Kendimi Aybar'ın evinde buldum. Hastaneden taburcu olunca eve bırakmak istedi ama benim gidecek yerim olmadığı için kabul etmedim. Oda beni biraz sıkıştırınca ne olduğunu anladı. En azından iyileşene kadar diyerek beni evine götürdü. Şuan misafir odasında dinleniyordum. Kapı çaldı. Sonra Aybar girdi içeri.
-Nasılsın?
-İyiyim.
-Hafak seninle konuşmak istiyorum.
-Ne konuşacaksın?
-Ailen kim?
İlk söylemeyecektim ama sonra artık sokakta yaşayamayacağıma karar vererek kabul ettim.
-Soyadım Akva.
-Senin Berkin Akva ile nasıl bir bağlantın var?
-Dedem.
-Niye dedenle gitmedin de sokakta yaşıyorsun.
Anlatmayacaktım ama öyle bir bakıyor ki anlatmazsan dedenle konuşurum gibi. Derin bir nefes aldım. Gözlerim dolu dolu oldu. Anlatmaya başladım.
-Dedem bana her türlü eziyet yapıyor. Mahzende tutsak gibi yaşıyorum. Oradayken tek gördüğüm şey eziyetti. Bende bir gün fırsattan istifade edip kaçtım. Sokaklarda yaşadım. Her gün dayak yedim. Nedense kimse beni işe almadı. Alanlar çalıştırıp ne ekmek ne de para verdiler. Günün sonunda elimde yorgunluk ve aşağılanmayla kapı dışarı edildim. Dedem istese beni bulurdu ama artık uğraşmaya değer görmemiş olacak ki peşimden gelmedi.
-Tamam sorun yok. Benim yanımda kal.
-Olmaz sizin yanınızda yaşayamam.
-Yanımda çalış. Kendini toparlayınca burada çalışanlara yardım edersin. Yardımcılardan biri yakında evleneceği için işten ayrılacaktı. Yeni çalışan bulup eğitmesini istemiştim. Sen çalışırsın. Hem bir iş öğrenir hem de kalacak yerin olur. Kendi toplayınca istediğin yere gidersin.
Mantıklı geldi. Ne kadar uğraşsam da kimse iş vermiyordu. Çöpten bulduğum şeyleri yiyordum. Kabul ettim. Bana dinlenmemi söyleyip odadan çıktı.
----------------
-Aybar-
Odadan çıktıktan sonra telefon ettim. Her şey planladığı gibi gittiğini hiçbir şeyden şüphelenmediğini söyledim.
Odama gidip yatağa uzandım. Hafak'ı düşündüm. Ne kadar saf ne kadar temiz olduğunu. Acaba gerçekte Berkin Akva ondan ne istiyordu. Benimle anlaşma yaptığında kabul edip onu buldum. Evime getirdim. Ona o kadar iyi davranmamı istedi ki şu an tam anlayamıyorum. Hafak'ın anlattıklarına göre benden istediği çok tuhaf. Daha sonra ne yapacağımı söyleyecekmiş. Hafak hakkında pek bir şey bilmiyorum aslında her şeyi ondan öğreniyorum. Berkin Akva'nın torunu olduğunu bile ondan öğrendim.
Berkin'in amacını saatlerdir düşününü yorum ama bulamıyorum. Aklıma gelen tek bir neden geliyor ama sebebini bulamıyorum. Benden onunla ilgilenmemi istediyse daha çok acı çekmesi için olmalı. Çünkü; beni tanıyan herkes bana piç, acımasız, aşağılık der. Herkes benden korkar. Ben bir işadamıyım. Ama her zaman acımasız davranırım. Herkesi bir şekilde aşağılamayı başarırım. Berkin'e daha ne diz çöktüm ne de diz çöktüre bildim. Bu nedenle anlaşmasını kabul ettim. Eğer Hafak sayesinde açığını bula bilirsem Berkin'i mahfede bilirim. Şu anlık anlaşmamız o çok istediğim ihaleyi kazanmamı sağlaması ama ben bir taşla iki kuş vurmayı amaçlıyorum. Hafak bana bu yolda sunulmuş harika bir yem. Hafak seni öyle bir şımartacağım ki planımın sonunda lezzetli bir yemek ola bilesin. Bakalım ne mücevherler saklıyorsun Hafak.
Yazardan: Aslında bu hikayede Aybar koruyucu olacaktı ama vaz geçtim. Benim hayatımda hiç kimseye güven olmadı. Kime güvendiysem beni yarı yolda bıraktı. Hafak ta aynı şekilde olacak güvenecek ve ezilecek. Şuan kendini dipte sana bilir ama daha dipleri görecek Hafak bu hayatta benim yaşadıklarımı farklı bir dille anlatacağım. Umarım Hafak sonunda ölmez. Ölüp ölmeyeceği bana bağlı. Eğer depresyonumu atlatırsam yaşar. Atlatamazsam elveda Hafak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAFAK
Teen FictionBen kimim? Bunu öğrenmek istiyorsanız gelin beraber bir yolculuğa çıkalım. Ama sizi uyarıyorum ağlamak, üzülmek ve acı çekmek burada normal olacak. Sakın sonra şikayet edip küfür etmeyin. Okumaya karar verdiyseniz başlayalım....