0

340 32 21
                                    

Gözlerimi açtığımda başımın ağrıdığını fark ettim.Simsiyah gökyüzündeki parlak yıldızlar göz kırpıyordu.Ayağa kalktım.İçimde çok tuhaf bir his vardı.Bir şeyden korkuyor ama korktuğum şeyin ne olduğunu bilmiyordum.Cebimden Ashton'ın fotoğrafını çıkardım.Öpüp kalbime götürdüm.Nasıl izin vermiştim ölmesine?Geçen her saniyede benim yüzümden olduğunu anlıyordum.Vidyolarında benim için kendisini çok yıprattığını ve beni kaybetmekten korktuğunu söylüyordu.Ellerimi saçlarıma götürdüm.

"Nerdesin Ash?"

Az önce yanımda olup gitmesi...Ama Ashton ölmemişti?Şimdi neredeydi?Ayağa kalktım ve gözlerimi ovdum.Deli gibi etrafıma baktım.Adını en şiddetli şekilde bağırdım,bağırdım.

Tekrar olduğum yere oturdum.Konuşmaya başladım kendi kendime.

"Çok özür dilerim.Çok,çok özür dilerim.Hepsi benim hatam.Yaşamayı hakediyordun.Ben haketmiyorum.Meleksin sen,ben ise şeytan.Değerini bilemedim.Şerefsizliğimden dolayı özür dilerim.Ama şöyle bir şey var ki beni bıraktın.Yoksun yanımda.Şu son günlerde kendimi hiç olmadığım kadar yalnız hissediyorum.Ruhum karardı.Sensiz sessiz buralar.Yanına gelsem olmaz mı?Sen canına kıydın,ben de kıyayım.Olmaz mı?"

Ofladım ve yanağımdan akan gözyaşı sildim.Ağlamam arttığında kafamı sağa sola sallayıp bacaklarımı kendime doğru çektim.Kafamı dizlerimin arasına koydum.

"Yaşamak istemiyorum."

Kafamı kaldırdığımda Ashton'ı görmemle ayağa kalktım.Yüzünde minik bir gülümseme vardı.Aptal gibi hissediyordum.Sanki Ashton'ı ilk defa görüyormuş gibi.Heyecanlandım.Ayağa kalktım ve ona yürümeye başladım.Sadece ona ulaşmak istiyordum.

Ona yaklaşmama az kalmıştı.

"Ashton..."

Ona elimi uzattığımda ayağımın boşluğa geldiğini hissettim.Gözlerimi kapadım.Havanın bedenimi yalamasıyla bedenimdeki kemiklerin kırıldığını hissettim.

Sonrası yok.Sessizlik.

Bitti.

silence • lashton [2]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin