6- her şey

3 1 0
                                    

Ömer- Arat cidden bu işin tadı kaçtı ne istiyorsan söyle bende karımla kızımın yanına gideyim

Arat: sen cidden hemen karının kızının yanına gideceğini mi sanıyorsun

Arat sinir bozucu bir şekilde gülmeye başlamış Ömer ise karşısında boş boş bakıyordu

Ömer: hadi neyse de yatağımda beni bayıltıp ellerimi bağlayıp su ile uyandırmak zorunda değildin?

Arat: usule uygun olsun istedim ne var yani

Ömer: ne istiyorsun

Arat: dedim ya seni

Ömer: Ne?

Arat: hemen yanlış anlama , seni derken mertebeni istiyorum

Ömer: açıkla

Arat: yani şöyle sevgili Ömer kendi savcılığını benim için kullanacak ve işlerimde bana  yardım edeceksin

Ömer: peki ya bunların hiçbirini yapmazsam

Arat: o zaman ne kızını ne de karını bir daha göremezsin. Ama bence sen sevgili Elçin'i asla üzmek kırmak ardında bırakmak istemezsin

Ömer: peki ya istersem ya bunların hiçbirini yapmazsam ve karım ve kızım umrumda olmazsa

Arat: o zaman bir planın vardır

Ömer: beni iyi tanıyorsun

Arat: 17 yıl beraberdik Ömer bence bu kadar şaşırma

Ömer: ben o 17 yılı sildim attım

Arat: ne çabuk.

Ömer: sende  bence buna şaşırmamalıydın 

Arat: şaşırmadım zaten bir şey sunulduğunda hemen beni bırakan  birinin 17 yılı hemen silmesine şaşırmadım.

Ömer: ama bu mertebeye sahip olmadığın için beni hapis ediyorsun 

Arat: of acıttı bak bu 

Ömer: iyi laf sokarım bilirsin 

Arat: bilmem mi ? Neyse meselemize geçelim kabul ediyor musun ? 

Ömer: adalet üzerine yemin etmiş biri olarak sence ?

Arat: kabul etmediğin zaman sence seni karına ve kızına kavuşturacağım mı ?

Ömer: zorundasın 

Arat, Ömer'i ikna etmesi gerektiğini biliyor ama yapamıyordu aslında yapamayacağından değil de kardeşi dediği insanı kızından ayırmak ona zor geliyordu tabi bir yanı bunları söylerken bir yanı ise onu bırakıp gitmesinin intikamını alması gerektiğini söylüyordu.
______________________________________

Elçin: hanımefendi bakın burda yerine oturmayan şeyler var ben kocamı morgda bile görmedim

Görevli: bakın benim tek yaptığım şey kayıt tutmak benim burda yapabilecek bir şeyim yok

Elçin: tamam o zaman beni bu işler ile kim ilgileniyor ise ona götürün

Görevli: peki ama bu biraz uzun sürebilir

Elçin: sorun değil ne kadar olursa olsun beklerim ben

Görevli: peki siz oturun ben ulaşmaya çalışacağım

Elçin: peki

Elçin sağda bulduğu boş bir sandalyeye oturmuş sabırsızlıkla bekliyordu . Peki neyi bekliyor du ? Sabahtan akşama kadar Ömer'in ölmediğini kendine inandırmış araştırmalar yapmıştı ve yerine oturmayan şeyler olduğunu bulduğu gibi Ömer'in yattığı hastaneye gitmiş ordan da morg görevlisi ile konuşmak ve kayıtlara bakmasını rica etmek için saatlerce orda beklemişti. Saat artık 7 olunca Elçin belki 100. Kez ne olup ne olmadığını sormaya görevli kadının yanına gitmişti.

Elçin: Hanımefendi bir gelişme varmı?

