Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz:
Bölüm şarkısı: Gülben Ergen&Mustafa Sandal-Şıkır şıkır
Karanlık gecenin sessiz bir yolun ortasındaydım düşünüyordum nerede yanlış yaptığımı ama bulamıyordum.
Sırtımı duvara yasladım kafamı sayamayacağım kadar çok kez duvara vurdum ama olmuyordu beni sevmiyordu.
Daha ne yapabilirdim bilmiyordum dikkatini çekebilmek için herşeyi yaptım girmediğim kılık kalmamıştı.
Aşk hayatıma beklemediğim ve hazır olmadığım bir anda gelmişti beni adeta bir uçuruma sürüklemişti.
Ben bu ateş de yanacağımı bile bile ona gittim onu sevdim, ona değer verdim.
Herneyse artık eve gitmem gitmem gerekiyordu annem elli kere aramıştı beni eve gidince her an terlik savaşı çıkabilirdi.
Issız ve dar sokaklardan geçerek eve gittim yine ama yoldayken izleniyormuş hissine kapılmıştım ama bu çok saçma kim neden benim gibi birini izlesin ki.
Kendi kafamın içinde düşüncelerimle boğuşurken kendimi evin önünde buldum.
Cebimde anahtarı aradım ama yoktu evden çıkarken almayı unutmuştum mecbur zile basmak zorundaydım.
Annemin dırdırını çekmeye hazırlandım ve zile bastım kapı anında açıldı annem resmen beni bekliyormuş hazırda.
Annem hemen başladı tabi saydırmaya "kızım nerdesin kaç kere aradım seni ya bu kadar mı önemsizim senin için haber verme gereği bile duymadım sorumsuz olmayı bırak artık Betül" annem resmen nefes almadan söylemişti bunları her zaman ki gibi.
"Üzgünüm anne meşguldüm açamadım bir daha olmaz" dedim ve içeri girdim direk kendi odama geçtim.
Kıyafetlerimi çıkarıp bir köşeye attım pjimalarımı giydim yatağa geçtim yastığımı aldım yüzüme bastırdım ve çığlık attım aşırı rahatlatıyordu.
"Of of bıktım yaşamaktan ya" diye sızlandım ve onuru düşünürken uykuya dalmıştım bile.
"Kız kalk artık kalk saat kaç oldu geç kalıyosun okula kalk" bir anda nerde olduğumu idrak edemedim daha ayılamadığım için "of anne noluyor ya sabah sabah bağırma tamam kalktım işte"
"Allahım ne günahım vardı sen bana bu kızı verdin bana" söylenmeye devam ederek odamdan çıktı bende hemen okul formalarımı giyip evden çıktım.
Her sabah birazcık geç kalkıyordum çünkü onur da geç kalkıyordu onunla giderken karşılabilmek için bende geç kalkmaya başladım hatta onun gittiği yoldan gitmeye başladım yani onu görebilmem için bunları yapmam gerekiyordu.
Çaktırmadan onuru bekliyordum kesin evden daha yeni çıkmıştı geç saatlere kadar dışarda sürterse olacağı bu.
Sonunda onuru yolun başında gördüm onu beklediğimi çakmasın diye yavaştan yürümeye başladım o hızlı yürüdüğü için yetişmişti zaten.
Arada ona kaçamak bakışlar atıyordum birkaç kere yakalandım ama olsun daha da tecrübeli olmaya çalışıyorum.
Telefonumu açtım ve cemre'yi aradım en yakın arkadaşımı hatta annem cemre'yi kendi kızı gibi görür ona da nasihatlar veriyor.
"Alo efendim aşkımm" cemre'nin yılışıklığına göz devirdim "öylesine arıyım dedim ne yapıyorsun diye"
Cemre cık cık cık diye ses çıkardı ve "öf yine o şerefsiz ultra yakışıklı abimi sormak için aradın dimii neyse ben sana vereyim raporu dün yine çıktı her zaman ki gibi dışarı baya geç saatler de geldi eve öyle yani rutin hayatı başka bişey olmadı".Ha ben size söylemeyi unuttum onur cemre'nin abisi ama ikisi hiç benzemiyor birbirlerine bu konuda emin olabilirsiniz.
Tam cemre'ye cevap vericektim ki şarjım bitti telefonum kapandı "sikeyim y-" derken cümlem kesildi çünkü tökezleyip yere düşmüştüm hem de onur'un önünde rezillik.
Hemen yerden kalkmaya çalıştım ama dizimin acısından kalkamadım yol küçük taşlarla donatıldığı için dizim acımıştı.
Yanımda birini hissettiğimde gözlerimi kapattım lütfen düşündüğüm kişi olmasın diye içimden diledim ve gözlerimi açıp yanıma baktım onur yanımda duruyordu.
"Hey iyi misin" dilim düğümlenmişti sanki konuşamıyordum kendime geldikten sonra "Şey iyiyim dizim dışında" onur güldü elini dizime koydu "yürüyebilecek durumda mısın seni okula götürmemi ister misin".
"Aynı okuldayız zaten onur" şaşkınca gözlerime baktı "sen beni nerden tanıyorsun peki".
Gözlerimi kaçırdım "okulun kantinin de görmüştüm seni bir kere ordan tanıyorum şimdi aklıma geldi işte"
"Peki şuan arabam yanımda değil seni kucağımda götürmem gerek hafifsin zaten ha tabi istersen götürürüm teklif var ısrar yok"
"Ya sana zahmet olmazsa götürsen iyi olur aslında devamsızlık yapmamam lazım" beni kucağına aldı "peki gidelim bakalım ufaklık".
Evet bu bölüm bu kadar bugün biraz morelim bozuktu tamamen ona dayanarak içimden kitap yazma isteği geldi ama ne yazacağımı pek bilemedim ortaya böyle bişey çıktı.
Vote atıp yorum yaparsanız sevinirim.