Masum

Eda-kayla

Merhaba arkadaşlar :)
Artık sınır katmaya karar verdim çünkü ne oy nede yorum geliyor..
Sınır : 5 yorum ve oy bir sonraki bölüm için, gelmediği sürece bölüm de gelmeyecek !
Sorry ama mecburdum :(

___________
Hastaneden çıkarken Umut ağa tekrar kaylayı kucağına almıştı
kayla ne kadar ısrar etse de "ayağım var benim yürüyebilirim" dese de Umut ağa onu dinlemeden yoluna devam eti.

6 tane siyah araba, 10dan fazlada koruma görünce kayla şaşırmıştı aslında çünkü gelirken dikkat etmemişti kendisini kötü hissediyordu ama bu adamlar kimdi ve neden onu koruyordu bu kadar çok olmaları normal miydi ?
Tamam biliyordu onun büyüme,  yaşam tarzıyla burada kinlerin yaşam tarzları aynı değildi ama yine de bu kadarıda çok değil miydi ?
Serhat abisinin yanında da vardı 1-2 koruma ama burada ondan fazla  koruma vardı,
dayanamayıp yanındaki adama "Eşkiya mısın yoksa cumhurbaşkanı mısın sen "? neden bu kadar çok adam var ?"
Adamın ise tekrar dudaklarının kenarları kıvrılmıştı
"Yakında öğrenirsin mavi gözlüm".

Kız adamın ne demek istediğini anlamamış bir şekilde tekrar "Peki senin ne işin vardı bizim evde ? ne için gelmiştin ?" diye sormuştu
"Feride'nin gelin alışverişi var oraya gidecektik tabii ki de senide götürecektim"

Kız kaşlarını çatıp "Gelin alışverişi ney ?" diye sormuştu kayla
Fransa'da büyümüştü ne kadar saygılı bir kız olsa da gelenek görenekleri bilmiyordu.
Umut ağa korumalarının yanında zayıf gözükmemek için kendini zor tutuyordu yoksa şurada kahkaha atabilirdi  kızın kulağının dibine girip "Gelin alışverişi, evlenmeden önce kızlar çıkar ihtiyaçlarını alırlar kocalarını memnun edecek şeyler alırlar" deyip göz kırpmıştı
Kayla tekrar kaşlarını çatınca Umut ağa onun anlamadığını anlayıp daha çok gülmek istemişti ne kadarda masum onun mavi gözlüsü hiçbir şey bilmiyor, duymuyordu
"Neyse bizim düğünde gelin alışverişine çıkınca anlarsın güzelim"
"Ne alaka hani evlenenler yapıyordu bu alışverişi ?"
"Biz de evlencez güzelim"
"Kim demiş"
"Ben dedim"
"Sen kimsin acaba bak insanlar sana ağa dedikleri için kendini çok yüksekte görme istersen dünyanın en önemli adamı ol seninle yine de evlenmem"
"Çok emin konuşma güzelim zamanla sende göreceksin"
Deyip arabayı konağın önünde durdurmuştu

Umut'a biliyordu kaylanın üstüne gitmemesi gerektiğini onu bu hale kimin soktuğunu da az çok tahmin edebiliyordu ama her şeyin bir zamanı vardı yavaş yavaş bu aileyi bitirecekti
Bu kızı bu hale getirdiklerini 1000 pişman olacaklardı ama iş işten geçmiş olacaktı ama sabır dedi Umut ağa sabır zamanla her şeyi yapacaktı tıpkı bu güzel kızı kendine aşık edeceği gibi..

Kayla ya tekrar dönüp "iki gün sonra kına var yarın annemgil tekrar alışverişe çıkacaklar Feride gelinlik kına elbisesi bakmaya,  sen de geleceksin unutma sakın !"
Kayla oflayarak "sen bana emir veremezsin tamam mı hem ben istemiyorum gelmek"
Umut ağa kızın dibine girip burun buruna geldiklerinde
"yiyorsa gelme bakalım seni gelip bugünkü gibi kucaklayarak meydana götürürüm" diye tehtit etmişti resmen kızı.

