Heart Breaks /Hyunlix ✓

8 -Özür dilerim

Merhabalar!

Chan askom nie kotu oldu simdi aglim mi.

İyi okumalar<3
~~~~~~~

Hyunjin uyandığında kendi yatağında üstü örtülmüş şekilde olduğunu gördü. En son hatırladığı salondaki koltukta oturduğuydu. Dün korkudan düşünmemişti ama Niki gelmiş olmalıydı.

Saate baktığında okulun başlamasına 2 saat olduğunu gördü Hyunjin. Neyseki geç kalmamıştı. Odadan çıkıp mutfağa girdiğinde ise hazır olan kahvaltı ile kaşlarını çatmıştı Hyunjin.

Masaya yaklaştığında gördüğü not ile de şaşırmıştı. Chan bırakmış olmalıydı. Hyunjin dünden sonra Chan'ı affetse bile ondan korkacaktı. Hyunjin notu eline aldığında ise hemen okumaya başlamıştı.

Özür dilerim Hyunjin. Dün fazla alkol almıştım ve ne yaptığımı bilmiyordum. Umarım beni affedersin.

Bu kahvaltıyı özürüm için hazırladım. Daha güzel bir şeyler yapmak istedim ama yapabildiğim tek şey koltuğun üzerinde ki çiçek ve kahvaltı hazırlamak maalesef :'(

Hyunjin notu okuduktan sonra Chan'ın neden kendi ile bu kadar ilgilendiğini düşündü. İlk önce yüzük, sonra sahteden de olsa onun soy adını alması ve en son olarak da çiçek.

Chan kendisine aşık olabilir miydi? Hayır, hayır. Hyunjin için Chan bir abiydi. Hyunjin daha sonra gülümseyip notu bıraktı. Bir abide kardeşine çicek alabilirdi değil mi?

Hyunjin salona girdiğinde koltugun üstündeki buketi alıp mutfağa girmiş ve bir vazo çıkartmıştı. Vazonun içine su doldurup çiçekleride içine koyduğunda kahvaltısını yapmıştı.

Hyunjin kahvaltısını yaptıktan sonra sessizce Niki'nin odasına girip giyeceklerini ve çantasını hazırladıktan sonra odasından çıkmış ve kendi odasına girmişti.

Şimdi okula gitmek için hazırlanması lazımdı.

___

Şu an 3. Derse gireceklerdi. Seungmin ve Hyunjin kahkaha atarak konuşuyordu. Tabi Seungmin ve Hyunjin'in dedikodudan haberi yoktu. Bir erkek yükses sesle söyleyene kadar.

"Hey! Duymayan kalmasın! Bizim sınıftaki Hyunjin Lee Felix ile eskiden sevgiliyken başkası ile yatmış!"

"Sınıfta bir sürü sürtük varken Hyunjin'e bulaşman mantıksız. Neyse sende beyin diye bir şey yoktu değil mi?"

Seungmin yüzü düşen Hyunjin ile konuşmuştu. Hyunjin ise bunun zorlada olsa doğru olduğu gerçeğiyle utanmış şekilde yere bakıyordu. Çocuğun dedikleri doğruydu..

Çocuk sırıtarak Hyunjin'in yanına geldiğinde sertçe omzundan tutuo kaldırmış ve yüzünden sertçe tutmuştu. Hyunjin buna tepki vereceği sırada Seungmin'i birisi tutmuş, Hyunjin'in de elleri başkası tarafından tutulmuştu.

Çocuk Hyunjin'in yüzüne yaklaştığında Hyunjin dün gecekinden daha zavallı olduğunu fark etti. Ve Hyunjin'in korkutuğu oldu. Çocuk Hyunjin'in dudağından zorla öpüp belini okşadı.

"Hey Hyunjin, geceliğin ne kadar? Peki darmısın? Yada okul tuvaletinde oyun oynamaya ne dersin?"

"Bırak beni sapık!"

Hyunjin son anda aklına gelen bacakları ile ne kadar ağlamak istesede dizini çocuğun bacak arasına sertçe vurmuştu. Çocuk anında orasını tutup inlediğinde Hyunjin gülümsedi.

"Ne oldu? Güzelce rahatladın mı?"

"SENİ VAR YA!"

Çocuk bacak arasını tutmayı bırakıp sertçe Hyunjin'in saçından tutmuş ve çekmişti. Hyunjin bunun acısı ile çığlık attığında çocuğun umrunda değildi.

"Seni okulun bodrumunda becersem kimin haberi olur ha?"

Çocuk Hyunjin'in kulağına fısıldadığında Hyunjin ağlıyordu. Hyunjin'in bacaklarını çocuk sıkıca tutmuştu ve arada okşuyordu. Hyunjin tıpkı 4 yıl önceki gibi yavaşça kirleniyordu.

"SANA SENİ OKULUN BODRUMUNDA BECERSEM KİMİN HABERİ OLABİLİR DEDİM!"

Hyunjin'in önündeki çocuğu biri yakasından tutup sert bir yumruk atmış ve yere sermişti. Hyunjin saçındaki baskı gittiği için sevinirken duyduğu ses ve sesin sahibi ile dahada batmış gibi hissetti. Hyunjin'in midesi bulanıyor ve başı dönüyordu

"Seni o bodrumda öldürsem kimin haberi olur? Bir daha ona yaklaşırsanız hiç biriniz elimden sağlam çıkamaz ona göre ayağınızı denk alın!"

O kişi Felix'di. Dün Hyunjin'e demediğini bırakmayan Felix'di değil mi? Şimdi ne değişmişti?

Felix Hyunjin'i tutan çocuklara ters bir bakış attığında ise herkes dağılmıştı. Hyunjin ise korkudan titreyen bedeni ile sırasına oturdu.

Seungmin'de sıraya oturup Hyunjin'in çantasından su çıkarmış ve içmesi için eline vermişti. Hyunjin hıçkırarak ağladığından suyu bırakmış ve sarılmak istemişti. Ama bu kendine Azrail gibi bakan Felix yüzünden olmamıştı.

Kimse ne olduğunu anlamadan Felix Hyunjin'in kolundan tutup sınıftan çıkarmış ve tuvalete götürmüştü. Hyunjin ne olduğunu anlayamazken Felix onu lavabonun başına getirip suyu açmıştı.

Felix Hyunjin'in başını eğip yüzünü yıkamaya başladığında Hyunjin şaşırmıştı. Felix kendisinin yüzünü yıkıyordu. Felix, hani dün Hyunjin'i sıkıştıran.

______

Ben geldim hoş gelmedim