Bir Küçük Sır Meselesi

252 8 0
                                    

Ogeday'dan
Birisi bana prag'a gelip Nisa ile bir maçta karşılaşacağımı söylese asla inanmazdım. Onu ilk 2020 survivorunda televizyonda görmüştüm. Farklı halleri,neşeli tavırları, eğlenceli yanı tüm dikkatleri üzerine topluyordu. Bazen içinden geldiği gibi ağlayıp aklına gelen her sözü söyleyen,bazen de küçük bir çocuk gibi kahkaha atıp yarın'ı düşünmeden eğlenen bir kızdı o. Çoğu zaman insanlardan linç yese de bir o kadar da seviliyordu. Ve ben de seven taraftaydım. Yarışmadan çıktıktan sonra bir ilişkisinin başladığını sonrasında ise ayrıldığını duymuştum. Bir arkadaşımın düğünü için prag'a o gelip onunla karşılaşmak çok güzel bir süpriz olmuştu. Tıpkı televizyonda gördüğüm gibi güzel, japon gözlü, bir o kadar utangaç ama bir o kadarda açıksözlü idi. Tesadüfen maçta karşılaşmamız yetmezmiş gibi bir de restorantta karşılaştık. Bence bu evrenin bize bir oyunuydu. Evet onu gördüğüm zaman ondan etkilenmiştim ama ne tür bir etkilenme olduğuna anlam verememiş, onunla vakit geçirmek istiyordum. Yaptığım teklifi kabul etmesiyle beraber Prag'ı gezmeye başladık. Beni buradaki en güzel sokaklara, Tarihi yerlere ve daha önce hiç kimseyi götürmediği yerlere götürmüştü.

-Burası çok güzelmiş Nisa-Öyledir, burası benim gizli yerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Burası çok güzelmiş Nisa
-Öyledir, burası benim gizli yerim. Daha önce kimseyi getirmedim kıymetini bil hee.

Sözlerinden sonra ikimizde gülmeye başladık. Etrafta yankılanan kahkahalarımızı kesen şey,Nisa'nın telefonunu zil sesi olmuş, bir anda gülen gözlerine hüzün kaplamıştı. Kim aradığını soramadım ama göz ucuyla telefonuna baktığımda kayıtlı olmayan bir numaraydı. Telefon yaklaşık 3.4 kere çaldıktan sonra bir sürü mesaj bildirimi geldi. Nisa üstten aşağı gelen mesajları okurken gözünden akan yaşlara bir türlü hakim olamadı ve ağlamaya başladı.

-Nisa iyi misin ne oldu? kötü bir haber mi aldın?
-Ben özür dilerim senin de gününü mahvettim.
-Saçmalama Nisa,iyi misin neyin var?
-Bilmiyorum,iyimiyim kötümüyüm nasıl hissediyorum ya da ne yapmam gerekiyor hiç bir şeyi bilmiyorum ,ben artık gerçekten çok yoruldum.
-Kendini zorlama Nisa. Nasıl hissetmek istiyorsan öyle hisset, ne yapmak istiyorsan öyle yap. Bu senin hayatın ve kimsenin bügününü,yarınını kötü etkilemesine izin verme. Çünkü sen güçlü bi kadınsın. Ve bilmeni isterim ki ben senin yanındayım.

Son kurduğum cümleden sonra ne anlayacağını hiç bilmiyordum. Evet eğer o isterse her anında yanında olmak için hazırdım. Çünkü fark ettim ki onun üzülmesi beni daha çok üzmüş,bi o kadar derinden yaralamıştı. Kim onun bu hale gelmesine sebep olduysa onu bulup bunun hesabını sormak istiyordum sadece. Ne olduğunu deliler gibi merak etsem de onu anlatması için zorlamak istemiyordum. Zorla anlatmasından ise içinden gelerek anlatmasın tercih ederdim. Beklerdim ben onu, o hazır olana kadar beklerdim... Oturduğumuz yerde öylece kaldık. Ne ben konuştum ne de o. Ağlaması  bir şekilde benimde canımı yakıyor, onu üzen her ne ise acısını çıkartmak istiyordum. Etrafa bakınırken birden söze girdi;

-Arayan kişi eski erkek arkadaşımdı.

-Şerefsiz adam,diye geçirdim aklımdan. Allah bilir derdi ne idi? İçimden ne kadar kinlensemde asla belli etmeyip ,sözünü kesmeden onu dinlemeye başladım.

