Genç çocuk tekrar kendine lanet ediyordu sokakta yürürken. Sevgilisini nasıl bu kadar kolay kırabiliyordı? Sırf sinirini kontrol edemediği için Hyunjin onları durdurmasaydı ayrılacaklardı. Canınından çok sevdiği çocuğun gözlerine nasıl bakacaktı utanmadan? Ya da çocuk o gözlere tekrar bakmasına izin verecek miydi?Felix kaybolmasına rağmen hala ilişkileri hakkında konuşmasını bencilliğe bağlamıştı. Ama aslında konuyu oraya çeken kendisiydi. Ne zaman kavga etseler hep böyle olurdu. O konuyu bir yere çeker, Jisung alttan alırdı. Çünkü Minho'yu tanıyordu. Birşey onu üzdüğünde veya strese soktuğunda psikolojik olarak yıkılırdı ve o süreçte hem kendine hem de etrafındakilere zarar verirdi.
Kuzeni Seungmin bile bir süre sonra onun bu haline dayanamaz ve ondan uzaklaşırdı. Tabi bu iki gün falan sürüyordu ama yine de o sürede onun ne yaptığıyla ilgilenmiyordu çünkü Minho herkesi ezip geçiyordu. Ancak Jisung onu asla yalnız bırakmazdı. Hiç bir zaman bıkmazdı. Minho her seferinde ona yanında kalmaması gerektiğini, aptal gibi davrandığı için Jisung'u kıracağını ve bu yüzden bir daha yüzüne bakmak bile istemeyeceğini söylerdi. Ama bunların sonunda dolmuş gözleri ile ayakta gülümseyerek ona bakan Jisung'un kolları arasına girer ve ağlardı. Fakat bu sefer sonu böyle olmamıştı.
Sebebi çok basitti aslında. Bunlar olurken Minho üzüntüsü veya stresi yüzünden o hale gelirdi. Fakat şuan bambaşka bir olay vardı. Ve bunu Jisung'a nasıl anlatacağını bilmiyordu. Onu yargılaması hatta ondan tiksinecek olabilmesi onu korkutuyordu. Bu yüzden fazlasıyla gergindi ve sürekli ondan kaçıyordu. Kaçan kendi olmasına rağmen aynı zamanda ondan uzak olmak daha da yıpratmıştı onu. Sonunda da patlamıştı.
Apartmanın önüne geldiğinde kapının zilini çaldı ve bekledi bir müddet. Kapı açıldığında derin nefes aldı ve içeri girdi. Beyaz merdivenlerden çıkarken 3.kata ulaştığında kapıdan ona bakan Jisung'u görmesiyle gerginliği hem artmış hem de yok olmuştu. Onun tepkisi hala korkutuyordu ama yüzünü görünce biraz daha rahatlıyordu.
Karşısında gördüğü çocuk ile bağdaş yaptığı kolları çözülürken ağlamamak için zor tuttu kendini. Sevgilisi ona birşeyleri anlatmıyordu ve içinde tutup büyümesine sebep oluyordu. Aralarındaki bağın bu kadar özel olmasının sebebi şüphesiz Minho'nun sorunları rahatça anlatabildiği tek kişinin Jisung olmasıydı. Fakat Minho son birkaç gündür ondan birşeyler saklıyordu ve Jisung artık eskisi kadar yakın olmadıkları düşüncesiyle kendini yiyip bitiriyordu.
"Konuşabilir miyiz?" Minho kısık sesiyle sorduğunda Jisung onun da ağlamak üzere olduğunu fark etmişti. Önceden de atıştıkları olmuştu ama o zamanlarda sadece kızgın olurlardı. Şuansa kırgınlardı.
Jisung kapının önünden çekilirken Minho aldığı izinle zoraki gülümsemesiyle içeri girdi. Herşey çok karışıktı. Eğer sorunu anlatırsa daha önce anlatmadığı için azar yiyecekti. Anlatmazsa da kavga büyüyecekti. Yalan da söyleyemezdi. Jisung anında anlardı.
"Özür dilerim." Minho kafasını eğdiğinde Jisung onun mahçup haline üzgün ifadesiyle baktı. Dudaklarını birbirine kenetlenmiş söyleyeceği şeyi düşünüyordu.
"Artık beni sevmiyor musun Minmin?" Minho duyduğu titreyen sesle kafasını anında kaldırmış ve ellerini çocuğun yüzüyle buluşturmuştu. Elleri çocuğun yanaklarını okşarken kendisine bakan gözler onu mahvediyordu.
"Tabiki seviyorum. Herşeyden çok hem de. Sadece sinirim bozuktu ve sana anlatamamak beni daha da mahvetti. Birde üstüne Felix kaybolunca sana patladım. Özür dilerim bebeğim. Biliyorum bu hallerimden bıktın ama-"
"Senden asla bıkmam Minho." Jisung çocuğun ellerini tutarak yüzünden çekti. Elleri birbirine kenetlenirken Jisung ona bir adım daha yaklaştı.
"Bana anlatamadığın şey ne?" Minho duyduğu şeyle kendini ele vermenin şaşkınlığını atlatamadan gözleri dolmuştu. Jisung onun bu halini görünce kendine lanet etti. Ama yapabileceği başka birşey de yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hyunjin in your area canım anladın
Fiksi PenggemarJisung ve Minho'nun ilişkisi aracılığıyla iki arkadaş grubu yakınlaşmaya başlar. Jennie biaslı Hyunjin ve Lisa biaslı Seungmin ise güzel bir çift olur. Hyunmin,changlix,minsung,chanin