seokjin
Ne zaman uyudum, neden bu kadar zaman uyudum bilmiyorum ama yanımda yatan adamın kafası bozuk bir manyak olduğunu biliyorum.
"günaydın sevgilim 2 gün oldu sonunda uyandın korkuttun beni" dedi tek eliyle yanağımı okşayarak
"doktor çağırsaydın aşkım belki hastayımdır"
"senin doktorun benim" dedi dudaklarımı öperek
"sabah sabah modundasın" dedim gülerek
Şurdan bir kurtulayım namjoon senin var ya yedi sülaleni sikicem, elaleme rezil edicem seni
"sen yanımdayken hep modumdayım" dedi ve beni ezmeyecek şekilde üstüme çıktı
Gülümseyerek izledi bir süre sadece sonra üst dudağımı dudakları arasına aldı, uzun bir süre sadece öpüştük. Elleri tşörtümden içeri girdi ve belimi kavradı, tenimi okşadıkça ateşim çıkar gibi oluyorum. Hafif dikleştim ve kollarımı havaya kaldırdım tişörtümü çıkarması için, sanki bunu bekler gibi hızla çıkartıp attı tişörtümü. Ben tekrar öpüşmek için uzandım ve fakat o geri çekildi ve tek eliyle beni geri yatırdı, eğildi ve göğüs ucumu ısırdı hafifçe.
"namjoon acıdı" dedim elimi ağzıma kapatarak
Isırdığı yeri öptü ardından dilini gezdirmeye başladı etrafında, istemsizce ağzımdan dökülen inlemelerle birlikte dil darbeleri daha da hızlandı. Öbür göğüs ucumu da parmakları arasında kıstırdı ve oynadı bir süre ardından bu kez onu emmeye başladı. O kadar iyi hissediyorum ki üstümdeki piçi ittirmek bile gelmiyor içimden.
"namjoon öpücük" dedim dudaklarımı büzerek
Hafif gülümsedi ve uzanarak dudaklarıma öpücük kondurdu tam uzaklaşacakken ve kollarımı boynuna doladım ve öpücüğü uzattım. Yerlerimizi değiştirdim ve artık üstte olan benim, üstündeki siyah tişörtün uçlarını kavradım ve çıkarttım. Boynundan karın kaslarına doğru öpücükler dizdim ben bunları yaparken namjoon ellerini kalçama kenetlemiş beni izliyordu. Onun yaptığı gibi göğüs uçlarından birini emmeye başladığımda kalçamı hafifçe sıktı ve inledi. Ön sevişmeyi daha fazla uzatmak istemediğimden hafifçe geriye gittim ve namjoon'a gülümsedim, eşofmanın üzerinden oldukça belli olan aletinin üstünü öptüm ve dilimi etrafına gezdirdim.
"siktir" demekle yetin namjoon ve ellerini saçlarımın arasına soktu
Tam daha ahlaksız şeyler yapacakken bir anda karnımdan bir gürültü koptu ve namjoonla göz göze geldik
"gülme sakın" dedim sinirli bakmaya çalışarak
"bakma öyle yüzün kırışacak" dedi yüzümü elleri arasına alarak
Gülmemek için kendini zor tutuğunu gördüm ve kafamı geri çektim, oturur hale geldim ve çiçek oldum. Böyle otururken istemsizce onunla sevgili olmanın ne kada güzel olduğunu düşündüm, gerçekten beni seviyor olsa her şey başka olurdu
"ne yapsam ki bu çiçeği evimin en güzel yerine mi koysam?" diye mırıldandı beni kucaklarken
Bacaklarımı beline kollarımı da boynuna doladım, beraber alt kata indik. Resmen bu manyakla güzel günler yaşıyoruz
"ne yemek istersin?" diye sordu tezgaha oturtarak
"buranın manzarası ne güzelmiş" diye sordum arkamdaki camdan manzarayı incelerken
"öğlen yürüyüşe çıkalım mı?"diye sordu saçlarımı öperek
ulan chris ne ballı adammışsın lan piç kurusu şöyle manitam olsa ölür müyüm?
"olur" dedim ben de ona sırnaşarak
"söyle bakalım şimdi chris bey ne yemek istersin?"
İçimde bir yerlerde bir şeyler kırıldı ama umarım o şey kalbim değildir orospu çocuğu namjoon seni.
"hmmm mısır gevreği" dedim kafamın üstünde ampul varmış gibi yaparak
"yok beğenmedim çok sağlıksız"
"o zamannnn pizza"
"bu saatte" dedi kaşlarını kaldırarak
"ya ben sağlıksız beslenen biriyim namjoon" dedim dudak büzerek
"omlet yapıyorum" dedi saçlarımı okşayarak
Benden uzaklaştı ve köşede asılı önlüğü taktı, bir şeyler yapmaya başladı ama sonuç kırılan iki kase ve altı yumurta
"ben de harika bir şeyler hazırlayacaksın falan sanmıştım tavırlara bak aşırı aşçı vibe almıştım senden rezil herif" dedim tezgahtan inerek
Süt dökmüş kedi gibi geri çekildi ve bana dudak büzdü
"ben yaparım" dedim saçlarını okşayarak
Önlüğünü çıkardı ve bana taktı, önce etrafa verdiği hasarı ortadan kaldırdım ardından da omlet ve kendi tarifim olan soslu ekmeklerden hazırladım. O da itaatkar bir çocukmuş gibi bahçedeki masaya malzemeleri taşıdı. Her şey bittiğinde ben de bahçeye yanına indim
"bahçede masa olduğunu bilmiyordum"
"her gün yeni bir bilgi" dedi göz kırparak
" lisedeki fizik hocama benzedin" dedim korkmuş gibi yaparak
"genelde fizik tanrısına benzediğimi söylerler aslında ama" dedi kahkaha atarak
"ne şakacı adamsın be namjoon" dedi alayla
Ellerimi tuttu ve gövdesinde gezdirmeye başladı, derince yutkundum. Allahım bu insansa biz neyiz
"tamam anladık harikasın"
"kızardın" dedi burnumu sıkarak
"ellerin kocaman"
"bilirsin elleri kocaman olanın başka şeyleri de kocaman olur"
"namjoon ben senden bir şey isteyebilir miyim?"
"iste bebeğim sen lütfen benden hep bir şeyler iste" dedi bana sarılarak
Ölmüş adamı kıskanıcam şimdi
"telefonumu alabilir miyim? abim merak etmiştir" diye sordum
O KADAR ROL YAPTIM YETER
"ben de kahvaltıda veririm diye düşünmüştüm"
"namjoon çok seviyorum seni" dedim kucağına atlayarak
"polis işini çoktan hallettim yani arkadaşlarına da desen bizzatta arasan bulamayacaklar" dedi gülerek
"piç kurusu" diye fısıldadım
"e hadi kahvaltıya" dedi neşeyle benden ayırlarak
İştah bıraktın sanki ya
_________________________
ben bu fici unutmuşum ĞFKDERGTĞHYTKREĞFGHKJYĞTRED
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Talip
Fanfictionkardeşinin hep kötü sevgililerinin olmasından yakınıp ona bir sevgili arayan Seokjoong ve kardeşine talip olan ölmüş sevgilisine takıntılı mafya namjoon "manzaranın tadını çıkaralım sevgilim" dedi yanağıma öpücük kondurarak "ben senin sevgilin falan...