BÖLÜM 7: BİTKİLER

40 3 2
                                    

Hatırlarsanız önceki bölümlerde bitkilerin fotosentez yaparak hayvanlarla birlikte yaşam döngüsünde olduğunu ve salgıladıkları oksijenin hayvanlarca tüketildiğini, hayvanların salgıladıkları karbondioksiti ise tekrardan kullanarak olsijene dönüştürdüğünü konuşmuştuk. Fotosentez denen bu olay birçok bitkide kullanılan çok önemli bir yaşam mekanizmasıdır. Bu bölümde bizler için oldukça öneme sahip olan bitkileri genel olarak inceleyeceğiz. Buna ek olarak mitoz ve mayoz bölünmenin ardından vejatatif üremeyi de bu bölümün içerisinde göreceğiz. Öyleyse gelin birbirinden farklı çeşit çeşit yapıya sahip bu bitkileri inceleyelim. Aynı zamanda insan ile bitkinin evrimsel olarak ortak atasının da bundan yaklaşık 2 milyar yıl önce yaşadığını da belirtmek isterim. İlk başlarda belirtmiş olduğum yaşam döngülerini kitabımın ekoloji bölümünde detaylıca anlatacağımdan bu bölümde daha farklı konulardan gideceğiz.

Bitkiler fotosentetik ökaryot hücrelerden oluşmuş ototrof (kendi besinini kendisi üreten) canlılardır. Hayvanlar ve insanlar besin ve oksijen yönüyle bitkilere bağımlı olarak yaşarlar. Bu yüzden bitkiler yaşadıkları ortamdaki hayvanların sayısının belirlenmesinde rol oynar. Hücrelerinde fotosentetik pigment olarak klorofil ve yardımcı pigment olarak da karatinoidler bulunur. Bitki hücrelerinde, hayvan hücrelerinden farklı olarak zarın dışında selülözdan yapılmış hücre duvarı (çeperi) bulunurken, hayvan hücrelerinde bulunan sentrozom yoktur.

Bitkiler, tohumsuz ve tohumlu bitkiler olmak üzere iki gruba ayrılır. Tohumsuz bitkilerde (kara yosunları ve eğrelti otu gibi); tohum, çiçek ve meyve oluşumu görülmez. Bunların çoğunda kök, gövde ve yaprak gibi farklılaşmalar gerçekleşmez. Üremeleri eşeyli ve eşeysiz üreme ile birlikte gerçekleşir. Eşeysiz üreme spor ile olurken, eşeyli üreme bitki grubuna göre farklılık gösterir. Bunlarda haploit (n) kromozomlu evre uzun, diploit (2n) kromozomlu evre ise kısadır. Yalnız tohumlu bitkilere doğru diploit (2n) devre bitki hayatına hakim olur.

Tohumlu bitkilerde kök, gövde ve yapraklar gelişmiş olarak bulunur. Bunların üreme organları çiçektir. Çiçeklerin tozlaşmasıyla embriyo, tohum ve meyve meydana gelir. Bunlarda haploit (n) evre sadece gamet oluşumunda görülür. Çiçekli bitkilerin üremesi eşeyli ve eşeysiz yolla gerçekleşir. Bu üremeye vejetatif üreme denir. Şimdi vejetatif üremeyi inceleyelim.

Vejetatif üreme, yüksek yapılı bitkilerde görülen eşeysiz üreme şeklidir. Bitkilerin kök, gövde, yaprak gibi kısımlarından mitoz bölünme ile yeni bir birey oluşumuna denir. Tohum oluşumu sırasında mayoz bölünme ve döllenme olayları gerçekleştiğinden tohum, bitkilerde eşeyli üremeyi sağlar. Tohumun çimlenmesiyle gelişen bireyler ata bireyden farklı kalıtsal özeliklere sahip olur.

Vejetatif üreme ile kalıtsal çeşitlilik sağlanmaz. Ata birey sahip olduğu kalıtsal bilgiyi yavru bireylere aktarır. Kısa zamanda çok sayıda birey oluşumuna imkân sağlar. Tarımda kaliteli ürün veren bitkilerin nesillerinin devamlılığını sağlayarak verimliliği arttırır.

Bitkilerde;

• çelik ile üreme

• yumru ile üreme

• soğan ile üreme

• rizom ile üreme

• sürünücü gövde ile üreme

• daldırma yöntemi ile üreme

• aşılama ile üreme

• doku kültürü ile üreme

Vejetatif üremeyi sağlayan üreme şekilleridir. Bu üreme şekillerini kısaca inceleyelim.

A-) Çelik ile Üreme

Bitkilerin kök, gövde ve yaprak gibi kısımlarından alınan bitki parçalarına çelik denir. Çeliklerin uygun ortamlarda köklendirilerek yeni bitiklerin elde edilmesine çelik ile üreme denir. Çelik ile üreme kısa zamanda çok sayıda birey oluşumunu sağlar.

EVRİM VE BİYOLOJİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin