15

18.7K 1.6K 536
                                    

biz geldikkk

*

-Can-

Birkaç adım uzaklıktaki bedenin bana yaklaştığını fark ettiğim her an daha da gerilirken karıncalanam avuç içlerimi sıkmak istemiş, düştüğüm için soyulan derimin sızlamasıyla bunu bile yapamamıştım.

Korkuyordum. Garip bir heyecan da vardı üzerimde. Heyecanımın sebebini az çok anlayabiliyordum ama neden korktuğum hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Belki temas ettiğimiz zaman hissedeceğim hisleri öngörebilmekti bu korkunun kaynağı, belki de evine gittiğim zaman kendimi açıklamak zorunda oluşumdu.

İkisi de kalbimi deli gibi çarptırıyor, gerilmeme yol açıyordu.

Siyah eşofmanı ve üzerindeki oversize siyah tişörtüyle öylece çıkmıştı dışarı. Kaşları çatıktı, arada bir gözlerini kaçırsa da genel olarak nasıl olduğumu inceliyordu.

Uzun kirpikleri altında parlayan kahverengi gözleri, yüzüne uygun fakat büyük sayılabilecek burnu, dolgun dudakları...Emir yakışıklıydı. Gerçekten, çok yakışıklı bir çocuktu.

Gözünün altındaki minik ben onu yakışıklı bulmamın başlıca nedenlerinden biriydi. Her zaman düzeltmeye çalıştığı halde hep dağılan yumuşacık saçları da öyle.

Belki de uzun ve ince parmaklarıyla utangaç bir tavırla alnını kaşıdığında yüzünün aldığı o şekilden dolayıydı. Bilemiyordum, bu liste uzayıp gidecek gibiydi.

Sonunda aramızdaki mesafeyi bitirip tam önümde durduğunda gözlerimde oyalanmadan tozlanmış sırt çantamı aldı yerden. İtiraz etmeme kalmadan tek omzuna astı.

"Emir..."

Konuşmama bile fırsat tanımadan belime sarılan koluyla beni kendine çekmesi ve diğer kolunu da bacaklarımın altından geçirerek kucağına alması bir oldu.

Mesajlaşırken kucağıma alacağım dediğinde bunun şaka olduğunu sanmıştım.

"Ağır mıyım?" diye sorarken tek amacım belimi sımsıkı kavramış kolunu düşünmemeye çalışmaktı. Çıplak bacaklarıma temas etmesinden bahsetmiyorum bile.

"Çok." dedi, şaka olduğunu belli eden ses tonuna rağmen yüzü ifadesizdi. "Belim koptu."

"Yalancı. Aldın hop diye."

Her adımında bedenlerimizin biraz daha birleştiği yetmiyormuş gibi sert göğsüne başımı yaslamak adına müthiş bir istek duymaya başlamıştım.

"İkimizin ilişkisinde yalan söylemek benim görevim değil."

"Ben de yalan söylemedim hiç." anında savunmaya geçerken bir kolumu omzuna sararak dikleşmeye çalıştım. Çok güzel kokuyordu. Bir anda yanağından öpsem abartı mı olurdu acaba?

"Hmhm, aynen."

"Hatalar yaptım evet ama yalan söylemedim."

Ses tonum sandığımdan daha buruk çıkmıştı ve Emir de bu konunun beni ne kadar üzdüğünü anlamış gibi boğazını temizlemişti.

Eve iyice yaklaştığımızı anladığımda kendime engel olamadan oflayarak omzuna sardığım kolumu sıkılaştırdım. Gerçekten, bana neler oluyordu bilmiyorum ama burada oldukça rahattım ve inmek istemiyordum.

"Emir..." diye mırıldandım, başımı göğsüne bırakırken. "Çok güzel kokuyorsun."

Gerildi. Küçücük iltifatım yüzünden tüm bedeni anında gerildi ve birden beni kucağında hoplatarak bedenimi yükseltti.

Platonik • [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin