I'm ruined

225 34 18
                                    

Birkaç saattir yanından ayrılmamıştım.

Benim gözlerim kapanmak üzereydi fakat o uyumuyordu.Ne olmuştu da o hale gelmişti anlayamıyordum.Nedense odada konuştuklarıyla ilgili olduğunu düşünüyordum.

Oturduğum koltukta geriye yaslanıp gözlerimi kapattım.Yarım saat kadar sonra uykuyla uyanıklık arasında gidip gelirken bir hareketlilik hissettim.Önce havaya kaldırılıp sonrasında serin bir yumuşaklığa gömülünce daha da sindim yattığım yere.

Gözümü yavaşça açıp ona baktığımda üstümü örtüp cama doğru ilerledi.

Seonghwa

Hongjoongu uzandırıp üstünü örttüm.Ben uyuyamıyordum bari o uyusun.

Cama doğru yürüyüp perdeyi biraz araladım.Balkon kapısını açıp balkona çıktığımda yüzüme çarpan serin havayla derin bir nefes alabilmiştim.

Balkondaki koltuklardan birine oturup düşünmeye başladım.Sanırım Hyurinin amacını şimdi anlıyordum.
Onun amacı ölen ablasıydı.

Benle ne alakası var diyorsunuzdur.Çok değil bir dört sene kadar öncesinde Hyurinin ablası Yooheon ile bir ilişkimiz vardı.
Hongjoong bunu bilmiyor.
Bilse zaten şuan benimle aynı evde kalmaz.

Yooheon ile başlarda çok iyi gibiydik.Fakat ilişkimizin gizliliğinden oldukça şikayetçiydi.Nedenini bilmiyordum fakat sadece ikimizin bilmesini istiyordum.
Başkaları öğrenirse kendimi kaybederim gibi hissediyordum.
Nedenini cidden bilmiyorum.Ki öğrendiğimde Yooheon artık hayatta değildi.

Onca ısrarıma rağmen Hyuriye anlatmış herşeyi.

Çok öfkeliydim.

Hatırladığım tek şey zabtedemediğim öfkemdi.

Yerde yatan bedeni ve saatlerce yerinde olmayan aklım nihayet yerine geldiğinde bazı şeyler için çok geçti.

O süreç bittiğinde bende bitmiştim.Hastalığımı yeni öğrenmiş,hasta olduğum kanıtlanınca da hastaneye yatırılmıştım.

Dedim ya.Hongjoongun hicbirseyden haberi yok diye.Gerçekten yoktu.Hastaneye yatırıldığımı bile bilmiyordu.Bunlar olurken çok sevgili ailem herkesi susturmanın bir yolunu bulmuşlardı.

Hyurinin amacı buydu.Bana geçmişi hatırlatıp yeniden delirtmek.
Ve mahvoluşumu görmek.
Ve belki de.
Hongjoongu kendi ellerimle öldürdüğümü görmek.

Onunla nasıl bir derdi olabilirdi? Diye sorduğunuzu duyabiliyorum.
Ablasını nasıl öldürdüysem Hongjoongu da öyle öldürmemi istiyordu.Sadece ablasını sevmemi onun ardından hep yasta olmamı.
Benden daha hastaydı yani.

Aileme gelecek olursak.

Sözde Hongjoongun beni iyileştirebileceğini düşünerek böyle bir yola düşürmüşlerdi ikimizi de.

Ben hastaneden çıktığımda zaten iyileşmek üzereydim.
Şimdi akşam gördüğüm o korkunç seyden sonra ne yapacaktım ki?

Hongjoongla beni aynı eve başbaşa koyduklarında aslında sadece onu kapana kıstırmış oldular.
Kendimi kaybedersem yine,ah!
Kaybetmek istemiyorum işte!
Hongjoonga da bunu yapmak istemiyorum.
Ama istememekle hiçbir şey olmuyor.

Korkuyordum.
Bir kişinin daha hayatını karartmaktan ve masum bir insana zarar vermekten.
Daha doğrusu,aşık olmaktan.
Normalde şuan Hongjoongla mutlu bir evliliğimiz olabilirdi.
Ben ona aşık olabilirdim gerçekten hakettiği gibi bir hayatı yaşatabilirdim ona.
Bunca şeyden sonra cesaretim kalmadı hiç.

Sevmeye korktuğum tek kişi olabilir.
İnsan sevmekten korkar mı?
İstemez miydim sanki herkes gibi aşkın mutluluktan başımı döndürmesini.
Ama olmuyor.

Korku herşeyi mahveder her zaman.

Mahvoldum.

________________________________________

imkansiz ask diyebilir miyiz sizce?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 22, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HurricaneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin