5

134 13 0
                                    


Bible tüm olanlardan sonra Build'e taşındı. Build'e Konversiyon bozukluğu teşhisi konmuştu. Kendisine bakacak birine ihtiyacı vardı. Onunla yakın bir meslektaşı olduğu için Build'e yardım edebileceğini teklif etmiş, Build'de kabul etmişti. Muhtemelen süreklileşen kabuslarını ve arada sırada geçirdiği uyku felçlerini de hafifletebilirdi. Build tedaviyi reddetmişti. Neyden bu kadar korkuyordu?

Onu tedavi olması için teşvik etmek zorundalardı, aksi yoktu. Build'i kaybedemezdi.

Neden kaybedemezsin diye sorsalar cevabı hayranlık olacaktı.

Onu sevdi... Artık kurtarması gerekiyordu. Build'e bir şey olursa o da ölürdü. Biliyordu, dayanamayacaktı.

Build'in kabusları o gece kendini tekrarlayamadan Bible ağlamaya başlamıştı. Bu sefer Build onu rahatlatmak için uyanmıştı.

"Biu bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Seni önemsiyorum. Tek bildiğim seni sevdiğim. Ama bu seni iyileştirmeye yetmiyor. Seni geri getirmeye yetmiyor..."

"Bible, bilmiyorum sadece korkuyorum. Senin de öyle olduğunu biliyorum. Deneyeceğim. Pete'i ne kadar sevsem de o buraya ait değil. Beni-"

Böyleydi işte. Ne zaman Pete'i istemediğini dile getirse Pete konuşmaya başlar o süre zarfında Build kaybolurdu. "Beni silemeyeceğini ikimizde biliyoruz. Ben senin parçanım."

Düşünceler aklına doluşurken onu öptü. Pete çektiği acılara rağmen Vegas'ını özlemişti. Gözlerinden sıcak yaşlar süzülüyor, kalbi ağrıtacak bir hızla atıyordu. Ateşin etrafında yürüdüğünü biliyordu, nasıl yaktığının da farkındaydı ama durduramıyordu. Onunla savaşmak zorundaydı. O sadece zorundaydı.

Bible onu sakin ve yumuşak bir şekilde öptüğünde öyle bir özlemle doldu ki, ömrünün sonuna kadar ona sarılmak, sıcaklığını hissetmek istedi.

Bible nefessiz kaldıklarında öpücüğü bozdu. Alnını alnına yaslarken ellerini Build'in yanaklarına koydu. Kendi gözyaşlarını hissedebiliyordu. Olaylar ikisini de incitiyordu. İkisini de tüketiyordu ve bu tüketim sandığımızın aksine hiçte yavaş değildi.

Birlikte atlatacaklardı. Yapabileceklerdi. Yatakta otururken birbirlerine sevgiyle sarılmışlardı. Gözyaşlarının ve nefeslerinin birbirine karışmasına izin verdiler. Uzun zamandan sonra ikisininde  serbestçe aktı gözyaşları.

Build, Bible'nin dudaklarının setteki son öpüşmelerinden daha yumuşak olduğunu o zaman fark etmişti.

Moriarty's ll BibleBuild Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin