Ömer ile tanıştıkları ilk zamanlar elçin çok mutluydu , peki ya Ömer? Ömer mutlu muydu ?
Elçin- neden bana böyle davranmaya başladın son 2 aydır asla kavga etmeden bir günümüz geçmiyor? anlamıyorum bir şeyleri ters mi yapıyorum ya da çok mu takıyorum ? kavga sebeplerimiz de çok küçük şeyler oluyor genellikle mesela sevmediğin bir tatlıyı sipariş ettiğim için. yoksa sen benden ayrılmaya mı çalışıyorsun ? eğer böyleyse cidden sadece söyle saatlerce ekrana bakıyorum tek bir mesaj yazar belki diye okulun bahçesinde saatlerce seni bekliyorum belki bu sefer çıkış saatimi hatırlar da gelir diye ama yok sonra yine saçma sapan tirip yiyen ben oluyorum? Adil mi sence ?
Ömer- Elçin şu an çok yorgunum sonra konuşalım mı ? cidden sırası değil
Elçin- kime laf anlatıyorum ki. Ömer bitti
*bu kişiyi engellediniz*
bakıldığı zaman pek mutlu gözükmüyordu ama sebebi vardı bununda Ömer'e sorsanız elçine canını verir ama bir anlaşma yapmak zorunda kalmıştı.
2 ay öncesi-
Ömer- Arat saçmalama, cidden saçmalıyorsun
arat- neden Ömer? nede olsa eski giysiler de iyileştirilip yeni hale getirilebilir
Ömer- ama onu her zaman eski hale getiren sen olurken iyileştiren ben oluyorum bunun farkında değil misin ?
arat- gel eski sevgilim ile çık sonra gel bana suç at bide teklifimi ret et vay be lükse bak
Ömer- arat sen benim için hiç bir şey ifade etmiyorsun
arat- kırılırım ama Ömer bey.
Ömer- bu kadar yeter aldıysan cevabını çekip gideceğim
arat- peki anlaşmayı kabul et kız kardeşini yaşatayım , ilaçlarını alayım hem de size çok güzel imkanlar sunarım ev, araba ne istersen ama Elçin benim.
Ömer olduğu yerde kala kalmıştı. Önüne çok büyük bir fırsat çıkmıştı ama ya sevdiği, kalbinin ve ömrünün geri kalanına sahip olan o kadın , o kadını satacak mıydı ?
Ömer- tamam.
evet satacaktı, mecburdu ama asla kendini affetmeyecekti , eğer Elçin bunu öğrenirse kendini kimsesiz , erken unutulmuş hissederdi nefret ederdi kendinden ellerini saçlarına koyar gün boyu dudağını ısırıp ağlar odasından çıkmaz hatta... intihar bile edebilirdi ama bütün bunları yine de göz önüne almıştı çünkü ailesinden ona kalan tek emanet kız kardeşiydi oda 2. evreden akciğer kanseriydi çok çaresizdi Ömer ama kız kardeşi öncelik olmuştu ona .
günümüz-
Ömer- zorundaydım , oda biliyor
arat- öylemi dersin? benle iken bana ve sana , en çokta sana ne kadar sövmüştü bir bilsen .
Ömer- haklı ama zorundaydım
arat- değildin, gayet paran vardı Ömer, gayet durumun iyiydi ama sen, sana ettiğim eski elbise yakıştırmasından sonra ona zaten iyi gelmediğin ve zaten elçinin benle iken çok daha mutlu olduğunu düşündün ve sanki kendini zordaymış gibi hissettin, ama zorunda değildin Ömer.
Ömer- arat? sen şizofren falan mısın ?
arat- umarım öyleyimdir
Ömer- e ben daha ne kadar burada kalacağım
arat- merak etme bu gün ilk görevini yapacaksın
Ömer- eminim yapacağım. neyse görev ne
arat- dün gece bir soygun vardı , ve yakalandılar ve sana çok güveniyorlar ama sen onları kurtarmak yerine müebbet yedireceksin sen sadece dilekçeyi ve savunmayı yaz gerisi bende
Ömer- karşılığı ?
arat- yok
Ömer- peki karşılığı olmayan bir şeyi neden yapayım?
arat- bence hala karının ve kızının yaşaması senin için bir karşılık
Ömer - Arat yetmez mi egonu tatmin ettiğini ha ?
Arat- sence benim ego mu tatmin etmeme gerek varmı?
Tama aratın sözüne cevap verecek Ken aratın piyonlarından biri odaya girip konuşmaya başladı
Efendim bir kadın geldi sizi görmek istediğini söylüyor
Arat- şu an meşgulüm başka zaman
Ama efendim çok acil olduğunu ve gelmez iseniz "o" nu herkese anlatacağını söyledi
Arat anlamadığım bir şekilde sakin iken o ismini duyar duymaz hemen kapıdan çıkıp hızlıca gitti. Acaba "o" kim ya da neyin nesi?
Arat- oğlum siz her benimle görüşmek isteyen kişi için beni çağırırsanız çok işimiz var o zaman bizim
Efendim kusura bakmayın ben "o" ismini duyunca
Neyse , neyse hadi sen git
Kapının onundeyim acaba kimdi bu kadın ve nasıl bu kadar Bilgiliydi ama umarım bu gün birini daha öldürmek zorunda kalmam.
Arat- hoşgeldiniz hanımefendi
Elçin - hoşgeldin arat
Elçin görmem beni pek şaşırtmamıştı ama onun bazı konular hakkında bilgili olması baya bir şaşırtıcıydı
Arat- o elçin hanım hoşgeldiniz ya da eski yengem mi demeliyim
Elçin - arat buraya samimi olmaya gelmedim ki sende bunu gayet iyi biliyorsun
Arat- biliyorum tabii ama neden buraya geldiğini cidden bilmiyorum
Elçin- hiç uzatmicam zaten . Senden tek bir isteğim var
Arat- dinliyorum
Elçin- Ömer'in dosyası nerde
Arat- ne dosyası
Elçin- sence arat ? En son aldığı davanın dosyası nerde
Arat- elçin ben nerden bileyim bunu Allah aşkına
Elçin- o zaman bul arat ya da gidip her şeyi anlatayım
Arat- neyi anlatmak istiyorsun ki sen ve senden daha çok anlatacak şeyim olduğunu da unutuyorsun
Elçin- kime benim hakkımda ne anlatacaksın gram umrumda değil tek istediğim Ömer'in son aldığı dosyayı bulman ve baba vermen Ömer gitti annem babam yok kime neyi anlatacaksın acaba
Arat- Ömer'in öldüğünü ne kadar kolay kabul etmişsin
Elçin- evet Ömer ölmüş olabilir ama hayat devam ediyor ve benim bi kızım var
Arat- kızın demişken Nil nasıl görmedim uzun zamandır
Elçin- kızımın adını ağzına alma
Arat elçine doğru eğilip
Arat- unuttuğun bir şey var Elçin ve sakın bir daha unutma
Elçin- arat
Arat- Elçin o benimde kızım sen dua et ben bunu Ömer'e gidip anlatmadım ki anlatmak için çok fırsatım oldu ama Ömer'e ne benimle onu aldattığını ne de nilin benden olduğunu söylemedim zaten artık ogrenemez kafasına da girme emin ol öğrenmesini istemediğin herkes öğrenir hatta "O" bile...