0.7

69 5 34
                                    


-Mike-

- - -

02:45

-Küçük bir patlama sesi yükseldi tekrar.Genç kadın çatıların üzerinden atlayarak sesin geldiği yöne doğru gidiyordu.

Bacağında ki yarayı umursamadan içinde ki sesi dinledi.Onu bulacaktı,o buradaydı.

Bir kaç adımın ardından bir çatının üzerinde durdu ve aşağıya doğru baktı.Her şey bitmişti geç kalmıştı.Hiç kimse yoktu.

Yavaş ve dikkatli adımlar ile aşağıya indi.Onu yine bulamamıştı.Yıkılan köprüde gezdirdi gözlerini.

-Seni tekrar görmek ne güzel abla.

Genç kadın sesin geldiği yöne doğru çevirdi kafasını.Şaşırmış bir yüz ifadesi ile baktı karşısında ki kişiye.

-Mike.Bunu sen mi yaptın?

Erkek kardeşini gördüğüne elbette mutlu olmuştu.Buraya gelirken de bunu umut etmişti ama aklının bir köşesinde ise bunları yapanın erkek kardeşi olduğu geçince,bu soruyu sormamayı beceremedi.

-Oh açıkçası evet.Sonuçta sende aynı şeyleri yapmıyor musun?O adama katlanamadığın için Gusion ın teklifini kabul etmedin mi?

Hanabi yavaş adımlar ile kardeşine yaklaştı.Ona sarılmak istiyordu fakat Mike ın ona karşı bir öfkesi olduğu belliydi.

-Pardon sen Gölge Tarikatında ki şu çocuk yüzünden kabul etmiştin teklifi değil mi?

Hanabi derin bir nefes verdi ve sağ elini erkek kardeşinin omzuna koydu.

-Mike.Olanlar ile onun hiç bir alakası yok.Benim de artık onunla bir alakam kalmadı.

Mike ise ablasının gösterdiği sevgi ve özlem belirtisini elini iterek tepki verdi.

-O zaman bana bir açıklama yaparsın değil mi sevgili ablacığım?

Hanabi iki kolunu da göğsünde birleştirdi.O haklıydı.Ona bir açıklama borçluydu fakat bunu yapamazdı.Erkek kardeşini tehlikeye atamazdı.

Bir köşeye oturdu ve gözlerini yere dikti.

-Sana bu konuda hiç bir şey söyleyemem.Seni daha fazla tehlikeye sokmak istemiyorum.

Mike sözler üzerine daha çok sinirlenmişti.Bakışları o kadar deliciydi ki her an bir şey yapabilecekmiş gibi.

-Sadece şunu bil Mike.Teklifi kabul etmemin sebebi ne o adam ne de Hayabusa yüzünden.Gitmiş olabilirim.Fakat bu seni sevmediğim anlamına gelmiyor.Senin için her zaman geldim bunu biliyorsun.Her zaman gelmeye de devam edeceğim.

- - -

İkisinin konuşması yarıda kesilmişti.Çünkü polis merkezinden çoktan bir ekip olay yerine gelmişti bile.

Lesley arabadan indi fakat kınında ki silahını çekemedi.Elleri titriyordu adeta.Vücuduna çarpan soğuk havayı hissetti.Hava ne zaman bu kadar soğuk olmuştu ki?

Genç kadın sonunda kendini biraz toparladı ve konuşmak için ağzını araladı.

-Bunu senin yaptığını söyleme.

Hanabi düz bir ifade ile kafasını olumlu anlamda salladı.Suçunu itiraf etmişti.Daha doğrusu kardeşinin işlediği bu suçu üstlenmişti.

-Üzgünüm Lesley.Fakat bunu yapmak zorundaydım.

Genç kadın cebinde ki kelepçeyi yavaşça çıkardı ve en yakın arkadaşının bileklerine geçirdi.Ellerinde ki titremenin kesmesi için her şeyi denedi fakat bir türlü sakin olamıyordu.

-Neden inkâr etmiyorsun.

Ona inanmıyordu Lesley.Onun böyle bir şey yapabileceğini hiç bir zaman düşünmedi.Aklının bir köşesinden bile geçmedi.

-Haptığım bir şeyi inkâr edemem.Tebrikler.Bir aydır aradığın kişiyi yakaladın.

- - -

03:21

Sorgu odasında boş duvarlara bakıyordu genç kadın.En son buraya Hayabusa yı sorgulamak için girmişti ve tekrar buraya geldi.

Sorgu odasının kapısı açıldı ve şerif yardımcısı içeri girdi.Bir süre etrafı inceledi.Gözlerini kamerada ve sıkı duran kelepçeler de gezdirdi.

Daha sonra ise kapıyı kapatıp oturdu.Karşısında ki genç kadına baktı.

-Dosyan baya kabarıkmış genç hanım.

Hanabi derin bir iç çekti ve karşısında ki kişiye baktı.

-Kim olduğunu açıklayacaksındır umarım.

Adamın yüzünde küçük ve sahte bir gülümseme belirdi ve kollarını göğsünde birleştirdi.

-Ben Ling.Buraya yeni görevlendirilen şerif yardımcısıyım.

Genç kadın göz devirdi.Çünkü bunları söylerken Ling alaycı bir ses tonu kullanmıştı.

Elbette ki karşısında ki kişinin kim olduğunu biliyordu.Daha doğrusu onun bir şerif yardımıcı olmadığını biliyordu.

-O zaman sana Claude ile bol şans dilerim.

Genç adamın yüzünde ki gülümseme bir anda soldu.Geldiğinden beri Claude ile uğraşmaktan bıkmıştı fakat en kötüsü onun maymunuydu.

-Genç hanım.Umarım Kızıl Tarikat'a gönderileceğinin farkındasındır.Bildiğim kadarı ile orada ihanetin bedeli idam olması gerek değil mi?

Hanabi küçük bir gülümseme ile olumlu anlamda salladı kafasını.Daha sonra ise camın arkasından onları izleyen en yakın arkadaşına baktı.

Buradan çıkıcaktı.Bunu ikisi de biliyordu.

.
.
.
.
.
.

-592 kelime-

~𝙎𝙝𝙚𝙧𝙞𝙛𝙛~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin