Maya yumuşacık bir yatakta gözlerini açtığında dün gece olanları hatırladı.
Dün gece Salih ile birlikte kaldıkları otelin yüzme salonunda yüzmüşlerdi.
Maya gülümseyerek telefonunu eline aldı ve Salih'den bir mesaj geldiğini gördü.
"Dünyanın en benlik kızı :)
Günaydın.
Kahvaltı için seni bekliyorum."
Maya'nın suratında bir gülümseme belirdirdiğinde Salih'in mesajına cevap yazdı;
"Günaydınnn💋💋 Hazırlanıp geliyorum!!"
Maya mesajı yolladıktan sonra hemen duş aldı ve hazırlanıp odadan ayrıldı.
Otelin kahvaltı salonuna indiğinde Salih'in cam kenarındaki masalardan birinde oturmuş telefonu ile ilgilendiğini gördü.
"Good morniiiiing!" Diyerek Salih'in yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ve karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu.
Salih Maya'nın enerji dolu selamı ile mutlu olmuş bir şekilde, "Erkencisin." Dedi.
"Mesajını görünce dayanamadım. Hemen geldim."
Salih masada hafifçe öne eğildi ve etrafi kolaçan ettikten sonra kısık bir sesle, "Ben de sana dayamıyorum." Dedi.
Maya dudağını ısırdı ve "Biliyorum." Dedi. "Canım arkadaşım."
Salih'in yüzü düştüğünde Maya hiç bozuntuya vermedi...bu sırada yanlarına bir garson geldi.
"Ne alırdınız efendim?"
Salih sırtını sandalyeye yasladı ve boğazını temizledi.
"Kahvaltı. Normal kahvaltı işte kardeşim."
Maya Salih'in söylediğine gülmemek için zor durmuştu. Utanmasa garsona fırça atacaktı...
"Tabi efendim."
Garson gittiğinde Salih bakışlarını denize yöneltti.
Genç adamın aklına dün gece Maya ile yaşadıkları geldi;
Last Night...
"Salih! Sakın. Sakın bırakma kolumu!"
Maya üzerinde pembe puantiyeli bikinisi ve fıstık yeşili kolyesiyle havuzun içindeydi. Salih'e sımsıkı sarılmış, genç adamın omuzlarına koala gibi yapışmıştı. Yüzmeyi bilmediği için gergindi. Havuz boyunu aşıyordu.
Salih gülerek ellerini Maya'nın beline götürdü ve Maya'yı kendine çekti.
"Korkma güzelim, gel buraya."
Maya titreyen minik çenesi ve kıvırcık saçlarıyla o kadar tatlı görünüyordu ki... Salih, Maya'ya bir kez daha aşık olmuştu.
"Of!" Diye söylendi Maya. "Dedim sana işte ben. Yapamıyorum. Yüzemiyorum. Hadi çıkalım."
Salih, sırtını havuzun kenarına yasladığında Maya hâlâ ona sımsıkı sarılıyordu.
"Olmaz. Seni bir kere tutmuşum bırakır mıyım sanıyorsun?"
Maya Salih'e kötü bakışlar atarken tırnağını genç adamın omzuna geçirdi."
"Ah! Sakin ol, Patilerine hakim ol kedicik!"
Maya gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.
Salih, Maya'nın beline doladığı kollarını sıkılaştırdı ve onu kendine daha çok çekti. Genç kızın kulağına doğru hafifçe yaklaştı ve kısık bir sesle "O tırnaklar bir gün sırtımı da çizer mi?" Dedi.
Maya yanaklarının ısındığını hissetti ve etkilendiğini gizlemeye çalışarak; "Maalesef." Dedi. "Tipim değilsin."
Salih'in kaşları düz bir çizgi halini aldığında "Bırakıyım da suya bat, onu mu istiyorsun?"
Maya korkuyla Salih'in omzuna daha çok sindi. "Sakın! Sakın! Şaka yaptım."
Salih piç gülüşü atıp Maya'nın yanağına bir öpücük kondurdu.
Daha sonra suratını Maya'nın boynuna gömdü. "Çıkalım mı artık? Yoksa dayanamayacağım."
Maya "Neye?" Diye sorduğunda Salih Maya'nın omzunu öptü. Ardından boynunu... daha sonra çenesini...
Maya gözlerini kapattı, genç adamın ne demek istediğini şimdi anlamıştı.
"Ta-tamam. Bence de çıkalım."
Aşıklar havuzdan çıktıktan sonra odalarına ayrıldılar... Bu gece onlar için asla unutulmayacak bir geceydi...
...
"Salih! Alooo, sana diyorum! Daldın gittin."
Genç adam bir anda kendine geldi ve Maya'ya baktı.
"Ha?"
Maya gülerek çayından bir yudum aldı. "Kahhvaltılar geldi. Yesene soğutmadan şunları."
Salih bakışlarını masaya çevirdiğinde gözlerini kırpıştırdı. "Ne ara geldi oğlum bunlar?"
Maya dolu ağzını eliyle kapatarak yanıtladı, "Sen hayal dünyasına dalmıştın canım."
Salih Maya'ya ters ters baktıktan sonra kocaman omleti tek hamlede ağzına attı.
"Bo-boğulacaksın Salih, problemli misin oğlum sen!!!"
...
