merhabalar. nedense çok komik geldi buraya bölüm atmak. neyse ciddiyiz
smut yazmam. Bunu biraz daha açarak cinsellik içeren hiçbir şeyi hiçbir hikayemde yazmadığımı, yazmayacağımı söylemek istiyorum. Bunun birçok sebebi var. Ama ondan önce konunun hikayemiz talodb'daki yerini açıklayayım.
The awkward life of drizella blanchard'dın 27. Bölümünde smuta yakın bir şey yazdım. Sadece ilişkinin *yaşandığını* ifade eden birkaç cümleden ibaretti. Fakat yayınlandıktan kısa süre sonra değiştirerek kaldırdım çünkü acayip cringe oldum. Birkaç okuyucum smut yazmadığımdan rahatsız olurken diğer yarısının da zaten okumak istemiyormuş gibi bir hali vardı. Açıkçası ben kitabımda bulunmasını ve okumayı istemiyordum, başka kitapta olsa ne alaka aw deyip hızlı geçeceğim kısımlardı. Bu yüzden cinsellik konusunu tamamen aradan çıkarttım. Kitabımda hoşuma gitmeyen bir kısım neden bulunsun? Talodb bilinmeyeni fazla olan bir hikaye, hiçbir şeyi tam olarak öğrenmiyorsunuz çünkü konsept bu. Kitabın finalinde neden böyle olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Drizella ve Barty'nin ilişkisi çok karanlık bir ilişki. Bunu zaten biliyoruz. Yazmaya başlamadan önce de onların bu birbirinden kopamama durumu, yani onları dibe çeken sebep hep vardı. Sağlıklı bir ilişki yazmayı hedeflemedim. İkisinin de karakterlerinden dolayı sağlıklı bir ilişki yaşayabilecek minvalde olduklarını sanmıyorum, tencere-kapak. Fazla sırıtırdı. Her şey onların karakterine göre şekilleniyor aslında. Ne Drizella ne Barty cinselliği sorun edecek karakterler değil. 1970 Hogwarts'ında, İngiltere'sinde de sorun edilen bir şey değil. Yani benim yazmayışım olmadığını göstermiyor, zaten ucu açık birçok bölüm ve zaman atlamamız var. İşte bir easter egg: hikayede drizella'nın kendi hakkında anlatılmasını istemediği hiçbir şey yok. Böyle düşünün.
Demem o ki tek belirli olan nokta, ve eğer Barty bu kadar şerefsiz olmasa karşımıza çıkmayacak olan nokta şu; 27. Bölümün eski taslaklarında smut vardı. Kelid aynasını buldukları gece point of view'un onlardan Evan-Rabastan-Regulus üçlüsünün gökyüzüne karanlık işareti koyup yedi Muggledoğumlu'yu B-U-L-A-N-I-K diye birinci kata sermesine geçtiği zaman aşımında bir kör nokta var. Yani yazarınızın haysiyetine yediremediği ama ilerisi için yazmak zorunda hissettiği smut sahnesi. /43. Bölümde burayla ilgili hayvan gibi şerefsizce bir atıf göreceksiniz. Drizella ne yaşıyor diye şaşırmayın diye şimdiden bu bölümü atıyorum.
Bu beni rahatsız hissettiriyor. Her şeyi olduğu gibi hikayeden anlamanız, benim bu yazıyı hiç yazmıyor olmam gerekirdi. Ama dediğim gibi, smut yazmamaktan daha memnunum, kalemimden öyle bir şey çıkmadığı için kendime teşekkür ediyorum. Saçmasapan biriyimdir ben, yazdığım hikayeden de belli zaten, en azından bu konuda istikrarlı duruyorum.
Eğer Drizella kankiniz olsaydı ve size hayatını anlatması gerekseydi o geceyi anlatmazdı, öyleyse bilmenize gerek yok. Hikayeye de hiçbir zaman Barty fanfici demedim, ikinci ana karakter diye Harry Potter imagines kitabına bağlayacak değiliz. Ne kadar tuhaf dururdu hikayede, düşünebiliyor musunuz? Sen git Slytherin uğruna bir kitap yaz, içinde acı olsun aşk olsun dostluk olsun, sonra smutı koy. Haha. Sarah j maas değilim ben.
Evet, aynı fikirde olmayanınız varsa ikna etme zahmetim bitti. Buradan sonrası talodb'dan hariç.
Ben şahsen smut okuyamam, komik gelir, cringe gelir, inanılmaz gelir. Smutla karşılaştığımda yazarı hakkındaki düşüncelerim pek iyi olmuyor. Gerçek hayattaki ilişkiler watty hikayelerindeki gibi değil. O betimlemeler uzay boşluğunda yok. Birçok okur çocuk yaşta veya genç. Bu tarz şeylere karşı beklentiniz yükseliyor. Cinselliği bir şey zannediyorsunuz. Yazma sebebinden tutun çoğu genç yazarın yazma gereksinimi duymasından da bunu çıkarıyorum. Kim bu insanlara beynin arka kısmında sürekli sm3t diye çalan bir kırmızı alarm olduğunu söyledi bilmiyorum ama eğer sizin varsa, bu da ucuz fic deformasyonunuzdandır. Hayat öyle değil aga. Hayır öyle penny mi diyorsunuz? Bilmiyorum, çeşit çeşit insan var. Benim çevrem fazla nezih sanırım. Erkeği de kadını da terbiyeli insanlarla görüşürüm, kimseden mahrem hayatını duymadım, hiçbir arkadaşım otuz bire gülmez, on flörtünden bahsetmez. Wattyde karşılaştığım hikaye kafasına bu yüzden şaşırıyorum. Böyle şeyler yaşanır, ama kimse bahsetmez. Yazar olarak anlatmak da bana tuhaf geliyor.
Neden sürekli gerçeklikten bahsediyorum ya da işlerin gerçekte nasıl yürüdüğüne bu kadar takılıyorum?
Çünkü her ne kadar şu an fantastik bir fanfic yazıyor olsam da REALİZMİN KÖPEĞİYİM. SORRY. BENİM YAZDIĞIM HER ŞEY GERÇEK OLMAK ZORUNDA. YA GERÇEĞİ YANSITMALI YA DA DAHA BETERİ YÜZE ÇARPMALI. KLİŞELERİM BİLE GERÇEK HAYATTAN KLİŞELER OLMALI. HASTASIYIM BEN GERÇEKÇİLİĞİN.
Drizella ve Barty gerçek oldukları için bu kadar çirkinler.
Her neyse. Bu aslında üzerine uzun uzun kafa patlatılacak bir konu değildi. Yazmazsam yazmam kimseyi bağlamaz. Yazanları eleştirip sarah j maas'a sallamama da gerek yoktu. Ama sanırım canım ona özel olarak sallamak istedi. Edebi olarak jane austen yazını ile sarah j maas arasında kalın bir çizgi vardır. Bu kalın çizginin Austen tarafına ulaşamayacak kadar yeteneksiz olsam da maas kısmına düşmeyecek kadar sağduyuluyum çok şükür. Öyle böyle küçümsemiyorum kadını. Kitaplarının kapağını görünce bile farkında olmadan yüz buruşturuyorum. Aranızda seven varsaydı kusura bakmayın.
Genel olarak okurlarımı tanıdığımı düşünüyorum. Hatta çoğunuz ile aynı fikirdeyizdir, eğer değilsek de saygı gösterecek kadar anlayışlı insanlarsınız. Fic aleminde arada duyuru yapıp saygısız okuyucuya saydıran yazarlar da gördüm. Sanırım hiç bela tiplerle karşılaşmadığım için şükretmeliyim snjshj çok tatlı okuyucularım var benim. Sizden sadece küfretmemenizi rica etmiştim kitap boyu ona da sonradan fark edip mahçup olanınız çok oldu. Her zamanki anlayışınız için teşekkür ederim.
Adios!
Mesela ileride Drizarty'nin çocuğu doğacak olsa, siz dersiniz ki "oha lan ne zaman sizi de yalnız bırakmaya gelmiyor" ben de aynı şekil şaşırırım snjdgjf
yeni bölüm önümüzdeki yirmi dört saat içinde gelecek eğer yaşarsam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
et cetera, et cetera
Non-Fictionkılavuz• I'm so full of trash, I need to spend less time stood around in social platforms waffling onto strangers all about literary arts and how much I respect them