Eren, okuldan çıktıktan sonra acele bir şekilde Jean'nın evine gitti. Ne yapacağını bilmediği bir durumdaydı şuan. O yüzden onun düşüncesiyle en iyisi Jean'a gitmekti.
Şuan aklını kaçırmış kadar acele eder gibi bir hali vardı.
Yine aceleci bir tavırla ve sinirle kapıyı açtı.
"Sen mi geldin kancık- yani Eren?" diye sordu Jean, salonda oturup, uzanarak televizyon izlerken.
"Evet, ben geldim amcık!" Eren sinirle söylenirken koridorun en başında olan odaya, Jean'nın odası, yöneldi.
Eren'nin sesi o kadar kuvvetli ve yüksek çıkıyorduki Jean yerinden sıçramaya hazırladı kendini.
Titana dönüşecek sanırım.
"Lan!" Jean, yediği küfürle ve ağır sesin gelmesiyle Eren'nin peşinden gitti ve ona yetişmeye çalıştı.
Eren, o kadar agresif duruyorduki, nefes alışından bile başına kötü bir şeylerin geldiğini yoldan geçen teyze bile anlayabilirdi.
Jean, Eren evine girdiğinden beri onun yüzünü görmemişti fakat her halinden berbat bir şeyler olduğunu anladığına emindi, apaçık.
Eren hışımla Jean'nın yatak odasının kapısını açtığı sırada Jean sonunda Eren'e yetişebilmişti.
"İyi misin?" merakla sordu Jean, cidden neler olduğunu o kadar merak ediyorduki babasını yiyebilirdi şuan, o derece.
"Değilim oğlum değilim." Eren, Jean'nın dolabından bulduğu kapşonluyu hızla kafasından geçirirken söylendi huzursuz bir şekilde. Az çok üstünü düzelttikten sonra derin bir nefes aldı ve yakındığını belli eden sesler çıkardı.
"Anlatsana, ne duruyorsun?" Jean hafif kızgın bir ifade ile konuştu bu sefer.
Eren'nin çatılmış kaşlarını görünce daha da işkillendi.
"Anlatmakta kolay değilki!" Eren resmen haykırıyordu, sesinin ne kadar yüksek çıktığının farkında olmadığına emindi Jean.
Sonunda Eren tam anlamıyla patladı.
"Ya ben ne yapıyorum ya cidden? Mal mıyım? Ah, doğru! Bunu sormaya bile gerek yok! Hiç tenezzül bile etmemek lazım! Kıza 'twice - yes or yes' sözünü not kağıdına yazıp, daha yan yana oturalı bir salise olmuşken, notu ona vermek nedir ya? Benim bu kıza aşık olmamam lazım Jean. Ne yapıyorum ben ya? Neden böyle hissediyorum? Söyle bana Jean, söyle. Ben demiyor muydum 'Ondan nefret ediyorum, ondan nefret ediyorum.' diye. Al o nefret götünde patladı Eren, iyi bok yedin gerizekalı. Jean sana şunu söylemem gerek ki, birinden çok nefret etme, aşık olursun 'şekil e' gibi sıçarsın sonra. Of!"
Eren bunların hepsini nasıl tek nefeste söylemişti? Jean'nın aklı şuan burada kalmıştı.
Ama nasıl olduysa, kelimesi kelimesine Eren'ni anladı.
"Ciddi misin? Aş-" Jean duraksadı.
"Kime aşıksın olum sen?" Jean'nın mallığı Eren'i zorluyordu.
Sanki zorlayan hiçbir şey yokmuş gibi!
"Boşver!.."