1."2 gün kapalı."

2.4K 74 5
                                    

Oy vermeyi unutmayın.

Jimin:

Üzerime geçirdiğim uzun gömlekle saten örtülü yatakta uzanıyordum. Yüzümu tamamen cam kaplı olan pencereye doğru çevirmiştim. Fransa uçuşu yüzünden heryerim ağrıyordu.

Şuan Paristeytik. Yatakta yan şekilde Parisin vazgeçilmezi olan Eiffel Tower'i izliyordum. Geceydi işikları heryeri aydınlatıyordu. Çok sık sık gelmezdim buraya. Hep işim çıktıkca gelirdim ve hiç etrafı dolaşmazdım. Ama bu defa tatil için gelmiştim. Tatil için fransaya gelmek benim tercihim değildi aslında. Sevgilimin memleketi olduğu için kendisi burada biraz dinlenmeyi seçmişti.

Gözlerim yorgunluğun getirdiği ağırlıkla kapanırken. Yan tarafımdaki hareketlenmeyle irkilmiştim. Hemen yanımda uzanarak belimi saran kollarla daha da mayışmıştım. Kulağıma yaklaşmış ve derin nefeslerini hiss etmeme sebep olmuştu.

"Güzelim, yorulduğunu biliyorum ama bugün buraya uyumaya gelmedik. Birazdan etrafı dolaşmaya çıkalım ne dersin?" Dediğiyle hemen mızmızlanmaya başlamıştım. Ne vardı yani biraz uyusak? Kendisi burayı özlediği için hava hoştu tabii.

"Çook uykum var.." dudağımı büzerek ve gözlerim yarı açıkken söylediğim söze karşılık  gülümsemişti. Gülumsemesine karşılik ona biraz daha sırnaşmıştım. "Hem Jungkook'a sordun mu? O da yorgundur. Kesin gelmez."  Yüzünü saçlarıma saklayarak kokladığında uyumanın eşiğindeydim.

"Aslında, Jungkookun kendisi bu fikri öne sürdü. Yani tek itiraz eden sensin."

"Siz ikiniz gezin. Ben uyumak istiyorum." Huysuzca homurdanmıştım. Bir kere de benim dediğim olsa ne güzel olurdu... 

"Hadi ama! Biz sensiz bir yere gitmek istemiyoruz. Hem istersen ticaret merkezlerinede gireriz. Çok istediğin çantayı alırız." Saçalrımi okşarken son dediği şeyle hemen gözlerimi açmıştım. .

Sinirle yatakta oturur hale gelirken " O çanta Fransada yok. Olsaydı çoktan almıştım. Ama nerede!? Özel tasarım bir çanta o ve siz 2 gündür beni erteliyorsunuz alacağız diye! Hani benim her istediğim sizin 1 saniyenizi almazdı!?"  Gözlerimi kısarak yine çirkef halime dönüşmüştüm.

O sırada içeri belinde havluyla giren Jungkookla duraksasamda yüzümdeki şımarıklıktan sıyrılmamıştım. Taehyung yüzündeki "beni kurtar" ifadesiyle Jungkooka bakarken, ben omuz silkerek yüzümü pencereye cevirmiştim.

Ne vardı yani bir çantayı bu kadar erteliyordular? 1 milyon dolar bile değildi fiyatı!? Kendileri beni bu kadar şımartmışlardı. Aslında bu huyumdan hoşlandıklarını biliyordum. En çokta sex sırasında sergieldiğim hırçın ve bir o kadar itaatkar tavırlarım onları kendinden geçiriyordu.  İnatçı ve şımarık birisiydim. İstediğimin anında olmasını isterdim. Ve onlarda bunu bilerek hareket ediyordu.

Jungkook durumu anlayıp hemen bana doğru yakınlaşmıştı. "Sevgilim.." yüzümu ona çevirerek "O çanta alınana kadar sizinle konuşmuyorum." Jungkook kıkırdamış ve çıplak iri kaslı vücuduyla arkadan bana yaslanmıştı.

"Bebeğim, söz verdik alacağız diye ama hiç biryerde bulamadık bu çantayı. O yüzden ünlü bir tasarımcıya senin istediğin çantayı gösterdik. Ve kısa bir müddette tasarlayacağıni ve ondan daha iyisini yapacağını söyledi. 2 gün sonra hazır olacak"

Yüzümü Taehyung ve Jungkooka çevirmiştim. "Tamam anladım, ama sadece 2 gün. Bak 2 gün sonra hazır olmazsa sizinle konuşmam ve daha zor bir şey isterim." Taehyung yerinden kalkarak "Keşke bu isteklerin arasında bizimle sevişmekte olsa." Çok bilmişcesine sırıtarak "O listemin en başında hayatım." Ona havadan öpücük atmıştım.

