Yani şuan kitabımın gizemli dünyasını keşfetmemin tam sırasıydı.
❦︎
kımse okumuyo ama yınede attıb
okuyan varsa yorum yapsıb ya cokuzuluyom👎🏽
❦︎
Kitapda bir gariplik olduğunu biliyordum, yani şuan olağandışı şeyler yaşayacağımı da. Ancak sakinliğimi korumalı ve mantıklı düşünmeliydim. Çözmek istiyorsam bunu da yapmak zorundaydım.
Çantamı açıp içindeki kalemi aldım. Çok asildi. Onu dik bir şekilde masaya bıraktım. Ucundaki mürekkep tenekesi kalemin dik durmasını sağlıyordu.
Böylesine bir kalemi şans eseri kütüphanede bulmam da heyecanımı iyice körüklemişti.
Kitabı çalışma masamın çekmecesinden aldım ve kalemin yanına, masaya koydum.
Kitapdaki taş hafif parlamaya başlamıştı! Kaşlarım çatıldı. Neler oluyordu?
Kalemi teneke kutusundan çıkardığım an onun taşının da parladığını gördüm.
Kendimi bilim kurgu filmlerinde gibi hissediyordum. Sanki her şey bir yazar tarafından seneryolamış, ben de baş rolü oynuyordum.
Avucumdaki kalemi kitaba yaklaştırdığımda taşının parlaması artmıştı. Hatta titremeye başlayınca elimden kalemi bıraktım. Kitabın üstüne düşen kalem hareket ederek kitabın taşının üstünde durdu.
"Hareket! Hareket etti!" sesim titriyordu, şokla ayağa kalktım.
Paranormal birşeyler olacağını biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum!
Ardından kitap da titremeye başladı. Taşlar aynı telefon feneri gibi parlıyorlardı. Bakmak zordu, çok parlaklardı. Bu sırada kitap kendi kendine açılınca birkaç adım geriledim.
Ne sikim dönüyordu!?
Kitap sayfalarını çevirip bir sayfada durdu.
'Se venger.'
Anlamı; 'İntikam al.' idi.
Kalem sayfanın önüne yuvarlandı. Birisi yardım istiyor gibiydi ama neler dönüyordu? Artık bilmem gerekiyordu, korkaklık yapacak lüksüm yoktu. Ama bu, bir o kadar da korkutucuydu.
Gözlerimi yavaşca bir kaç defa kırptım. Neler olduğunu idrak etmeye çalışıyordum ama bu imkansızdı. Her gün hareket eden kitap ve kalem görmüyordum neticede.
Ardından sayfa tekrar kendiliğinden çevrildi.
Ve o isim tekrar gözüme ilişti.
"Louis Lee Minho"
Çok tanıdıktı.
İsim birden yeşilce parladı. Olan oluyordu artık, geri dönüş yoktu. Korkunun da ecele faydası yoktu. Nefesimi tutup gözümü kırpmadan kitabı izliyordum.
İsmin parlamasıyla soğukluk tekrar bedenimin çevresini doldurdu. Gözlerimi sıkıca kapattım. Yeniden oluyordu. Fakat bu sefer geri adım atmayacaktım.
Yavaş yavaş soğukluk arttı. Ne kadar kendimi korkmadığımı inandırmaya çalışsam da içten içe korkuyordum fakat kendimi dizginlemek için bunu kendime itiraf edemiyordum.
Kalemin kağıda sürtüş sesini duyuyordum. Bir şey yazıyordu. Gözlemi açıp bakacak cesaretim yoktu, ancak olayların zaten kontrolümde olmadığını çoktandır biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tourner dans le vide' minsung
Ciencia Ficción''Bazı hisler vardır, tüm mantığını karartan, peki aşık olan kadar kuvvetli midir ihanete uğramış olan? Öyleyse şimdi soruyorum sana; geçmişe gidip değiştirebilseydin herşeyi, aşkı hiçe sayıp kurtarır mıydın herkesi?'' MINSUNG