Kaylanın yanakları kıpkırmızı olmuştu öyle utanıyordu ki "tamam tamam" diye gitmeye çalıştı ama Umut ağanın kollarından kurtulmak o kadarda kolay değildi,
Kızın çırpınışlarını görünce daha çok eğleniyordu ve onu hiç bırakmak istemiyordu ama mecburdu sadece yakında diyordu yakında hiç yanından ayırmayacaktı onu
Kollarını gevşetip kızın kaçmasını izleyerek gülümsemişti
Bu kız gerçekten de kalbe zarardı..

________________________

Kayladan :

Güneşin ışığıyla uyanmıştım.
Saate baktığımda daha 5:00 di kalkıp banyoya girip işlerimi hallettikten sonra hemen aşağıya mutfağa doğru ilerledim,
Fatma ablayı görünce mutlu olmuştum, 1 haftadır odadan çıkmam yasaktı, kimseyi görmemiştim.
"Günaydın Fatma abla, nasılsın" deyip yanına sulu bir öpücük bırakmıştım,
"Günaydın deli kız iyiyim asıl sen nasılsın ?" diyip bana sımsıkı sarılmıştı sonra ise yanağımı okşayarak "affet kızım seni koruyamadık bile, küçük bedenin ne kadarda güçlü"
Ona sımsıkı sarıldım "merak etme Fatma abla ben çok iyiyim, hem bakma sen benim tenim hassas onun için yoksa canım hiç acımıyor ki"
Fatma ablayı gerçekten çok seviyorum, bana geldiğimden beri çok iyi davranıyor, aslında bende bu evde bir hizmetçi olarak çalışıyorum ama Fatma abla sağolsun bana hiç kıyamıyor hep ben yaparım yada kızlar yapar diyor.
"Fatma abla kahvaltıyı hazırlamaya başlamadan önce bir kahve içelim mi?"
"Bende bir haftadır senin kahveni bekliyorum, kızlar yapıyor ama seninki kadar güzel olmuyor" tebessüm edip hemen kahve yapmaya başladım,
O sırada mutfağa Eda abla geldi "Ohh hanımlar bende katıla bilir miyim aranıza ?"
"Aşk oldun kızım tabi gel otur Kayla da bize kahve yapıyordu tam"

"Kahvelerde geldi buyrun"
"Eline sağlık kızım"
" eline sağlık Kayla"
"Afiyet olsun"
Eda abla bir şey söylemek istediği beliydi ama kendisini tutuyordu
" Kayla.. özür dilerim.. biliyorum biz çok yakın değiliz ama ben daha yakın olmak isterim, biliyorsun benim kız kardeşim yok
Sen ve Serhat hep yakınsınız ben Serhatı kıskandım..
Onun için sana soğuk davrandım kusura bakma.."

"Ne kusuru Eda abla Serhat abi çok iyi birisi, o benim olmayan abim gibi.. biliyorum kötü başladık ama şeninde benim olmayan ablam olmanı çok isterim"
"Bende çok isterim" sıkıca sarıldık sonunda Eda ablayla aramızdaki soğukluk bitmişti..
"Aferin benim torunlarıma" diyen babaannemi görünce ayrıldım hemen,

Babaanne.. ne kadar uzak bir kelime aslında beni sevdiğini biliyorum.. ama anneme yaptıkları yutulur gibi değil.. onu çok üzdü biliyorum bana iyi davranıyor aslında onun derdi günahlarından kurtulmak..
Babamın son emanetine sahip çıkmak. Beni korumak istiyor ama beni kocasından kim koruyacak?

"Neyse hadi hazırlanalım artık düğün alışverişine gideceğiz" dediğinde Eda ablaya anlamaz bir bakış atım, tamam dün ağa bozuntusu söylemişti ama gidebileceğimi hiç düşünmedim..

Eda abla anlamış olmalı ki "Ne bakıyorsun öyle bülbül gibi" diye sormuştum

_"Abla ben gelemem ki dedem izin varmaz ki"

_"Kuzum Umut ağa çoktan kayla alışverişe gelecek dedi ! O Mardin'in en büyük ağası O ne derse olur"

_" iyi de dedem çok kızar bana sonra, yok ben de en iyisi hiç gelmeyim"

_" kızım sana Mardin'in en büyük ağası  diyorum GELECEK  deyince dedem hiçbir şey söyleyemez, merak etme sen, hadi gidip hazırlanalım"