0.3

174 25 11
                                    

"Neden kavga ettin Yoshi?" Seungmin babasının suçlamadan uzak merak dolu sesiyle Yoshi elleri ile oynamayı bırakmış ve babasına dönmüştü. Evet neredeyse hergün kavga ederdi ama bu kez gerçekten de masum olan oydu.

"O Haruto veledinden nefret ediyorum. Ayrıca o başlattı." Diyerek savunmaya geçmişti. Bu kavgalar ilk kez olmuyordu. Ve Seungmin artık oğlunun kavga etmesini istemiyordu. Uğraşmamak için değildi elbette bu ama oğlunun yüzündeki yaralar onun da canını yakıyordu.

"Kim başlatırsa başlatsın kavga etmemen gerekirdi. Evet o seni kışkırtmış olabilir ama yinede karşılık vermemeliydin. Zaten amacıyda buydu seni kışkırtmak." Seungmin'in uzun ama haklı nasihatları bu kadarıyla sınırlı kalmamıştı. Nasihat dolu konuşmaların ardından eve gekmişlerdi.  Yoshi'nin okulu daha bitmese de yüzündeki yaralar nedeniyle  Seungmin onu okuldan almıştı. Her ne kadar Yoshi istemese de.

Eve vardıklarında Seungmin üstünü değiştirmek için odasına çıkacakken çalan telefonu onu durdurmuştu. Arayan kişiye baktığında Chan'ın aradığını görünce  şaşırsa da hemen açmıştı.

"Efendim Chan."

"Seungmin Yoshi kavga etmiş gelemedim kusura bakma şirkette bir sorun çıktı da." Chan'ın yalan söylemeyeceğini biliyordu. İkisi de boşandıkları için Yoshi'nin üzerine daha fazla titrer olmuşlardı. Ayrıca Chan sorumluluklarından kaçan biri asla değildi.

"Önemli değil. Zaten her zamanki kavgalardan."

"Tamam o zaman görüşürüz. Kendine iyi bak."

"Sende" diyip telefonu kapattı Seungmin. Sonrasında odasına çıkmış ve üzerini değiştirmişti. Odasından çıktığında  Yoshi'nin televizyondan bir şeyler seyrettiğini görmüş ve onu rahatsız etmeyerek mutfağa girmişti. Saat henüz erken olduğu için yemek yapmakla uğraşmak yerine tatlı yapma kararı vermişti.

Aklına gelen tatlıyı yapmak için malzeme arayışına girdiğinde tatlının en önemli malzemesi olan sütün yokluğunu görünce suratını asarak geri odasına girmiş ceket ve cüzdanını alarak geri çıkmıştı.

"Yoshi markete gidiyorum bir şeyler alıcam. Bir isteğin var mı?" Sorusu üzerine oğlu hemen diikatini televizyondan ayırmış ve babasına bakmıştı.  Sonuçta bu fırsatı asla kaçıramazdı. Chan babası onun abur cubur yemesine aşırı derecede abartmadığı sürece karışmazdı ama Seungmin babası bu konuda oldukça titizdi. Hatta bu yüzden sürekli Chan'la atışırlardı. Yoshi de kurnazlığını ve zekasını kullanarak onlar atışırken abur cuburları mideye indirirdi. Yoshi bu atışmaları bile özler olmuştu.

"Hmm bir düşünelim. Şu sevdiğim cips ve jelibonlardan alırsan çok memnun kalırım babacım. Ayrıca oğlum mutlu olsun ona çok sevdiği ama oldukça pahalı olan çikolatadan da alayım dersen gıkım çıkmaz." Bu sözleri üzerine Seungmin gülümsemişti. Bir günden bir şey olmaz diyerek oğlunun isteklerini kabul etmiş ve evden çıkmıştı.

Onun gittiğini gören Yoshi uslu evlat rölünden ışık hızında çıkıp hemen odasına girmiş telefonunu alarak en büyük eğlencesi olan kişiye yazmıştı.
Bu kişi ise azılı düşmanı Watanabe Haruto'ydu.

Yoshi
Pisst baksana
Hey Japon balıgı acil bakkkkk

Haruto Veledi
Ne var

Yoshi
Naber
Bensiz geçen dakikaların eminim ki çok sıkıcıdır ama ne yazıkki yokum

Ayrıca sevgili Japon balığı biraz medeniyet öğren

Haruto Veledi
Japon balığı mı

Bunu öz ailesi Japon ama onu evlat edinen babalarından bir Koreli diğeri Avustralyalı olan biri soyluyor

AGAIN |CHANMIN|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin