《-Çocukluğundan beri beraber olan iki arkadaşın, bir kaza sonucu en sevdikleri fantastik romanın içinde hayatta kalma mücadeleleri...》
Bu düşlerinde gölgesi olmayanların kendi krallığını kurma hikayesi.
***
( Reenkarnasyon Serisi )
~Kurgu ve kitap t...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Gölgeler )
-Kendim olmaktan korktuğum andan itibaren, sen olmaya başlıyorum.. Ne güzel; bana beni unutturuyorsun. ~J. Antonia
4.Bölüm
..📖..
Düşes Elisia şaşkınlıkla bana doğru adımladı, sanırım bu kadar sakin olmama inanamıyor gibiydi. Gözleriyle hızla beni incelemişti, yüzümde ki yaralar olduğu gibi duruyordu. Kızının neden bu kadar sakin kaldığını anlamaya çalışıyordu. Muhafız Kalios da gözlerini yüzümde gezdirdi oldukça iri bir adamdı.
Simsiyah saçları dağınık bir şekide omuzlarından aşağıya dökülüyordu, koyu gözleri o kadar kesin bir şekilde bana bakıyordu ki. Gözleri gerçekten ilginç bir maviydi. Bi an benim İlia olmadığımı anladığından endişelendim.
Üzerinde muhafızlara özgü bir üniforma vardı, o kadar ürkütücü görünüyordu ki. Bakışları deliciydi sanki gözlerinin içine değilde ruhunun içine bakıyor gibiydi. Çatık kaşlarıyla konuştu:"Leydim kendinizi nasıl hissediyorsunuz .?"
Konuşamamıştım, Düşes hızla yanıma gelerek elleriyle yüzümü avuçlamıştı. Düşesin muazzam güzellikteki gri gözleriyle kesişmişti gözlerim. İlia'nın gözleri ne kadar donuk ve ruhsuzsa Düşesinkiler o kadar parlak ve canlıydı. Endişeli bir şekilde parlayan gözleriyle gözlerime bakarak:
"Canım iyi misin hala şok geçiriyor olabilirmisin.?"
İçime garip bir sıcaklık yayılmıştı. Oldukça şaşırmıştım sanki İlia kendinden başkasını sevmiyormuş gibi geldiğinden annesine karşı içine dolan sıcaklık hissi beni bozguna uğratmıştı. Demek İlia sadece kendisini sevmiyor annesine karşıda derin bir sevgi besliyordu.
Gözlerimi Düşes de gezdirerek: "Eğer biraz daha az bir şekilde yüzümü bastırırsan nefes alabilirim ve daha iyi olabilirim anne ." Sakin sesime karşı Düşes gözlerini kırpıştırarak gülümsemişti. Ellerini yavaşça yanaklarımdan çekerek sakin bir şekilde omzunun üstünden Kalios'a doğru dönmüştü.
"Kalios git ve gerekirse krallığın en iyi doktorunu sürükleyerek buraya getir kızıma hangi sakinleştiriciyi verdiklerini bilmek istiyorum. " Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. İlahi Elisia kızını çok da iyi tanıyorsun orası kesin.
"Ben iyiyim anne buna gerek yok. "
Bana inanamıyor gibi bakmıştı. Biçimli güzel kaşlarının tekini havaya kaldırarak:"Sen iyisin öyle mi, iyi olsaydın şuan malikhaneyi çığlıklarınla birbirine katmıştın. Şayet Lucender sıkıcı toplantıdan çıkmak için senin çığlıklarını beklediğine eminim."Onu nasıl ikna edebileceğimi bilmiyordum şuan elimden gelen tek şey biraz İlia biraz kendim gibi davranmaktı yoksa daha fazla dikkat çekecektim.