''Gerçekti Ferit!''
Ferit'in ateş püskürten gözlerine baktı. Aralarındaki mesafe tamamen kapanmıştı yine. Ferit'in yüzünü elleriyle kavradı. Seyran onun sıcak nefesinin kendi teniyle buluşmasıyla karnında hissettiği şeye bir ad koyamıyordu.
Bu sefer fısıldayarak kendini tekrar etti. ''Gerçekti Ferit.''
Ferit'in gözünden ansızın taşan bir damlayı izlerken, Seyran'ın bakışları onun dudaklarına kaymıştı. Birkaç dakika önce okşadığı dudağının kenarına bir öpücük bıraktı.
''Bu da gerçekti.'' diye fısıldadı.
Ferit Seyran'ın dediklerini duyuyordu ama inanmakta zorluk çekiyordu. Ellerini Seyran'ın beline doladı ve onu kendine çekerek vücutlarını birbirine yapıştırdı.
''Bu dediklerine inanmak istiyorum Antep Fıstığı... Hemde çok...'' diye fısıldadı burnu Seyran'ınkine değerken.
''Ama beni minik bir öpücükle kandıramazsın.'' dedi alaycı bir tavırla.
Seyran Ferit'in ani bir şekilde şakacı haline dönmesiyle rahatlamıştı. Kendi kalbinin sesini duyabiliyordu. Acaba Ferit'te duyuyor mudur diye düşününce yanakları kızardı.
''Beni inandırmak istiyorsan...'' Seyran'ın bir tutam saçıyla oynuyordu şimdi Ferit. ''Kanıtlaman yeterli.'' Seyran'la bir çocuk gibi atışmayı çok seviyordu.
İşte Seyran'ı kanını kaynatan laf bu oldu. Kanıt ha? Ben sana göstericem kanıtı...
Ellerini Ferit'in göğsüne koyup onu yatağa doğru itti. Birkaç adım geriye debelenip yatağın ucunda otururken buldu kendini Ferit. Seyran ise yavaşça Ferit'e ilerleyip kulağına eğildi.
''Burda bekle Ferit Korhan.'' diye fısıldadı Seyran. Dudakları Ferit'in kulağını hafifçe okşarken onu tahrik ettiğinin farkında bile değildi. Ferit ise Seyran'ın gidişini izlerken pantolonunun altında haraketlenen o canavarı saklamaya çalışıyordu. Seyran'ın fark etmesini, onun rahatsız olmasını istemiyordu.
Seyran banyoya girip kapıyı arkasından kapatmıştı. Sırtı kapıya yaslanırken, içine doğan bu cesaretin nerden geldiği hakkında hiçbir fikri yoktu. Daha önce ilk hamleleri yapan hep Ferit iken, şimdi Seyran iplerin kendi elinde olduğunu hissediyordu. Sonunda Ferit'e güvendiği içindi belki de bu cesareti. Banyonun çekmecesini açıp orda duran beyaz geceliğe baka kaldı. Bu odada daha güzel anıları hatırlamak istiyordu Seyran. Geceliği üstüne geçirip aynada kendisini izledi bir süre. O yatakta, bu gecelikle, Ferit'le mutlu anıları olsun istiyordu. Tenlerinin buluşmasını istiyordu. Hazırdı artık.
Banyonun kapısı açıldığında Ferit gözlerine inanamadı. O aynı geceliği Seyran'ın üstünde bir daha göreceği aklına gelmezdi. Gerçi birkaç defa rüyalarına girmemiş değildi. Aklına o malum gece geldi. Çok saçmalamıştı, çokta pişman olmuştu. Şimdi eğer Seyran intikam peşindeyse tam yeriydi. Melek gibi süzülüyordu adeta. Gözlerinde bu sefer utangaç bakışlar yerine cesur bir bakış vardı Seyran'ın. Ferit'in tam önüne kadar gelip bacakları iki yanda sallanacak şekilde Ferit'in kucağına oturdu.
Seyran Ferit'i yine şaşırtmayı başarmıştı, içinden küçük bir sevinç çığlığı attı. Ellerini Ferit'in boynuna dolayıp, bir yandan ensesindeki saçları okşuyor, bir yandan kulağına yine fısıldıyordu.
''Ben kanıtlamaya hazırım.''
Ferit Seyran'ın bu yeni yüzüyle tanışmış olmaktan çok memnundu. Elleri Seyran'ın sırtında, belinde ve kalçasında ister istemez geziniyordu.
Ferit bir kaç saniye neler olduğunu sindirdikten sonra, Seyran'ı bir hamle ile yatağa yatırıp kendini üste almıştı. Tahrik etme sırası Ferit'teydi. Seyran'ın dudaklarına kendi dudaklarına hafifçe değdirirken ''Ferit Korhan için hazır olduğuna pek emin değilim.'' dedi. Seyran o dudakların baskısını hissetmek için her şeyini verirdi o anda. Ferit'in altında, onun teninden yayılan ısıyla eridiğini hissediyordu.
