30

4.2K 418 67
                                    

Duygusal geçen dakikların ardından sarılarak uyumuştu ikili. Kokuları birbirlerine karışırken huzuru doruklarına kadar yaşamışlardı.

Ertesi sabah ettikleri güzel kahvaltının ardından, annesi gün geçtikçe iyileşen Taehyung'u ve alfayı evlerine davet etmişlerdi. Şimdiyse onlar için tatlı hazırlıyordu Jikook ikilisi.

''Kook pudra şekerini çıkartır mısın?''

Delta, pudra şekerini almak için dolaba yöneleceği sırada aklında tekrarlanan hitapla vitanın yanına ilerledi. Gözleri parlıyor, Jimin'in onu fark etmesini bekliyordu.

Mikseri kapatan Jimin, malzemeyi getirdiğini düşünüp Jungkook'a döndüğünde onun kendisine aşk dolu  gözlerle baktığını fark etti.

Hiçbir zaman alışamayacağı kadar aşk dolu gözler...

Gülümsedi ve elindeki mikseri tezgaha bırakıp vücuduyla birlikte Jungkook'a döndü. Şu an flört aşamasında gibiydiler. Utangaç ve tatlı anlar...

''Bana ne dedin sen?''

Olayı yanlış anladığını düşünen Jimin, dehşete kapıldı. Flört edeceklerini sanıyordu. Fakat anladığını kadarıyla onu duymadığı için yanına gelmişti.

''Pudra şek-''

''Ondan önce.''

Jimin az önce dediği şeyi düşünürken aklına gelen şeyle konuştu.

''Kook dedim.''

Jungkook elini kalbinin üzerine koyup derin bir nefes aldı. Bu adam kalbine zarardı cidden.

''Bundan sonra bana böyle seslenir misin Jimin?''

''Cidden bu kadar hoşuna gitti mi? Dalgınlığıma geldiği için öyle söy-''

''Çok hoşuma gitti. Hatta bayıldım. Ben de sana Min diyebilir miyim?''

''Sormana gerek yok Jun-yani Kook.''

Delta daha fazla dayanamadı ve önündeki bedene sıkıca sarıldı. Huzur bulduğu çilek kokusunu içine çekti.

Onları gören Micha heyecanla kahkaha attı ve ebeveynlerini izlemeye başladı. Anne ve babasının yakın olduğunu görmek onu çok mutlu ediyordu. Minik vitasını da öyle.

''Seni seviyorum Jimin, seni gerçekten çok seviyorum.''

''Ne kadar gösteremesem de ben de seni seviyorum Jungkook.''

Bir süre sarıldıktan sonra onları mama sandalyesinde izleyen kızlarının kahkahaları eşliğinde tatlı yapmaya devam ettiler.

Jeon ailesi-Park var ama sorun değil- gün geçtikte daha da güzelleşiyordu.

...

''Kook kapıyı açar mısın Micha'nın altını değiştiriyorum.'' Diye bağırdı vita. Jungkook köpüklü ellerini yıkayıp kuruladıktan sonra kapıya ilerleyip daha fazla vakit kaybetmeden açtı.

''Hoşgeldiniz.'' Diyerek karşıladı gelen iki bedeni. Taehyung elindeki poşeti deltaya uzattıktan sonra hep birlikte salona geçtiler.

Bez değiştirme işlemini bitiren Jimin, kızını kucağına alıp öpücük yağmuruna boğduktan sonra çocuk odasından çıktı ve üçlünün yanına ilerledi.

Selamlaşma faslında sonra sohbet etmeye başlamışlardı.

''Ee Taehyung? Bu yakışıklı alfayı bizimle tanıştırmayacak mısın? Biz hastanede sorduk ama cevap vermedi.''

Jungkook vitadan duyduğu 'yakışıklı' kelimesiyle kaşlarını çattı. Ardından bakışları karşılarında oturan alfayı buldu. Mükemmel bir yüzü ve geniş omuzları vardı. Yalan yok, yakışıklıydı.
'Ben daha yakışıklıydı bir kere.' Diye geçirdi aklından.

I Miss U |Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin