Gizli _part 2
Minho:M
Seungmin-S
Seungmin'nin anne-babası :Sa - Sb
Üstümü giyip dışarıya çıktım. Açıkçası sıkıntı çekeceğini düşünmüyorum. Köpüşümün anne babası beni çok sever yani babalar küsmeden önce öyleydi. Evlerimiz arasında çok yoktu. Hatta hiç bir şey yoktu. Yan yana sayılırdı.
Kapının önünde kendimi bulduğumda, üstüme son kez çeki düzen verdim. Sonrasında kapıyı açmamla büyük gülümsemeyle beni sevgilim karşıladı demek isterdim elbette ama hayır öyle olmadı.
Olan şey yakamdan çekip beni sarsan bir Seungmin'di.
S:Minho! Rahat davranma! Öldürürüm seni!
Sitemli çıkan sesi aynı zamanda sessizdi de çünkü evdekilerin duymasını istemiyordu. Soğukkanlı biriyim. Yani sanırım? Her neyse bu davranışı kendi gerilediği halde ben sakin kalınca açığa çıkan bir tavırdı.
Takılacak konu bu değil.
Asıl takılacak konu:
Seungmin böyle çok ateşli.
Hayır o hep ateşli.
Arkasından topuklu ayakkabının tok sesi gelmeye başlayınca üstümü düzeltti. Arkasından heyecanlı bir ses:
-Hoşgeldin, Minho!
M:Hoş bulduk.
Sb:Gel oğlum sen uzak dur Seungmin'den. Gerilmiş o. Sanki seni tanımıyoruz.
S:Baba!
Gülümsedim. İşte Seung gerilecek ne var?
Sa:Kapıda kaldın Minho, hadi içeri geçin. Sanki ilk defa görüşeceğiz.
Sb:Haklısın birtanem.
Bej renkli koltuklara dağıldığımızda, her zamanki sohbetler - babalar küsmeden önce-dönmeye başladı. Buraya kadar gayet iyiydi. Hatta o kadar iyiydiki bence gelmişken Seungmin ile nişanı halletmeliyim.
Abartı oldu kabul.
Ama her neyse konu Seungmin.
Bir süre sonra yemek masasına geçtiğimizde bu menüyü hazırlayan kişinin babamın en yakın arkadaşı olan Bay Kim olduğunu şöyle anladım:
Babamın en sevdiği yemekten, onun yanında içtiği en sevdiği içeceğe, onun yanında yediği-içtiği her şeyi gödüm.
Bunun iyi ve kötü yanları var tabi.
İyi olan şey babam gerçekten mükemmel bir arkadaşla sahipti.
Kötü yan babamın bayıldığı bu yemekleri hiç sevmem.
Şimdi bir şey daha fark ettim. Bu kötü sanırım.
Seungmin ellerini alnına dayamış ofluyordu.
Ve bu da (sanırım?) demek oluyor ki babasına bunu açıklamaya çalışmış ama o kabul etmemişti.
Yine bir şekilde bölüyorum bu olayı ama bölmem gerekli
Çünkü söyleyeceğim şey şu ki:
Seungmin bu haliyle de çok ateşli.
Sanırım onu karşımda kahverengi kulakları olan tatlı bir köpekli eşofman takımı ile görsem bile bunu derdim.
Her neyse.
Yemek aşamasını geçince derin bir nefes aldım. Bugün sevmediğim şeyleri ilk defa yemiştim. Ama onu yemesem tekmeyi yiyecektim?
Tekrar küçük bir bir sohbet ardından kalktım. Tabiki sohbetin çoğunluğu ben ve Seung hakkındaydı.
Kapıdan sıcak bir şekilde geçirildikten sonra yavaş adımlarla bahçeyi geçtim. Normalden yavaş yürüyordum çünkü Seungmin'di peşimden geleceğini biliyordum.
I know
You know
Lee Know
-Lee minho!
-Kim Seungmin!
-Ne gevşek adamsın sen!
-İnsan sevgilisine aşkım, bebeğim falan der benimki gevşek adam diyor.
-Hah, bebeğimmiş ya annem ters bir soru soracak diye ödüm patladı!
-Şimdi rahat mısın bebeğim?
-Evet.
-Dolaşalım mı biraz? Gerçekten bu sefer ailemizin görmesinden korkmadan...
-Bu sefer onlardan korkmadan...
