1.2

378 39 40
                                    




06.12.2022





||||



Kim Jennie,

''Bak sana söylüyorum, bir daha iki dakikalığına bile olsa gözümü kapattığım an, şu lavuğun yanında bitersen, çocukluk arkadaşıymış, cart arkadaşıymış curt arkadaşıymış DİNLEMEM, saçını başını yolar, dibinden ayrılmam!''

Uzun öğle teneffüsü sayesinde, rahat rahat oturup, yemek yiyebildiğimiz çardaklara gelmiştik. Yoongi'nin henüz ne olduğunu söylemediği işi sayesinde sadece ben, Jungkook ve Taehyung vardık. Aslında gayet sakin geçiyordu öğle teneffüsümüz; evden getirdiğimiz sandviçlerimiz, taze sıkılmış portakal sularımız ve Jungkook'un annesinin yaptığı brownie'lerimiz vardı. Ayrıca benim ekstra mutluluğum sayesinde, ortam daha bir eğlenceliydi.

''Bak, bak, bak! Bir de beyefendi için kalktık elmalı turta getirdik. Bu kadarı da PES!''

Tabii... hemen hemen eğlenceli ve çok sakin geçiyor diyebilirdik sanırım.

Taehyung, her beş dakikada bir bana ve Yuta'ya -ki genelde Yuta'ya- laf söylüyor, arada bir soluklanıp yeniden laf atmaya devam ediyordu. Yani, benden yana hiçbir sıkıntı yoktu; güne resmen Yuta ile başlamıştım, arkadaşlarıyla sohbet etmiştim ve Yuta ile inanılmaz derecede yakınlaşmıştım. Zamanında bunların hepsi sadece bir hayalde tıkılı kalırken, şimdi ki geldiğimiz durum için sevinmemi, hiçkimse -bakın hiçkimse diyorum- bozamazdı.

''Sahi lan, sen nasıl Yuta'nın okul dolabına koydun elmalı turtaları?'' deyip portakal suyundan bir yudum aldı Jungkook. ''Daha doğrusu nasıl dolabı açabildin?''

Yani, bu benim de merak ettiğim bir konuydu ama dediğim gibi güne Yuta ile başlamıştım ve mutluluk seviyemin sınırının epey üstüne çıkmıştım. O sabah ki Yuta ile anılarımızı düşünüp dudaklarımı ısırarak gülmekten başka bir şey yapmıyordum, yapamıyordum.

Canım bebeğim benim.

İster istemez mutlu edebiliyordu beni.

''Ataşla açtım, aptallar,'' deyip ters ters bize baktı Taehyung. ''Zamanında benim öküz Yoongi'nin yemek yiyemediği dönem, dolabına gizli gizli sevdiği şeylerden koyardım, oradan alışkanlık olunca açabildim iki dakikada.''

''Ürkünç,'' dedi Jungkook ve bana biraz daha yakınlaştı. ''Umarım her öğrencinin dolaplarını böyle açmıyorsundur.''

''Iyyy bu varoşların dolaplarını açıp ne yapacağım acaba?'' deyip iğrendiğini hiç saklamadan gösterdi Taehyung. ''Zaten bir tane zevksizin dolabı bana yetti, dahasını görmeye tahammülüm olamaz.''

''Hey!'' deyip Taehyung'un kafasına geçirdim bir tane. ''Benim Yuta'mın nesi zevksizmiş?''

''Cidden başta sona anlatmamı ister misin? Ya da dur şöyle yapalım, git bak okul dolabına ve gör. Ah, görebilecek bir şey varsa,'' dedi Taehyung ve saçımı çekti. Kaşlarımı çattığım gibi saçımı tutan eline, tırnaklarımı geçirdim ve benden uzaklaşmasını sağladım. ''Çıkardın yine tırnaklarını kedi!''

''Saçma sapan şeyler söyleme sende!'' diye yükseldim ve iki elimle beraber karışan saçlarımı sertçe düzelttim. ''Yuta zevksiz filan değil!''

souvenirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin