Sasuke soğuk, keskin kasım havasını derin bir nefes alarak çalışma binasından çıktı. Itachi'nin onu alması gerekiyordu ama üniversite dersleri olduğu için muhtemelen geç kaldı. Sarışın arkadaşının lokantadan çıkışını, boynunda turuncu bir atkıyla telefonunu cebine atışını izledi. Naruto'nun yaya geçidinde durup diğer taraftaki tabelanın yanmasını ve yürüyen kişinin karşıya geçebileceğini işaret etmesini beklemesini izledi. Işık yeşil yanarak karşıdan karşıya geçebileceğini işaret etti, ancak geçmedi. Daha sol ayağı yere değmeden kırmızı ışıkta geçen bir araba bacağına çarptı. Keskin bir acı sarışının sol bacağını kapladı, darbe onun yana doğru dönmesine ve bacağının altından çıkmasına neden oldu. Her şey ağır çekimdeymiş gibi hissettirdi. Düştü, çarpmanın etkisiyle kafası betona çarptı.
Sasuke'nin gözleri gördükleri karşısında büyüdü. Araba iyi olup olmadığına bakmak için durmadı bile. Kuzgun koştu ve bu sırada plakanın fotoğrafını çekebilmek için telefonunu çıkardı. Araba köşeyi dönmeden önce birkaç fotoğraf çekti, umarım fotoğraflar bulanık değildi çünkü o panik halindeyken muhtemelen bulanıktı. Uchiha hızla tuş takımını açtı ve polisi aradı. Kapatmadan ve Naruto'ya odaklanmadan önce konumu ve durumu verdi.
"Hey dobe, uyanık kal," kuzgun yanağına nazikçe bir tokar attı, onu zaten olduğundan daha fazla incitecek kadar değil ama dikkatini çekmeye yetecek kadar sert.
"Sasuke...? Bacağım neden bu kadar acıyor?" sarışın, çevresine bakmak için başını çevirirken ağır ağır sordu. Tamamen bitmiş görünüyordu. "Ne oldu?" sonunda sordu. Aklı başına gelenleri algılayamamıştı.
Sasuke, bacağından aşağı damlayan kana baskı uygulamak için sarışının eşarbını çekerek izledi. Naruto'nun sol bacağının tamamı arabanın çarpmanın etkisiyle paramparça ve yaralıydı. "Sana araba çarptı, iyi olacaksın," diye güvence verdi kuzgun. Naruto cevap vermeye fırsat bulamadan, polis sirenleri ve ambulans sirenleri yanlarında durarak onlara yaklaştı. Sasuke, iki sağlık görevlisinin bir sedyeyle aceleyle geldiğini görmek için yukarı baktı. Sedyeyi yere indirdiler ve onu yavaşça üzerine kaldırdılar. Sasuke onları ambulansa kadar takip etti.
"Siz ailesi misiniz?" diye sordu sağlık görevlilerinden biri, onu henüz bindirmedi.
"Hayır ama onun ailesi yok, ben sadece bir arkadaşım," diye yanıtladı kuzgun, "yine de bensiz gideceğini düşünme," diye uyardı, sağlık görevlisini itip birkaç kişilik koltuklardan birine oturdu. Yolculuk oldukça kısaydı ve vardıklarında Naruto, peşlerinden birkaç doktorla birlikte bir odaya çekildi. Onlardan birinin Naruto'nun büyükannesi Tsunade olduğunu anladı.
Diğer doktorlardan biri onu iki saat daha beklediği bekleme odasına sürükledi. O sırada abisinden nerede olduğunu soran bir telefon aldı ve durumu açıkladıktan sonra Itachi, onunla beklemek için hastaneye gitti. Bekleyişlerinin ardından Naruto'nun büyükannesi koridordan aşağı indi ve önlerinde durdu. "Sonunda seni tekrar görmek güzel Sasuke," saygıyla başını salladı, "seni de Itachi."
"Naruto nasıl?" diye sordu Sasuke, Itachi'nin sözünü keserek ve onu selamlama zahmetine bile girmeden.
İçini çekti, "birkaç kesik dışında daha iyi, hafif bir beyin sarsıntısı ve kalçası çıktı" diye yanıtladı, "Teşekkür ederim Sasuke, sen olmasaydın daha kötü olabilirdi."
Sasuke cevap olarak başını salladı, "Teşekkür etmene gerek yok ama onu görebilir miyim?" diye sordu endişeyle.
Tsunade endişesine kaşlarını kaldırdı ama başını salladı ve o dönüp koridorda uzun adımlarla ilerlerken onu takip etmelerini işaret etti. İki erkek kardeş onun peşinden gitti, ikisinden küçüğü Naruto'nun onun hayranı olduğunu anlamamasını ve herhangi bir acı çekmemesini umuyordu.
