Talip

-6-

Seokjin

Gözlerimi alan güneşle gözlerimi açtım ve yerimde dikleştim, ne kadar zamandır uyuyorum ben? Hemen yataktan kalktım ve namjoon'un beni yatırdığı odadan çıkarak alt kata indim. Tezgahta kahvaltı hazırlanmış ve bir not vardı

"yeni evine hoşgeldin lan orospu çocuğu ne diyor bu?" diye kendi kendime sordum

Etrafa bakındığımda ne çantam vardı ne de dün giydiğim kıyafetler üzerimdeydi, nasıl bir işin içine düştüm allahım ben. Allahım ne olur kurtulayım vallaha bir daha erkeklerin yüzüne dahi bakmıyıcam. Korkuyorum telefonum nerde abim nerde?

"uyanmışsın" dedi kapıdan giren namjoon

"lan piç eşyalarım nerde?"

"eşyaların mı vardı?" diye sordu gözlüğünü düzelterek

"öldürürüm seni namjoon hemen evime götürüyorsun beni ya da götürme çık ben giderim" dedim ve üstüne doğru yürüdüm

Beni tek hamlede sırtlanarak balkona çıkardı

"manzaranın tadını çıkaralım sevgilim" dedi yanağıma öpücük kondurarak

"ben senin sevgilin falan değilim namjoon kendine gel" dedim onu ittirerek

"seni ne kadar özledim chris bilemezsin" dedi saçlarımı okşayarak

"chris falan değilim ben kim seokjinim SEOKJİN"

"bu kadar şaka yetmez mi güzelim?" gülümsedi arsız köpek

"BEN SENİN SEVGİLİN FALAN DEĞİLİM TAMAM MI APTAL SENİN SEVGİLİN ÖLMÜŞ ÖLMÜŞ TAHTALI KÖYE GİTMİŞ TAKINTILI SAPIK S-"

Kafama yediğim vazo ile yere düştüm ama hızla ayaklandım ve dış kapıya koştum,kapıyı var gücümle zorladım. Gözyaşlarım çoktan akmaya başlamıştı, gücüm tamamen tükendiğinde mermere yaslanmış beni izleyen namjoon'a döndüm ve diz çöktüm

"namjoon nolur bırak gideyim özür dilerim gerçekten sevgilin hakkında öyle konuşmak istemezdim ama o ben değilim lütfen namjoon kendine gel" dedim hıçkırıklarımı yutarak

"ah benim güzel sevgilim kendini hırpalıyorsun" dedi bana doğru eğilerek

"namjoon"

"şşş gel de yaralarını temizleyelim" dedi beni kucağına alarak

"İNDİR BENİ" diye bağırarak vursam da ittirsem de hiçbir fayda etmedi ve namjoon beni uyandığım odaya geri sokt

"bak senin için bir sürü kıyafet aldım istediğin bir şey olursa söylemen yeter sevgilin senin için her şeyi alır" dedi beni yatağa bırakarak

"namjoon lütfen" dedim gözyaşlarımı silerek

"ne giymek istersin bak bu pijamalar tam senlik"

"APTAL PİÇ KURUSU" yatağın yanındaki lambayı kaldırarak ona fırlattım ama ona değmedi bile

O ise sakince yanımda geldi ve üzerimdeki tişörtü uçlarından tutarak çıkardı, ardından beni geriye doğru yatırdı ve ellerimi kafamın üstünde sabitledi. Nefesini karnımda hissedebiliyordum tabi kafamdan akan kanları da 

"namjoon yapma nolursun söz kimseye bir şey demem bırak gideyim lütfen" dedim son çare

"sen benimsin chris tekrar beni bırakamazsın" dedi göğüs ucumu hafifçe ısırarak

"kaçmıyıcam söz bak her gün buluşurum seninle sevgilin gibi davranırım yemin ediyorum"

"şşş çok fazla konuşuyorsun chris" dedi beni tekrar dik hale getirerek

"namjoon"

"kafan çok acımış olmalı sevgilim daha dikkatli olmalısın" dedi vazodan dolayı kanayan kafama ithafen

Çekmeceden bir ilk yardım çantası çıkardı. Önce yavaşça sildi kanları, temizledi ardındansa sardı.Sonrada ona fırlattığım lambaya yanaştı 

"namjoon" dedim kısık bir sesle

"ah ben bu lambayı hallederim sen in kahvaltını yap hadi" dedi lambayı kaldırarak

"namjoon"

"adımı mı ezberliyorsun sevgilim?" diye sordu kahkaha atarak

"allah belanı versin" dedim ve alt kata indim

Bir çıkış yolu bulmam lazımdı, balkondan atlasam ya ağır yaralanır hareket edemem ya da ben kalkana kadar gelip beni yakalar. Öldürmeyi denesem, kapıyı nasıl açacağımı bilmiyorum ki ne anahtarı var ne bir şeyi siktiğimin kapısı

"ne düşünüyorsun öyle?" diye sordu arkamdan bana sarılarak

"kapının anahtarı nerde amınakoduğum"

"ah sevgilim sence ben mal mıyım kapımız şifreyle açılıyor ve bil bakalım şifreyi sadece kim biliyor?"

"sen tabi ki amınakoduğumun çocuğu seni"

"düşünmedim mi sanıyorsun? seni tekrar elimden kaçırmayacağım tekrar ölmemen için elimden geleni yapıcam ölümden kaçabilirsin ama benden asla" dedi gülerek

"şansımı sikeyim kafamı sikeyim abimi sikey-"

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve geri çekildi, HOŞUNA GİTMEMESİ GEREK SEOKJİN KENDİNE GEL

Suratına tokadı yapıştırdım ve tezgaha ilerledim, ellerini saçlarım arasından geçirdi ve saçlarımı kavradı. Kafamı geriye göğsüne doğru çekti ve kulağıma eğildi

"sabrımı zorluyorsun bazen" diye fısıldadı

"sabrını da seni de sikeyim"

"bu ilişkideki baskın karakteri unuttun sanırım" dedi bir pis bir gülümsemeyi ve beni kendine doğru çevirerek sırtımı tezgaha yasladı

"şaka yaptım gerçekten şakaydı" dedim gülümsemeye çalışarak

ÖLÜP GİDİCEM AMINAKODUMUN DELİSİNİN ELİNDE

"kızmadım ki sevgilim ben sana kızar mıyım hiç?"

"kızamazsın" dedim kollarımı boynuna dolayarak

Allahım sen bana yardım et nolur. Abi, çocuklar ne olursunuz bulun beni. Korkuyorum

"sarılmakla affettiremezsin kendini" dedi ellerini belime sararak

"hmm nasıl affettirebilirim" dedim numaradan

İLLAHA SİKECEK

"o da senin bilmen gereken şey güzelim" dedi belimi okşayarak

Kafamı geriye doğru çektim ve dudaklarımı dudaklarına bastırdım, ipleri benden alarak alt dudağımı dişleri arasına aldı. Benim aksime hızlıydı, hırslıydı, özlemle doluydu. Özlemini duyduğu dudaklar benim dudaklarım değildi oysa...