🏮

200 16 5
                                    

"Jungkook?"

"Neler oluyor burada?"

"Bir şey olduğu yok çık dışarı!"

Lalisa abisinin olmasını beklerken içeriye Jungkook denen kişinin girmesi bütün hayallerini yıkmıştı.

"Hop hop hop!"

Bu ses.

"Çek elini bakayım kardeşimin üzerinden."

"Bay Kim Taehyung?"

müdürün yüzü dehşet veren bi hal almıştı.

"Demek kızları kapının önünde ayırıp sonra odana getiriyorsu-"

"Y-yok efendim olur mu öyle şey size yanlış söylemişl-"

"Sana konuşmanı söylemedim!"

Kim Taehyung Jungkook'a baktı, tanıdıktı ama çıkaramıyordu boşverip onu işaret parmağıyla omuzundan ittirdi ve müdüre doğru ilerlemeye başladı yavaş adımlarla.

Müdür, Lalisa'ya bakarak bir şeyler demesi için resmen gözleriyle yalvarıyordu fakat Lalisa bu katliamı izlemek için can atıyordu.

"Bay Kim Taehyung l-lütfen beni affedin inanın isteyerek yapmadım!"

Daha da yaklaştı.

"İsteyerek yapmadın demek hm?"

Kafasını aşağı yukarı doğru salladı evet anlamında.

Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı.

Artık aralarında bir adım mesafe bile neredeyse yoktu. Kim Taehyung kardeşi Lalisa'ya baktı kafasıyla işaret etti kenara çekilmesi için çünkü neler olacağını tahmin etmek çok basitti.

Müdür çöktü Bay Kim Taehyung'un ayaklarına. Yalvardı.

"Lütfen bağışlayın efendim!"

"Yanlış yaptım efendim! Siz büyüksünüz affedersiniz ne olur affedin efendim!"

"Kalk ayağa."

Anlamadı.

"Ayağa kalk dedim."

Lalisa abisine şaşkın gözlerle bakıyordu ne yani gerçekten affetmiş miydi?

Jungkook ise olan biteni tüm sakinliği ile izliyordu Lalisa'nın yanında.

"Teşekkürler efend-"

"Rica ederim Müdür Bey."

Elindeki bıçağı ağzından sokup çenesinin alt tarafından çıkardı Kim Taehyung.

Litrelerce şelale gibi kan akıyordu müdürün ağzından. Yere yığıldı.

Lalisa bu katliamı izlerken içi rahatladı ve yavaş yavaş zevk almıştı. Jungkook ise ruhsuz gibi hiç bir tepki vermeden izliyordu.

Ardından Kim Taehyung elini siyah pantolonunun cebine attı ve belinde olan silahını çıkarttı kanlı eliyle ve üç el ateş etti.

Biri sağ eline, diğeri sol eline diğer kalan mermi ise ağzının içinden kafatasına doğru ateş etti. Sonra ise silahını bir kenara fırlatıp kenarda duran bıçağını tekrar eline aldı ve müdürün gözlerini deşti.

Musluktan akarmışçasına kan akıyordu müdürün ölü bedeninden.

İki gözünü de deştikten sonra ince ince damarlı gözleri eline aldı ve sağ kolu olan Bay Park Jimin'i aradı.

"Gel."

Ardından bütün kıyafetleri kandan gözükmeyen bir şekilde ayağa kalktı ve kardeşi Lalisa'ya döndü.

Lalisa gülüyordu. Yanındaki Jungkook denen kişi ise hissiz ve ruhsuz bir şekilde ölü bedene bakıyordu. Tam Kim Taehyung Jungkook'a bir şey söylecek iken Bay Park Jimin geldi elinde bir kavonoz ile.

Kim Taehyung güldü ve kavonozun içine iki gözü koydu ve ağzını kapatıp Bay Park Jimin'e geri verdi.

"Abi gözlerini neden deştin?"

"Sende, arkadaşlarında ve diğer kızlarda gözü olduğu için."

"Anladım."

Bay Park Jimin eliyle diğer korumalara işaret etti cesedi toplaması için.

"Durun."

Kim Taehyung, Lalisa ve Park Jimin dönüp Jungkook'a baktılar.

"Pardon?"

"En azından bir kere bende bir el ateş edebileyim bu götten sikilmiş beyinsiz orospuya."

Güldüler.

"Peki, al bakalım."

Bir el ateş etti tam olarak kafasının ortasına Jungkook.

Ardından dediği şey herkesi şaşırttı.

"Görüşürüz, baba."



.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 17, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kakeguruí 🀄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin