8. BÖLÜM- GÖZLERİN..

410 22 27
                                    

*yazardan*

Konser bitmiş, bizimkiler sahil kenarında yürüyolardı. Hepsinin açısından konser güzel gecmisti.

Hürkan konser boyinca şarkıları Emre'ye bakarak söylemişti. Güzelliğine, asaletine bakıyordu Emre'nin

Kaan ise pek dinlemedigi grubun bagzı sarkilarinin nakaratlarini biliyordu. Mert'i izliyor, sarkıya onunla eşlik ediyordu. Böyle yapınca huzur buluyordu, evinde hissediyordu kendisini. Evet, Mert onun eviydi..

Hep beraber sahilin o taraftaki minik bir kafeye oturdular.

*Emre'den*

Biraz Hürkan ile yalnız kalmak istedim o yuzden Hürkan'a sahil kenarına gitmeyi teklif ettim. O da sanki bunu dememi bekliyormuş gibi hemen kabul etti.

Kaan'ların sorularını geçiştirerek Hürka ile beraber sahile ilerledik. Oturdugumuz kafe zaten sahile yakın oldugu için kısa sürede sahil kenarına geldik ve oradaki bir banka oturduk.

Hava soğuktu ama rüzgar esmiyordu. Hürkan ile yakındık birbirimize. Sanki her konuştuğunda, her o güzel dudaklarını araladığında burnumda nefesini hissediyordum.

İkimizin de konuşacak konusu kalmamıştı ama resmen gözlerimiz ile konuşuyorduk. O bana bakıyordu, ben ona.. Gözlerinin içine kaybolmuştum sanki, boğulmuştum gözünün içindeki denizde. Sahi, boğulmak istedigim tek denizdir gözleri..

Hürkan'ın gözlerini kapattığını görünce ben de kapattım gözlerimi. Nefesinden hissediyordum bana dogru yaklaştığını. Gittikçe daha derinden hissediyordum nefesini. Dudağımda hissettiğim baskı ile karşılık verdim. Evet, o güzel dudakları değmişti sonunda dudaklarıma.

Pek bir öpüşme sayılmazdı bizimkisi. Dudaklarını biraz daha dudaklarımın üstünde tuttuktan sonra yavaşça geri çekilde. Gözlerimi açtım ve gözleriyle karşılaştı gözlerim. Bana bakıyordu

H: Şey.. üzgünüm umarım rahatsız olmamışsındır.

E: Hayır, rahatsız olmadım. Çünkü...
Yüzüm kızardı ve sözlerimi sürdüremedim.

H: Çünkü... diye üsteledi Hürkan.

E: Çünkü sen yaşamımı değiştirdin. Çünkü sen bütün duygularımı değiştirdin. Çünkü sen yanımdasın. Sen yanımdayken bunların hiçbiri beni rahatsız etmiyor.

Hürkan, benim kadar rahat değildi. Mutluydu mutlu olmasına ama içinde büyük bi sıkıntı vardı sanki. Kesik kesik konuştu:

H: Ne kadar iyisin... Ama ben buna değmem. Gözlerin nasıl da sevgiyle bakıyor bana. Oysa ben bu sevgiyi hiç hak etmiyorum.

Bu sözleri Hürkan'ın engin gönüllülüğüne veriyorum. Onu biraz cesaretlendirmek istiyorum.

E: Sana sevgiyle bakan gözlerim, bu ışığı senden aldı. Sana gülümsüyorsam, senden yansıyan iyilik sayesindedir. Seni görmeden önce sevgi nedir bilmezdim, onca kişinin arasında gözlerim seni gördüğünde anladım. Arkadaşlarım aşktan bahsederdi bana, anlamazdım, seni görünce bildim. Seni görmeden önce, kendi kozasında yaşayan bir kelebektim, seni gördüm uçmaya başladım. Hayır, sen bana kötülük etmedin, sen bana en büyük mutluluğu verdin.

Hürkan'ın yüzünde ezik bir ifade belirdi.

H: Ama ben sandığın kadar iyi değilim.

İnanmayan gözlerle süzdüm Hürkan'ı. Gözlerimdeki parıltı hiç ama hiç eksilmedi.

E: Şaka yapıyor olmalısın; sen iyi değilsen, yeryüzünde kimse iyi değildir. Sen doğru değilsen, doğruluğu tartışmak lağzım yeniden.
Sen kimseye kötülük edemezsin, istesen de yapamazsın.

Diyerek iki elini birden tuttum. Bu eller zalimlik için yaratılmamış.

Gözlerine baktım. Bu gözler asla nefretle bakmaz insana

Dudaklarına dokundum bu sefer. Bu dudaklardan kötü sözler dökülmez asla.

Hürkan iyice utanmıştı.

H: Haklısın dedi masum bir şekilde ve ekledi; Seni görünce yapamadım. Seni görünce her şey değişti. Aklımdaki kötülük yok oldu, gözlerimdeki nefret silindi, yüreğimdeki kin söndü. Senin varlığın beni iyi biri yaptı. Vicdanımı uyandırdı, içimin karanlığını tepeden tırnaga ışıkla yıkadı. Şu anda güzel duygular içindeyim, sanki yıllar önceki halime, çocukluğuma dönmüş gibiyim. Emre, ben seni seviyorum.

E: Mademki sevgi unutturdu nefretini, o zaman mutlu olmamamız için bir neden yok. Mademki sevgi söndürdü düşmanlığı, o zaman ömrümüzün bundan sonrasını el ele yürümemiz için hiçbir engel yok. Mademki sevgi güzelleştirdi seni, Kaan'lara söyleyelim hemen, anlatalım onlara bütün gerçeği.

H: Bu, sandığın kadar kolay değil güzelim. Birden söylersek ani olabilir. Alıştıra alıştıra söyleriz onlara. Hatta belki kendileri çözer.

Hürkan'ın fikrini mantıklı buldum ve onayladım.
Artık sevgili olduğumuz aklıma geldi ve sevinçle sarıldım ona. Tüm kokusunu içimde çektim doya doya, sanki bir daha göremeyecekmişim gibi. Yavaşça ayrıldık ve kafeye yürümeye başladık..

*ufak ayrıntı:* Kafeye varana kadar el ele tutusup gittiler.

Saniyeflix- •Kulaklık•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin