AVALON

Bölüm 1-4

Elenor elini kaldırmış Rexi işaret ediyordu, ardından hızlı adımlarla ona doğru yürümeye başladı fakat yarı yolda karşısında Tecrübeli savaşçı Conrad'ı buldu.

Rex sağına doğru bakındı ve Conrad'ın hangi ara oraya kadar gittiğini anlamaya çalıştı. Conrad gülümseyerek ve samimi bir ses tonuyla "Merhabalar Leydi Elenor."

Dedi ve ellerini arkada birleştirdi. Elenor birdenbire karşısına çıkan Conrad'dan dolayı afalladı. Elenor birkaç defa Conrad ile konuşmuş olsa bile daha önce hiç onun savaş yeteneklerine veya çevikliğine şahit olmamıştı. İçinden acaba hangi tarz büyü kullanıyor da bu kadar çevik ve sesiz bir şekilde önümde bitiverdi diye düşünüyordu. Conrad'ın birdenbire Elenor'un önünde belirmesine Viridiralı savaşçılar da çok geç tepki verebilmişti, tam Elenora doğru hareketleneceklerdi ki Elenor elini kaldırıp durmalarını işaret etti ve ardından ekledi "Size de merhabalar Savaş Ustası Conrad." Deyip arkasındaki Rexe bakmaya çalışıyordu fakat Conrad bunu sezmiş Elenor nereye baksa oraya doğru dönüyor ve görüşünü kapatıyordu.

Conrad nazik bir ses tonuyla "Yolculuğunuz sizi yormuş olmalı, neden enerjinizi savaşçı oyunlarına saklamıyorsunuz?" diye bir öneride bulundu. Elenor normalde mantıklı ve sakin bir insandı sadece Rexin yanında kendine hâkim olamıyor, o sırıtan suratını eritesi geliyordu, Conrad'ın da nazik bir şekilde mantıklı bir öneride bulunması onu kendine getirmişti "Pekâlâ..." dedi ve yavaşça Rexe doğru bakarak "Şimdilik kendime hâkim olacağım!" dedi fakat son kelimeleri hiç de sakin bir yüz ifadesiyle söylememişti. Rex bakışlarını Conrad'a çevirdi ve dudaklarını oynatarak 'Teşekkürler' dedi. Ona cevap olarak Conrad göz kırptı.

Elenor ve Rex son birkaç senedir tanışıyorlardı. Agnes seneler önce hayatını kurtaran adama verdiği sözden dolayı Rex'i hiç ihmal etmezdi. Çok nadir de olsa zaman bulunca şehri ziyarete gelirdi fakat bu pek mümkün olmuyordu iki senede bir kez anca gelebiliyordu. O da bu açığı şehrin büyümesine yardımcı olarak ve Rex ile mektuplaşarak kapatıyordu. Lord Agnes bu mektuplarda sürekli kızından bahsederdi fakat Rex ile tanışmaları iki sene önce Elenorun on ikinci doğum gününü Lord Agnes Vassal da kutlamaya karar verince olmuştu.

Vassal sokaklarında yürürken Elenor şehrin ne kadar hızlı geliştiğine bir kez daha şaşırdı. Genelde iki senede bir buraya geliyordu fakat her geldiğinde şehrin gelişim hızına hayret ediyordu. Önceki gelişinde görmüş olduğu boş araziler yerini evlere ve dükkanlara bırakmış, daha önce hiç görmediği sokaklar oluşmuştu bile.

Şehrin bu yeni düzeni yerli halka başta çok garip gelse bile onlar da buna alışmışlardı. On üç sene önce yüz kişinin yaşadığı, odun duvarlarla çevrelenmiş köyün olduğu yerde binlerce insanın yaşadığı yüzlerce binanın bulunduğu bir şehir vardı.

Rex göz ucuyla Elenor'a baktı aradan geçen iki yıl genç kızı oldukça değiştirmişti. Rex içten içe aslında bağırmayıp üzerinize asit yağdırmazken Elenor güzel bir kızmış diye düşündü. Sinir küpü kızın siyah ince saçları topuz yapılmıştı, kulağının üzerinden bir tutam saç yeşil renkte çenesine kadar iniyordu ve bembeyaz bir teni vardı, yakut yeşili gözleri normalde korku saçarken, şaşkın şaşkın etrafa bakındığı zaman büyüleyici oluyordu. Onda da tıpkı babasındaki gibi Ejderha dövmeleri vardı. Fakat bunlar Agnes'inki gibi sırtında değildi. Elenor'un dövmeleri boynundaydı, iki kenarında da kıvrılarak gelip kulağının altında duran ejderha dövmeleri.

Rex daha sonra fazla uzun Elenor'a baktığını fark edip kafasını salladı ve yola bakmaya devam etti.

------------------------AVALON-------------------------

Rex, Conrad ve Elenor yaklaşık olarak on dakikadır yürüyorlardı. Yol boyunca kimse ağzını açıp bir şey dememişti ta ki Elenor siyah bir kedi görene dek. Aniden kedinin olduğu yere fırladı. Rex içinden 'kaç sevimli şey kaçç! Ben onu oyalarım!' deyip kendini Elenor un üzerine atmayı düşündüyse de hemen ardından gördükleri üzerine yüzüne şaşkın bir ifade yerleşmişti.