ep.15: traces iii

777 72 65
                                        

❝Beni öldürmek zorundaydın fakat bu seni de öldürürdü

Adımı lanetliyorsun, kalmış olmamı diliyorsun

En kötü korkularına dönüştün

Ve etrafa suçlar saçıyorsun, bu acıya sarhoş oluyorsun

Tüm o güzel yılları karalıyorsun

Adımı lanetliyorsun, kalmış olmamı diliyorsun

Bak göz yaşlarım nasıl dökülüyor.❞

XV

Kapıyı arkamdan sertçe kapadığında sinirle ona döndüm.

"Sessiz ol, Pal'i uyandıracaksın."

Jungkook öfkeyle tıslamama karşılık derin bir nefes alarak boynunu kütletti ve her şeyi yerle bir edecek gibi göründü. Bu halde oluşunun sebebini anlayabiliyordum ama o da anlamalıydı.

"Bana o siktiğimin listesinde neden adının olduğunu söyle." dedi kontrol altında tutmaya çalıştığı sesiyle ama bunun yakınından bile geçmiyordu. Sesini kısmıştı fakat şimdi bütün siniri kızıla çalan kısılmış gözlerindeydi. Onu sinirlendirmekten nefret ediyordum çünkü Jungkook böyle zamanlarda korkunç birine dönüşüyordu. Sıktığı çenesine gerginlikle baktım.

"Nedenini biliyorsun. Öylece, bir korkak gibi kaçamam."

Alfa ona inatla cevap vermemle hırladı ama geri adım atmayacaktım. Bunu yapmak zorundaydım, bunu aileme borçluydum.

"Beni düşünmüyorsun, bu çok açık." dedi alayla. Ağzım kocaman bir itirazla açılmak üzereyken işaret parmağını bana doğrulttu ve sözümü kesti. "Pal'i de mi düşünmüyorsun? Sana bir şey olursa..." Aklına gelenlerle tiksintiyle yüzünü buruşturdu. "Nasıl yaşarız? Bu kadar aptal olamazsın. Bunu Pal'e de bana yapamazsın."

Sinirle onu göğsünden ittirdim.

"Peki ya ben! Sana bir şey olursa yaşayabilir miyim sanıyorsun? Seninle geleceğim Jungkook. Eğer ölürsem bile seninle öleceğim ve Pal'in iyi bir hayata sahip olması için düşünmeden kanımı akıtacağım. Burada öylece duramam."

Ağzımdan yuvarlanan gerçekler ne kadar ateş gibi parlasa da sonunda omuzlarım çöktü ve ellerim yüzümü sardı.

"Beni geride bırakamazsın! Bizi bırakıp gidemezsin!"

Ellerimle yüzümü kapatmışken bir süre derin nefesler aldım ve boğazımda atan kalbimin gürültüsünün dinmesini bekledim.

Her şey böyle olmak zorunda mıydı?

"Jimin."

Jungkook duygu dolu fısıltısıyla bileklerimden tutup ellerimi yüzümden ayırdı ve yaşlarla dolmuş gözlerime kalbimi titreten sevgisiyle baktı.

"Senin için ölürüm. Sizin için bir saniye bile düşünmem ölüme atlarken. Sadece yaşamanı istiyorum. Hayatta kalmanı istiyorum. Bunu ikinize de borçluyum. Yalnızca bana bırak. Güvende olduğunuzdan emin olmalıyım."

Büyük avuçları yüzümü kavrarken ona minnetle baktım. Onun sevgisini hak etmek aziz gibi hissettiriyordu. Karşımda bana böyle bakarken ve sıcak avuçları gözümden düşen yaşların her birini tutarken ne olursa olsun onsuz yaşayamayacağımı biliyordum.

"Yapamam." dedim başımı iki yana sallayarak. Titreyen sesimle Jungkook'un gözlerinden endişeli bir bakış geçti ama ben boğazıma dizilen hıçkırıkları tutamadığımda bu çok daha kötü bir hal aldı. "Senin nerede, nasıl olduğunu bilmeden elim kolum bağlı bekleyemem. Pal'in geleceği için de bunu ona borçluyum. Hem bu benim görevim Jungkook."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

fatal I: the wolven storm + jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin