Bölüm 3

383 23 2
                                        

Şuan evin içindeyim. Etraf çok sessiz, tek bir hareketlilik yok. Ben ise koridor boyunca ilerledim, belki birini bulmak umuduyla. Umut, umut etmek. Ben bu kelimeleri bırakalı ne kadar olmuştu, hayal kurmayı unutalı. İlk hayal kırıklığım annemin bir daha dönmeyeceğini anladığım gündü. Bunları düşünürken bir masanın önünde durduğumu fark ettim. Bir resim vardı, bir kadın ve çocuğunun resmi. Kadın o kadar şefkatle bakıyordu ki çocuğa, içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Ruhumdaki yaranın kapandığını zannederken daha da açıldığını o zaman hissettim. Peki dışarıdan nasıl görünüyorum yüzünde hiçbir ifade olmayan duygusuz, dilsiz kız. İnsanların beni yargılamalarına alıştım. İnsanlar ne hissettiğini bilmeden sadece konuşurlar. Eğer onları dinleseydim belki şuan burada olmak yerine tımarhaneye kapatılmıştım. Konuşmak..benim için artık sadece bir rüyadan ibaret aslında artık rüyalarımda bile konuşamıyorum. Eskiden rüyalarımda annemle konuşurdum, son bir kaç yıldır gördüğüm rüyalarda anneme cevap verirken uyanıyorum. Artık rüyalarımda vazgeçti beni konuşturmaktan, onlarda bitti benimle, onlar da tükendi.

Aradan ne kadar zaman geçti, o fotoğrafı elimden ne zaman bıraktım bilmiyorum ama kulağımın arkasında bir nefes hissettiğimde kendime geldim. Yavaş bir şekilde arkamı döndüğümde bir çift mavi gözle karşılaşacağımı tahmin etmemiştim, bu gözler benimle gerçekten yarışabilir. En az benim kadar soğuk ve boş bakıyorlar çünkü.

Bir anda elini uzattığında ise şaşırmıştım.

'' Aykan'' demek ismi buydu. Uzattığı eli tuttum ve işaret diliyle neden burdayım dedim. Önce anlamadı. ''Tekrar sor'' dedi. Sanki bu sefer anlayacak.

Tekrar sordum. Yüz ifadesi değişmişti. Ne yani bunu sormak benim hakkım değil mi ? ''Aslı'' diye bağırdı. kimdi bu Aslı. O sırada yanımıza hizmetçi olduğu belli olan bir kız geldi.

''Buyrun efendim''

''Misafirimi odasına çıkar'' misafir ?

''Peki efendim''

Kız bir anda koluma girdiğinde şaşırdım misafir ben miydim yani ve daha da önemlisi benim için oda mı hazırlanmıştı ?

Kıza zorluk çıkarmadan onunla birlikte yürümeye başladım. Odanın içi mavi siyah ve beyazın uyumundan oluşuyordu. Aslı denen kız beni içeri ilerlettiğinde onu durdurdum ve kendim girdim. Yatağa doğru ilerledim yalnız başıma. 14 yıldır yalnızım tıpkı şuanda olduğu gibi. Yalnızlık nasıl bir duygu bunu yaşamayan insanlar bilemez. Ben 14 yıl boyunca yalnızdım herşeyimle, sadece hareket edip yaşayan bir insandım. Sesim bile bırakıp gitmişti beni. Şimdi diyeceksiniz ki sen kendin sessizliği seçmedin mi ? Hayır bunu ben istemedim ben beni düştüğümde kaldıracak birini istedim belki onunla konuşurdum ama ben düştüğüm zaman kimse beni kaldırmaya çalışmadı. Herkes bana acıyan gözlerle baktı. Bende soyutladım kendimi ; herkesten, her şeyden...

Peki ben burada ne yapacağım ? Ne kadar belli etmesemde ben daha önce hiç bu kadar endişelenmemiştim, 14 yılın içinde...



DilsizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin