^1.14.BÖLÜM^ : 'Zorbalara karşı'

616 70 18
                                    

Ölümden kaçmak için attığımız her adım, bizi meğer ölüme götürürmüş anladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ölümden kaçmak için attığımız her adım, bizi meğer ölüme götürürmüş anladım."-
~Demokritos

14.Bölüm

..📖..

Gözlerimi ne kadar uğraşırsam uğraşayım etraftaki göz alıcı şeylerden çekemiyordum. Dikkat çekmemek için uzun bir süre inceleyemediğim içinde vicdan azabı çekiyor bu mükemmel sanat eseri olan bahçeyi binlerce kez daha dikkatli bir şekilde incelemek için yanıp tutuşuyordum.

Bir mimarlık öğrencisi olarak bu muazzam sanat ve ince işlemenin nasıl yapıldığı hakkında meraktan çatıyordum.
Bu akademi pardon sarayı nasıl inşa ettiklerini düşünmekten doğru düzgün yürüyemiyordum bile öyle ki bir iki kere ayağım takılmıştı, neyseki bozuntuya vermemiştim.

Bahçede ilerledikçe bakışlar üzerime dönüyor herkes kendi aralarında deli gibi fısıldaşmaya başlıyorlardı. Gerçi buna fısıldamak demek biraz saçma olurdu.

Kafamı çevirerek fısıldayan iki kıza ters bir bakış attım.

Az sessiz konuşun lan duyuyorum.

Kızlar onlara baktığımı fark etikleri anda suspus olarak gözlerini başka tarafa çevirdi. Önüme dönüp yürümeye devam ettiğim anda tekrar fısıldaşmaya başladılar. Buradaki tek sorun ne yazık ki kızlar değildi.

Bir sürü insanın durup sanki nesli tükenmiş bir hayvanın ilk defa Türkiye'de ortaya çıkması gibi şaşkınlıkla ve merakla bana bakıyor olmaları o kadar sinir bozucuydu ki.

İçimden nesli tükenmiş hayvanlara üzülmemelerini kurtuldukları için şükür etmeleri gerektiğini söyleyerek teselliler veriyordum.

Erkek kız demeden insanlar benim hakkımda konuşmaya devam diyorlardı. Hemde öyle şeyler diyorlardı ki durup 'oha lan öyle mi olmuş' demek için zor duruyordum.

Kafamı çevirerek yanımdan yürüyen Denzel'e baktım. Yüz ifadesi sabit görünüyor herhangi bir tepki vermiyor ama oldukça dikkatli bir şekilde insanların benim hakkımda konuşmalarını dinliyordu.

En çok dilden dile konuşulan tapınakta yaşanan kazaydı.

Herkes o kazadan nasıl sağ çıktığımızı konuşuyor dört kişinin ismi yan yana çokça anılıyordu.

Kazadan sonra akademiye gelmediğim için insanlar durumumun kötü olduğu hatta geberdiğimle ilgili bir çok dedikodu çıkarmış ve bolca da beddua ederek ölmemi beklemişlerdi.

GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin