gün yapmadın içinde kaldı değil mi!"
"Kayla, zor dokunuyorum zaten, bir sus!"
"Dokun diyen mi var, bırak! Ayrıca-"
Dedim işaret parmağımı havada sallayarak "benim adım Kayla değil!"

Bu cümlemden sonra beni küt diye yere bıraktı.
"Nd yapıyorsun ya?"
"E bırak dedin. Ayrıca bir sobayla ilişki yaşıyormuşum gibi hissediyorum kendimi, kızım seni kutuplara yerleştirseler buzulları eritirsin be!"
"Ha-Ha ne kadar da komiksin sen ya!"
"Neyse ne, şimdi giyin üstüne başına bişeyler. Sonra bir avm ye uğrayıp oradan da sinemaya geçeriz. Sonra acıkırsak-"
"Avm derken? Sinema?"
Kurduğu son cümleden iki kelime bilmiyordum.
"Şaka yapıyorsun!"
Alayla karışık bir kahkaha atıyordu.
"Şaka değil mi?"
Soruya doğru yönelmişti.
Yüzüne bön bön baktığımdan olsa gerek "Ciddisin." dedi ve noktayı koydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YalanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin