endless pleasure

3.bolum

istediğim kadar çok okunmuyor ya da oy verilmiyor ama yinede bölüm atacağım...

Yüzüme vuran ışıkla uyanmıştım.
Yatağın diğer tarafına baktığımda jeongin yoktu. Aşağı da ya da kendi odasında olabileceğini düşündüm.
Dün gece üstüm çıplak yatmistim kalkıp üstüme bir şeyler giymek için dolabı açtım ve başında durup hangi kıyafeti giyeceğime karar verdim.

Üstümü giyince odadan çıktım mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Jeonginin bir şeyler hazırlayacağını düşündüm ama pek beceremedigi için ortaya güzel bir şey çıkacağını düşünmüyordum.

Gülerek merdivenden indim ve mutfağa girdim.

Benim sandığım gibi olmamıştı. Resmen beni şaşırtmıştı.
Yanına doğru gelerek " vayy jeongin açıkçası böyle bir kahvaltı masası beklemiyordum" dedim.

Jeongin bana dönüp "pardon seungmin bey nasıl bir masa beklerdiniz acaba" dedi.

Jeongin yaptığı şeyleri beğendirme konusunda çok iyiydi eğer istiyerek yaptığı bir şeye laf edicekseniz iki kez düşünün benim yaptığım gibi yapmayın.

Jeongine doğru eğilip "daha kötü bir masa beklerdim ama sen en iyisini yapmışsın" dedim gülerek...

Jeongin tek kasini kaldırıp söylenmeye başladı. Severek yaptığı bir şeye laf etmek tabiki de benim sucumdu.
Biraz daha söylenmeye devam etti bende onu susturmanin en iyi yolunu biliyordum.
Ona yaklaşıp dudaklarından öptüm.

Yaptığım şeyle öylece kalan jeongin zor yutkundu ve bana somurtup " ne yapacağını çok iyi biliyorsun seungmin ama hep yapma olur mu heyecanlanıyorum" dedi.

Dediği şeyle beraber güldüm ve yapmyacagima söz verdim.

Kahvaltımızı yapmıştık beraber etrafı topladık.
Bir süre sonra jeonginin telefonu çaldı.
Jeongin annesi olduğunu söyledi ve uzakta konuştu.

Telefonu kapatıp yanıma geldiğinde açtığı kadar mutlu değildi.
Jeonginin mutsuz olmasına anlam veremedigim için ona ne olduğunu sordum ama beni geçistirdi.

Sonra yanıma oturup "seungmin ailemiz tatile gitti ama benim diğer babam bizde bir süre kalmaya gelicekmis annem öyle söyledi" dedi.

Babasını tanımıyordum sadece adını biliyordum.
Jeongini dinledikten sonra ona doğru dönüp " hey jeongin baban burda bir kaç gün kalabilir dert etme rahat eder benim babam arayıp rahatsız etmez o yüzden üzülme " dedim.

Jeongin hala aynı tavırdaydı
"seungmin babamın burda kalması sorun zaten çünkü şey " dedi ve bir an sustu kafasını öne doğru eğdi daha sonra devam ederek " neyse seungmin dışarı çıkalım mı işimiz vardı " dedi.

Diyeceği şeyi çok merak ediyordum onu kötü hissettiren neydi ve neden konuşmamayı tercih etti anlamıyordum ama ustelersem kavga edeceğimizi biliyordum.

Jeongine tamam işareti yaptıktan jeongin gözlerini ayaklarından bana çevirip zorla gülümseyip "tamam montumu alıp geliyorum sen kapida bekle "dedi.

Jeonginin bu hali hoşuma gitmemişti.
En azından dışarda eğlenmesi kafasının karışıklığını giderir diye düşündüm.

1 saat sonra*

Tabiki de jeonginin istediği lunaparka gelmiştik.
Bugün morali bozuk olduğu için onu kırmamıstim.

Jeongin geldiği gibi çarpışan arabalara binemk istediğini söyledi.

Gişe'ye doğru ilerleyip bilet sırasına girdim. Sıra bir türlü gelmek bilmiyordu çok kalabalıktı jeonginde yanımda duruyordu arkadan itiklemeye başlayınca jeongine döndüm
"jeongin koluma girsen daha iyi olur ezilmezsin" dedim.