Görevli: evet Eray bey ile konuştum birazdan işinin biteceğini ve buraya geleceğini söyledi

Elçin sevinç içinde gözleri dolmuş bir biçimde geri yerine dönmüş en yakın arkadaşını aramıştı

Elçin: Gülsüm adama ulaştılar

Gülsüm: umarım istediğin sonuca ulaşırsın kuzum

Elçin: neyse neyse sen Nil'i okulda aldın mı?

Gülsüm: aldım aldım yemek yapmıştım onu yiyor şimdi

Elçin: telefonu versene bı konuşayım

Gülsüm: tabi Nil gel teyzem annen seni bekliyor

Nil bunu duyar duymaz heyecan ile koşup teyzesinin elinden almıştı telefonu

Nil: anne neredesin? 

Elçin: kızım bir isim çıktı ben geleceğim 3,4 saate

Nil: çok özledim seni 

Elçin: bende çok özledim kızım söyle bakalım ne istersin hediye olarak

Nil: kırmızı bebek!

Elçin: tamam kuzum söz gelirken alıcam şimdi kapatmam gerek öptüm seni kocaman

Nil: bende

Elçin gülümseyerek telefonu kapatmış tekrardan yerine oturur iken yanına bir adam yaklaşmıştı

Eray: Merhabalar efendim

Elçin: merhabalar siz Eray bey sanırım

Eray: evet siz de sanırım Elçin özer

Elçin: evet

Eray: Elçin hanım şimdi kayıtlara baktım hastaneye Ömer özer adlı bir giriş yapılmış ama herhangi bir morg işlemi uygulanmamış yani belki de  dedikleriniz de haklı olabilirsiniz ama şu da var ki belki de bu hastane de değil de başka bir hastaneye sevk olmuş olabilir morg için bunu araştırmam gerekecek bir de size sormak istedim bir şey var neden Ömer beyin ölmediğini düşünüyorsunuz ?

Elçin: bakın ben hem annemi hem de babamı kaybettim ve her ikisini de morg da gördüm kefenin içinde tabuta konur iken gömülür iken ama Ömer de bana hiç bir şey göstermediler hastaneye geldiğimde morgda olduğu söylendi gittiğimde ise sadece beyaz bir örtünün altında bir ceset ama Ömer mi değil mi bilmiyorum emin olun böyle bir şeyin hatası olmaz bu yüzden şüphe duymam çok normal.

Eray: haklısınız ama sırf bu işlem için mezar açma işlemi yapılır mı sanmıyorum ama dediğim gibi araştırma yapacağım

Elçin: tekrardan teşekkür ederim ilgilendiğiniz için ama ben burada çok kalamam ne kadar güne araştırmalar biter ?

Eray: bununla ilgili bir bilgi vermem kesin değil ama 2 veya 3 haftaya bitebilir bende maalesef çok yoğunum ama elimden geleni yapacağım

Elçin: ben size telefonumu versem olur mu?

Elçin ve Eray bir birlerine telefon ve ev adreslerini verdikten sonra Elçin oradan ayrılıp eve gitmişti. Nil uyumuş Gülsüm ise mutfak topluyordu

Gülsüm: Elçin

Elçin: sanırım haklıyım Gülsüm

Gülsüm: otur bi

Elçin: morg da Ömer adına bir kayıt yokmuş ama sevk edilmiş de olabilirmiş ama ben morga indiğimde Ömer diye bana birini gösterdiler eğer sevk olduysa o kimdi ?

Gülsüm: kuzum çok düşünüyorsun bak saat 11 olmuş git yat ben her şeyi halletim zaten

Elçin: tamam, Nil uyuyor dimi

Gülsüm: uyuyor

Elçin: tamam iyi geceler sana

Elçin odasına geçip kapıyı kilitledi üstünü değiştirip çantasından 1 dal sigara alıp balkona geçip hem ağlıyor hem de sigarasını içiyordu ağır geliyordu yaşadıkları 1 aya kalmaz da İstanbul'dan taşınıp İzmir'e yerleşeceklerdi belki de gerçekten ona iyi gelecekti


SON ÇAĞRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin