O beni büyük salondan sürüklemeden önce içeride müzik hala devam ediyordu. Öteki diyarın vampirleri, hayaletleri, cadıları, melekleri ve bir çok canlısı hunharca eğleniyordu. Ama o beni kolumdan tutup boş bir odaya getirdi.
"Delirdin mi sen. ne oluyor sana... bu öfkede ne.. beni oradan öylece getirmenin başımıza iş açacağını hiç mi düşünmedin" dedim.
"Asıl sana sormak lazım.. o hergele ile baya yakındın.. sana ondan uzak dur dedim.. buranın yaşayanlarının yanında zaten tehlikedesin, ne diye onunla okadar samimisin ki. Akıllıca davran."
Hayretle gülmeye başladım. Yürüdüm tam önüne gelecek, onun kokusunu alacak kadar yakınına dek.. uzun, yapılı tırnağımı göğsüne hafifçe bastırdım.
"Beni kıskanıyorsun" dedim.
"Saçmalamayı bırak seni düşünüyorum, başına birşey gelmesini istemiyorum."
Ama yüzü öyle demiyordu.
Başımın en ufak bir hareketiyle dudaklarımız hiç olmadığı kadar yakınlaştı. yanlıştı olmaması gerekiyordu. Onun sevgilisi vardı..
Bana doğru daha da yaklaştı, elimi göğsünden indirdim, artık ellerim iki yanımda çaresizce sallanıyorlardı.
"Aaa.. şeyy. Ben gitsem iyi olur. içerde yokluğumuz farkedilmeden.." dedim.
Ve koşar adım ona arkamı dönüp kapıya doğru gitmeye başladım aniden beni bileğimden yakalayıp kapıya yasladı. Göğsü heyecanla inip kalkıyordu benim de durumum pek farklı sayılmazdı. Vücudum mantığımın aksine çalışıyordu.
"Ne yaptığını sanıyorsun. Bu.. Bu kadar yakın olmamız yanlış.. Senin bir sevgilin varken üstelik."
"Onu bırakıcağımm.. Söyle şimdi.. beni istemediğini söyleyebilir misin." Eli hala bileğimde, kapının önünde beni tutuyordu..
"Söyle.. Evet de ..."
Ve daha fazla dayanamayıp onu öptüm.
Kendime ihanet etmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖTEKİ YER
FantasyO BİR YABANCI... BENİ KAÇIRDI... TUTSAK EDİLDİM... BİR OYUN OYNADIK... KAZANAN KİM OLDU...