Jungkook bizim halimize gülümserken odanın kapısındaki bavullara yakınlaşmıştı. Ben yatağa kendimi yeniden atarken yüzüstü çevrilerek onu izlemeye başlamıştım. Taehyungta kiyafetlerini değişmeye başlayınca duraksamıştım. Ahh ne güzel bir manzaraydı bu!? İki sevgilimde gözlerimin önünde soyunuyordu.

Ben onları izlerken Jungkookun bedeni kadar kaslı olan Taehyung bana taraf dönerek göz kırpmıştı. Ben kıkırdarken, Jungkook havlusunu çıkarmış ve alttarfınin çıplak kalmasına sebep olmuştu. Dudağımı ısırarak kaslı kalçasına şaplak atma istediğimi bastırmaya çalışıyordum. Benim yapmak istediğimi yanındaki Taehyung yapmıştı.

"Ah! Sikeyim.." Odaya bir şak sesi ve  Jungkookun inlemesi yayılırken keyifle onlari izliyordum. Jungkookun beyaz kalçasında Taehyungun 5 parmağını izi çıktığıni gordüğümde aşırı derecede güzel gorundüğünü fark edip kıkırdamıştım.

Taehyung ben bir şey yapmadım anlamında iki elini yukarı kaldırmıştı. Jungkook kalçasındaki sızıyı azaltmak için okşamaya başlamıştı. "Acıttın yavaş olsana." Taehyung oyuncu bir tavırda  "Çok mu acıyor?" Jungkook sabır dilercesine başını yukarı kaldırdığında Taehyung, Jungkookun arkasına gecerek eğilmiş ve kalçasına sulu bir öpucük kondurmuştu. Jungkook bu harekete karşı sedelesede başını iki yana sallayarak gülümsemişti.

Ben ikisini kenardan izlerken Jungkook kafasını bana çevirmiş ve "Bebeğim sende üzerini giyin, dışarıda işimiz var."  Ben kafamı iki yana sallamıştım. Azıcık rol oynamaktan zarar gelmezdi. "İstemiyorum, gitmeyeceğim." Taehyung dediklerimle kafasıni hemen ben tarafa çevirmişti. "Çok inatçısın sevgilim. Ama bu inadıni en çok yatakta seviyorum."

"Herşeyi bel altına çekmekten asla vazgeçmiyorsun." Jungkook ona her zamanki inanmaz tavrıyla bakarken, Ben yatakta yüzümü cam tarafa çevirecek şekilde dönmüştüm. Dizlerimin ve kollarımın üzerinde olacak şekilde dururken kalçamı ikisine sunmuştum.

Uzerimde sadece bir gömlek ve iç çamaşırım vardı. Üzerimde ikisininde bakışlarını hiss ederken "Dans kursunda yeni öğrendiyim hareketleri yapmamı ister misiniz?"  Jungkook derin bir nefes alırken Taehyung yutkunarak bana baktığına adım gibi emindim. Altımdakı boxerimin kalça arama girmesine sebep olduğum da emekleyerek tam camın önüne geçtim. "Ama sizinde dediğiniz gibi hazırlanmam gerek" üzgün bir ifadeyle ikisine bakarken  Jungkook "Yeni duş aldım. Şimdi yaparsan yeniden duş almak zorunda kalacağım."

Taehyung boğazını temizleyerek ayağa kalkmış ve üstü çıplak olduğu için direk eli pantolonuna giderken "Siktir et hazırlanmayı, buraya gel." Ben kafamı iki yana sallayarak "Olmaz siz çantayı alana kadar dokunmayacaksınız bana. Eh çantayı alınca belki üzerinizde zevkle zıplarım."

Jungkook bıkkınlıkla "Yine mi şu çanta?.." ben kaşlarımı çatarak ona bakmıştım. "Ne dedin duyamadım?"  Jungkook hemen gülümsemişti "Hiç bir şey demedim. Sadece çantayı unutsak mı?"  Ben omuz silkmiş ve ayağa kalkmıştım. Ben banyoya taraf gidecekken benimle birlikte gelen ikiliye gözlerimi kısmıştım.

"Kalçam 2 gün kapalı." 

__________

Yeni bir fic É.

Sahara | VminkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin