kalon | enhypen

we're doomed.

"Şurada iki peri var Jong! Yanlarına gidelim, perileri seviyorum."

Jungwon ve Jongseong uçarlarken bir çiçek bahçesinin üstünden geçiyordu ve iki peri görmüşlerdi, melek istediği için yanlarına indiler.

"Merhaba."

Pembe saçlı peri, "Merhaba."

"Ben Jungwon, bu Jongseong."

"Ben de Sunwoo! Ve bu da Riki."

"Neden durduk yere tanıştınız ki?" dedi grifon.

"Bu ne biçim bir soru Jong? Ben arkadaş edinmeyi severim."

"Haklısın sevgilim, kusura bakma."

"Sevgili misiniz? ÇOK TATLI!"

"Sun, biz de sevgiliyiz ve daha tatlıyız bence."

"Aniden söylemesene!" utançla elleriyle yüzünü kapattı.

Riki gülümsedi.

"Çocuklar!" Heeseung yanlarında bitmişti.

"Sen ne ara geldin?" dedi aynı anda periler.

"Ben gelirim. Ve sevgili olmuşsunuz?"

"Bunu nasıl duydun?!" yine aynı anda şok içinde bağırdılar.

"Vampirlerin duyma özelliğiyle ilgili büyüden kullandım biraz."

"Biri vampir mi dedi?" siyah saçlı bir vampir belirdi.

"BU KADAR DA OLMAZ."

"Buralarda dolaşıyorduk o yüzden duyunca direkt geldik, yoksa çok uzaktan o bile duymazdı." dedi yanında beliren beta kurt.

"BİR KURTADAMIN NE İŞİ VAR BİR VAMPİRİN YANINDA?!"

"Sevgiliyiz." dedi gülümseyerek Jaeyun.

"Jaeyun! Bu birden söylenmez ki."

"Ay iyi ki geldim bir sürü kişiyi topladım büyülü müyüm ne?" dedi Heeseung.

Herkes boş boş baktı ona.

"Espri yapmak istemiştim..." dedi garip bir gülümsemeyle.

Bu yedi 'yaratık' böylece bir araya gelmişti ve arkadaşlıkları başlamıştı.

-

"Mahvolduk!" hızlıca nefesler alırken geldi Sunwoo.

Sevgilisi ve beş arkadaşı ona baktı, "Ne oldu?"

"Çiçekli bahçeye gitmek büyük bir hataydı Riki, bizi görmüşler! 'O lanetli periyle mi sevgilisin?' dedi annem ve çok kızgındı. Babam öğrenirse o daha çok kızacak ve yaşamımıza son verecekler-"

Riki elleriyle yanaklarını kavradı karşısındakinin, "Sunwoo, bize bir şey olmasına izin vermem. Derin bir nefes al ve sakinleşmeye çalış, ben buradayım."

Sunwoo ağlamaya başladı, "Ölmemeliyiz, seni bir daha göremem ve bu canımı ölümden daha çok yakar. Sevgilim ben anlamıyorum, sirenlere bir şey demiyor kimse. Bir gün lanetli siren ve sıradan bir siren vardı adları Minho ve Jisung'dı sanırım, onlar aşklarının arkasında durdu ve kimse bir şey yapamadı onlara."

Riki; sevdiğinin gözyaşlarıyla ıslanan yanaklarını, burnunu, gözlerini öptü. "Bize de yapamayacaklar bebeğim, eğer yaparlarsa da birlikte ölmüş olacağız ve böylece ruhlarımız kavuşur."

İkili sarılırken cadı konuştu, "İdamı kabul ediyoruz diyin."

"NE?"

"Sakin olun, sizi idama götürdüklerinde hemen öldürmeyecekler. Ben de o sırada ortaya çıkıp her şeyi düzelteceğim. Bana güvenin." dedi Heeseung.

"Bu çok riskli değil mi?" dedi grifon.

"Bana güven Jongseong, aranızdaki en büyük kişi olarak halledeceğim ve hepinizi koruyacağım."

"Hyung sen de anında sahiplendin herkesi." dedi Riki.

"Kıskanma, ilk göz ağrım sensin." sırıttı.

Gözlerini devirdi sarı saçlı peri ama sevgilisinin güldüğünü gördüğünde o da güldü.

"Bir saat sonra toplanalım." dedi Heeseung ve ortadan kayboldu.

"Ne planı var acaba?" dedi melek.

"Boşver sonra öğreniriz, hadi biraz dolaşalım Won." dedi sevgilisi.

"Bu kadar da umursamaz olunmaz ama." dedi beta kurt.

"Sen sus vasıfsız kurt."

"Ne diyorsun sen be?"

"Tartışmayın!" dedi aynı anda Sunghoon ve Jungwon.

"Tamam hayatım." dediler aynı anda.

"Jaeyun, biz gidelim. Konuşmamız lazım zaten." dedi vampir.

"Tamam." ve gittiler.

"Jong! Bugün niye bu kadar huysuzsun?" dedi Jungwon.

"Kaosun içine düştük ve senle daha güzel anlar yaşayamadık bile." dedi grifon ve sevgilisini belinden tutarak kendine çekti gülümseyerek.

Melek de yenilmişti bu hareket karşısında, "Jong, bu cidden romantik ama..."

"Ama?"

"Sunwoo ve Riki hala burada."

Jongseong'un gözleri şokla açıldı, "Lan! Siz daha burada mısınız?"

"E herhalde, böyle güzel bir çifti izlemeden duramazdık." dedi Sunwoo.

"Biz öleceğimiz için malum..." dedi Riki ve sevgilisi ona çatık kaşlarla baktı.

"Bu bir şakaydı- Bir saniye! Belki kara mizaha gülüyorsundur diye düşünmüştüm-"

"Of Riki of!" hızlıca kalkıp uçtu.

"Tanrı cidden belamı verdi galiba." peşinden uçtu diğer peri de.

"Nerede kalmıştık?" dedi grifon.

"Romantik bir şeyler yapıyordun en son."

"Heh, tamam!" dudağının kenarını öptü birden. "İyi ki bizim ailelerimiz karışmıyor bize, senden ayrılmak beni paramparça ederdi sevgilim."

Gülümsedi melek, "Beni de sevgilim."

-

"Jaeyun, ailem öğrenmiş."

"Ne? Nasıl?"

"Bilmiyorum, çok-çok kızdılar." ağlamaya başladı.

Vampiri çekti kendine ve gözyaşlarını sildi beta kurt, "Sunghoon, ağlama bebeğim. Benimkiler de öğrenmiş bir şekilde, bana da bağırıp çağırdılar. Ama hiçbiri umrumda değil, bizi istediğimiz kişiyle kabul etmiyorlarsa onların suçu. Bizim mutluluğumuzu isteyen bir aile olmadıklarının göstergesi bu. Farklı varlıklar olabiliriz ama bu aşkı engellemez, kimse grifon Soobin ve pegasus Yeonjun'a bir şey demedi bize de diyemezler. Bizi ayıramayacaklar, duydun mu beni? Sana deli gibi aşığım."

"Ben de bebeğim, ben de sana deli gibi aşığım. Senden asla ayrılmak istemiyorum, sadece ailemin böyle yapması çok canımı yaktı. Anlıyorsun değil mi?"

"Elbette anlıyorum." sarıldı sıkıca.

Gülümseyip alınlarını birleştirdiler.

"Bir saat oldu, hadi gidelim Heeseung hyung bizi bekliyor olabilir."