Ama gücünden ödünç vermeye hiç niyeti yoktu. Bu sefer Seyran tek hamlede üste çıkmayı başarmıştı. 'Seni istiyorum Ferit'' dedi Seyran seksi bir sesle ve Ferit'in dudaklarına yapıştı. Seyran'ın bu özgüvenli yanı Ferit'in çok hoşuna gitmişti. Buluşan sadece dudakları değil, bütün bedenleriydi. Seyran'ın elleri Ferit'in gömleğinden içeri sızıp, kaslı göğsünde geziniyordu. Ferit ise ellerini Seyran'ın kalçalarından ayıramıyordu. Sakin başlayan öpüşmeleri saniyeler içinde çok daha alevli bir hal almıştı. Daha yeni zapt ettiği canavar yine haraketlenmişti.
Ferit tam kendini tekrar üste getirecek bir hamle için hazırlanıyordu ki, kendini durdurdu. Unuttuğu bir şey olduğunu fark etmişti. Seyran bakireydi. Her ne kadar Seyran'ı istesede biraz yavaşlamaları gerektiğini düşündü. Onun pişman olacağı bir şey yapmasını asla istemezdi. Onu incitebileceği ihtimali bile Ferit'i korkutuyordu. Hoş. Bu güne kadar onu kaç kere incitmiş, kaç kere üzmüştü? Say say bitmezdi. Ferit yavaşça bir elini Seyran'ın kalçasından, diğer elini ise belinden çekti. Elleri sanki boşluktaydı şimdi. Sanki tek işlevleri Seyran'a dokunmaktı ve artık hiçbir işe yaramayacaktı bu eller.
Seyran Ferit'in ani ruh halinin değişmesini şaşkınlıkla izliyordu yine. Ellerini çektiği yetmezmiş gibi, birde Seyran'ı yatakta bırakmış ve odanın içinde bir ileri bir geri gidip geliyordu.
Olamaz. Tekrar bu yaşanıyor olamaz.
Sanki bir dizinin tekrarını izliyormuşçasına, birkaç hafta önce yaşananlar tekrarlanmıştı. Madem kendini ironi içine batırılmış bir halde bulmuştu, üstüne tuzu biberi olsun diye de ''Neyi yanlış yaptım Ferit?'' diye sordu.
Ferit bu soruyu duyunca adımları durdu. Seyran'ın dedikleri yankılanırken o geceyi hatırlamıştı yine. İşte Seyran'ı incittiği başka bir örnek daha. Bazen kontrolden çıkıyor, ne yaptığını bilmiyordu. Bu gece onu incitmeyecekti. Kararlıydı. Seyran'ın yanına oturup ellerini tuttu.
''Hiçbir şey Antep Fıstığı. Hiçbir yanlış yapmadın. Sadece hazır olmadığın bir şey yaşamanı istemiyorum o kadar.'' dedi ve gözlerini kaçırdı.
Seyran bunu duyunca rahatladı. Demek bu yüzdendi o ani ruh hali değişimi. Kadınlık gururu biraz zedelenmiş olsada avcundaki elin tutuşuna karşılık verdi ve hafifçe gülümsedi. ''Peki öyle olsun Ferit Bey.'' dedi ve kendini yatağa bıraktı. ''Ben uyuyorum o zaman.'' diye de ekledi.
Ferit tam kalkıp kendine koltuktaki yerini hazırlayacaktı ki Seyran Ferit'i kolundan tuttu.
''Nereye?''
''Koltuğa.'' dedi Ferit sanki çok bariz bir şeymiş gibi.
''Şey... Aslında burda kalabilirsin.'' dedi Seyran. Ferit'in kolunu hala tuttuğunu fark edince hemen elini çekti. ''Yani eğer istersen.''
Ferit'in kafasının içinde havai fişekler patlıyorken yüzüne yayılan o çapkın gülüşe engel olamadı.
''Ya Seyro, sen istersin de ben kalmaz mıyım?'' deyip yatağa atladı.
Yorganı kendine doğru toplaştıran Ferit'e karşılık yorganı kendine çekti Seyran.
''Üf Fero, şımarma hemen.''
''Ee yalan mı Seyro? İnkar edemezsin. Ferit Korhan etkisine kapıldın gidiyorsun. Bileeesiiin.''
Seyran kıkırdarken Ferit baş uçlarındaki lambayı kapattı.
''İyi geceler Antep Fıstığı.''
''İyi geceler Ferit Korhan.''
.
.
.
Lütfen oy ve yorum bırakmayı unutmayın :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını Fanfic
Fanfiction*** Aşk, komedi, erotizm ve biraz da dram dolu bir hikaye. *** Hayranları olarak seyfer'in mutluluğunu görmek en büyük isteğimiz. Ama maalesef dizinin yazarları bize bu mutluluğu göstermek niyetinde değil. O yüzden iş başa düştü, napalım.