Sabah olmuştu.Sanki dünki yaşananlar rüyaymış gibi hissediyordum.Dalgın dalgın otururken "Kızım gel hadi kahvaltıya,Harry'i de çağır olur mu!" Diye gelen ses yerimden sıçrattı.
Harry'nin olduğu odanın kapısını tıkladım,ses gelmedi.Birdaha tıkladım.Yok yine ses gelmedi.
"Harry..Şey müsait misin?Gelebilir miyim?"
Çok mu ağır uyuyordu?Yoksa uykusunda öldü mü bu çocuk.En sonunda kapıyı aniden açtım.Yatak boştu,odada Harry yoktu.İki saat boş odaya bağırdığıma mı güleyim,Harry'nin nerede olduğunu mu düşüneyim bilemedim."Anne Harry nerde odada yok?"
"Nasıl yok?" dedi annem bi telaşla."Ne oldu acaba nere gitti çocuk başına birşey gelmemiştir değil mi?" diye soru yağmuruna tuttu bizi.Nereden bileyim canım bende telaşlandım, annemin sorularının içinden sıyrılıp montumu aldım ve kapıya çıktım.İleri siyah ceketli birisi oturuyordu.Bu Harry'di,ceketinden tanıdım.Yanına gittim.Dalıp gitmişti uçurumun dibinde.Uçsuz bucaksız dağlara bakıyordu.Yanına oturdum.Hafifçe dönüp bana baktı,sonra tekrar önüne dönüp derin bir iç çekti.Bir süre ikimiz de birşey diyemedim.Zaten Harry fazla konuşkan değildi.Bende ona ne desem bilemedim.Daha dün bi anda evimizin önünde üstü kanlar içinde gelip ailesinin öldürüldüğünü ve peşinde büyük ihtimalle silahlı tehlikeli adamlar olduğunu anlatan bir çocuğa ne diyebilirim ki?
Dün geldiğinde eli ve üstündeki tişörtü kan içindeydi.Annem ona bir gömlek vermiş.Eskiden Harry'nin şuanki yaşında bir kardeşim vardı.Ama kanserden ölmüştü.Annem Harry'e onun kıyafetini vermiş.Nedense Harry'nin üstünde kardeşimin gömleğini görünce kendimi tuhaf ama mutlu hissettim.Çünkü kardeşimin yüzünü hiç hatırlamıyorum.Hatta görmedim desem yeridir.Birkaç fotoğraftan başkası yok ama fotoğraflar da çok puslu ve yüzü tam belli olmuyor maalesef.
En sonunda bir yerde başlamam gerektiğini hissettim ve
"Erkenciymişsin" dedim
Sonra bi anda kendimi salak gibi hissettim "Erkenciymişsin" ne ya diye kendimi sorgularken Harry bana baktı.Gözlerimin içine bakıyordu.Dondum kaldım.Ne desem bilemedim.Üç kelime döküldü ağzımdan;
-Konuşmak ister misin?
Harry gözlerini benden kaçırdı ve yere baktı,uçurumun dibinde oturuyorduk.Esen rüzgar bizi kucaklıyordu."Korkuyorum"
Harry dünden sonra ilk defa konuşmuştu.Çünkü dün nereden geldiğini ve ne olduğunu bile zor anlatmıştı ve söyledikten sonra tek kelime etmemişti.
Ne desem bilemedim,bende onun gibi dağları izlemeye başladım.
"Sanırım gitmem lazım"diyen sessiz ve solgun üç kelime döküldü havaya.
Bi anda Harry'e döndüm
"Neden?Nereye gidiyorsun?O adamlar çok tehlikeli hiçbir yere gitme nere gideceksin hem?"
"Zaten bu yüzden gitmem lazım. 'Tehlikeli' "
Ne diyorsun anlamıyorum.Tehlikeliyse neden gitmen gerekiyo-
"Çünkü sizi tehlikeye atmış olurum!"
Donup kaldım.Ne diyeceğimi bilemiyordum.
"Neden peşimdeler,benden ne istiyorlar bilmiyorum,beni bulup öldürebilirler ama benim yüzümden sizin canınızı da yakarlarsa işte o zaman ölmüş olurum"...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL DENEY
AventuraBir cadı köye yerleşip köydeki herkesi lanetlemiştir. Köy halkı ona adeta tapmaya başlamıştır. Bir kişi hariç...