•Ogeday'dan
Dün Nisa'nın atmış olduğu storie yanıt verdikten sonra onun'da bana cevap vermesi ile istemsiz olarak sırıtmaya başlamıştım. İçimde geçen bu hisler artık benim için anlam kazanmaya başlamıştı. Onu üzen,kıran ne varsa hepsini dünya'dan yok etmek istiyor,mutlu olacağı şeyleri ayaklarına sermek istiyordum ama aynı zamanda beni yanlış anlamasından'da korkuyordum. Benim yüzümden üzülmesi,kırılması isteyeceğim en son şeydi.Ben galiba gerçekten hoşlanıyordum ondan. Kısılan gözleri bana her değdiğinde benimkilerde anlam kazanıyor,o üzgünken bende dünyada bi çukura gömülmüş gibi hissediyordum. Sürekli onunla olmak vakit geçirmek için yeni fırsatlar yaratmak istiyordum. Galiba bunun için winka'ya gelmesini beklemekten başka çarem yoktu. Umarım dün attığım mesajda ki davetimi kabul etmesi lafın gelişi değildir diye kendimi inandırmaya çalışıyordum.
Adnan
-ogi yeni bir iş var pek senlik değil yani kabul edeceğini düşünmüyorum ama acun abi'nin ofisinden gelmiş
-kabul etmeyeceksem hiç bakmayayım Adnan yorma beni.
-sen yine bir bak
Adnanın verdiği dosyayı açtıktan sonra "Sihirli Annem"dizisinde bir rol teklifi olduğunu gördüm. Gerçekten'de hiç ama hiç benlik değildi. Sayfayı çevirmemle oyuncu kadrosunda Nisa'nın adını görmemle dona kaldım. Dün acun abi ile birlikte olmasının sebebi buymuş demek ki. Yeni başlangıçlara derken bundan bahsediyormuş.
Normalde asla kabul etmeyeceğim bir teklifi sırf onunla birlikte daha çok vakit geçirmek için kabul etmeye karar verdim.
Adnan
-Ogi,eminsin dimi yolluyorum bak maili.
-Eminim işte olum yolla.
-Ne oldu birden sen niye kabul ettin,bu kadar çok heveslendin.
-Sen önce bi yolla anlatacağım ben sana.
Tüm düşüncelerimi Adnan'a anlatmış ve şok olmasına sebep olmuştum. Yıllardır hayatıma hiç kimseyi almamıştım çünkü. Yani gelip geçici kızlar oluyordu tabi ki ama aşık olmaya çok uzaktım. Ta ki onunla vakit geçirene kadar. Adnan Nisa'nın fotoğrafını göstermemle birlikte şoka girmiş gibi tepkisiz bir şekilde telefonun ekranına baka kaldı.
-Hayırdır Adnan ölü görmüş gibi ne bakıyorsun?
-Has siktir
-Ne oldu olum söylesene
-O Nisa bu Nisa'mı? Bende desem bu kız bana nerden tanıdık geliyo.
-Adnan söyle artık sinirlendirme adamı.
-Olum ben Paris'te gördüm Nisa'yı.
-Eee ne var bunda
-Ama o beni çok yanlış bir yerde gördü. Kızın en yakın arkadaşı ile yattım ben. Nisa da sabah odada gördü beni,bastı desem daha doğru olur hatta. Ama Deniz'le konuşuyoruz biz yani tek gecelik bir şey değildi.
-Hay ben senin Adnan. Başka kız mı yoktu da Nisa'nın arkadaşını buldun.
-Nerden bileyim olum ben. Bir şey olmaz hem Nisa takılmazmış öyle şeylere. Deniz öyle demişti yani...
Aradan 3 gün geçmiş çekim için sete gitmiştim. Umrumda olan çekim değildi aslında,gözlerim her yerde onu arıyordu. Çalışan birine sorduğumda bana bugün Nisa'nın çekiminin olmadığını yarın geleceğini söylemişlerdi. Bi anlık üzerime çöken mutsuzluk ile yapacak bir şeyimin olmaması ile bir an önce işimi halledip gitmek istiyordum. Acaba Nisa benim'de burada çalışacağımı biliyormuydu? Gerçi nereden haberi olacak tı ki? Setten çıkıp winka'ya geldim. Burada olursam vakit daha da hızlı geçer diye düşünüyordum.
•Nisa'dan
İstanbul'a gelmem ile birlikte telefona düşen aramalar tam da tahmin ettiğim gibiydi. Yine o arıyordu. Beni yine rahatsız ve huzursuz etmenin yolunu bulmuştu. Mesajlarını ve aramalarını her seferimde görmezden geliyordum ama artık yeni hayatımda onun adını bile duymak istemiyordum. Telefonu elime alıp alıp numarasını engelledim. Prag'a dönerken benim için Her sonun yeni bir başlangıç olacağını düşünüyordum. Öyle de olmuştu aslında tekrar'dan buraya dönmüş olmam bu gerçeği değiştiremezdi. Arkadaşlarımın da benimle birlikte buraya taşınması beni daha da güçlü hissettiriyordu artık. Deniz hariç hepsi gelecekti,okulu olduğu için o temelli gelemiyordu ama bizim için bulduğu her fırsatta geleceğini söylüyordu. Bi an önce gelmeleri için yalvarıyordum adeta. Set olmadığı günler bir türlü vakit geçmiyordu sanki. Ramo ve ufuk çalıştığı için sadece akşamları buluşabiliyorduk sadece. Evde boş boş yatarken Ogeday'ın storiesini açtım;