-Biz ayrıldık aslında,yani ben ayrıldım. İlk zamanlar bir türlü kabul edemedi bu durumu,sürekli gittiğim mekanlara gelip gün boyu beni takip ediyordu. Mesajlar atıyor,sürekli arıyordu. Soranlara ayrılmadık her şey güzel diyip berabermişiz gibi davranıyordu her yerde. En sonunda ben bi açıklama yaptım, oda mecburen kabul etmiş gibi davranmaya başladı. Ama asla öyle olmadı. Her gün evimin kapısına geliyordu türlü türlü bahaneler sıralıyordu bana. Ondan korktuğumu,kaçtığımı bir türlü anlamıyordu. İlk zamanlar güzeldi her şey ama sonra her şeyime karışmaya başlamıştı. Evime,arkadaşlarıma,işime... Ya bi düşünsene ogeday annemle olan mesajlarımı bile çekçeden türkçeye çevirerek okuyordu. Oraya gitme Nisa, onunla konuşma Nisa, sen bensiz hiç bir şey yapamazsın Nisa, sen beceriksizsin,çirkinsin,kadın gibi değilsin, yok onu giyme,dana etek,elbise yakışmıyor Nisa. Türlü türlü saçmalıklar. Tabi o zaman beni bunlara öyle bir inandırmıştı ki resmen kabullenmiştim tüm söylediklerini. Ne söylerse doğru geliyordu. Onun yüzünden kendime olan sevgim bitmişti. Ama salaklık bendeydi biliyorumusun,ben hep sustum. Her şeyi kabullendim,aramız bozulmasın,böyle söylüyorsa demek ki doğru olan bu,zamanla düzelir,kıskançlık he rlişkide vardır diye diye kendimi kandırdım hep. Ama sevmek böyle bir şey değil ki,karşındakini üzmek kırmak değil sevmek. Ama ben aptal bir kız olduğum için sevgiyi böyle zannediyordum. En sonunda ramazan ve ufukla buluşmamı istemediği için beni evindeki odaya kilitledi biliyorumusun. 1 gün boyunca o odada kaldım. Ağlamaktan bayılmışım en sonunda sesim çıkmadığı için kapıyı açtı. Kendime geldiğimde  gitmek istediğim için elini kaldırdı bana. Kendimi o evden dışarıya nasıl attım inan hiç bilmiyorum. O günden sonra orda durmaya daha cesaretim kalmadı,korkuyordum çünkü hala korkuyorum. O yüzden buraya döndüm. Şimdi ne oldu aklına yine ne geldi de beni arıyor inan hiç bilmiyorum.

Anlattıklarını duyduktan sonra beynimden vurulmuşa döndüm. Onu bulup tek seferde nefesini kesmek istiyordum. Nisa ile birlikte benimde gözümden yaşlar akmaya başladı.

-Sen neler yaşamışsın böyle Nisa. Bak yaşadıkların çok zor şeyler ama sen güçlü bir kadınsın o Allah'ın cezası adamın yüzünden hayatını değiştirme. Söylediği tüm o sözler senin çevrenle olan iletişimini kesip sadece ona bağlanmanı istemesi yüzünden. Sen o kadar güzel,güçlü,başarılı bir kadınsın ki tüm bunları senin özgüvenini kırmak için söyledi. Bunların hiç biri doğru değil tamam mı? Sen bunlarla başa çıkabilecek güçtesin. Ben senin hep yanındayım bunu sakın unutma Nisa olur mu?

Söylediklerimden sona kafasını sallayıp göz yaşlarını sildi ve bana doğru dönüp;

-Teşekkür ederim,söylediklerin için,beni dinlediğin için,anladığın için.
-Söylediklerimin hepsi gerçek Nisa. Sen üzülme ve bunları düşünüp kendini daha fazla üzme tamam mı?
-Tamam da Sen neden ağlıyorsun?
-Ben,bilmiyorum yani... eee
-Sen gerçekten iyi bir insansın Ogeday. Bunu senin yanındayken,seninle konuşurken ve gözlerine bakınca çok daha iyi anlıyorum.
- Nisa,beennn bilmeni isterim ki sen istediğin sürece her zaman seninle olacağım.

Söylediğim son cümleden sonra cevap vermeyip gülümsedi,gözlerini gözlerimden kaçırdı, birden ayağı kalktı.

-Hadi bakalım kürekçi bu kadar duygusallık yeter kalkalım artık.
-Nasıl isterseniz Nisa hanım.

Yerden kalkmak için ona elimi uzattığımda tereddüt etmeden tutup kendine doğru beni çekmeye çalıştı.

-Ya ben seni nasıl kaldırayım,dev gibi adamsın.
-E kaldırdın işte. Fena değilsin sende

Kıkırdayarak yürümeye devam ettiğinde kaldırmak için tuttuğu elimi bırakıp bana döndü;

- Eee şeyy,bu anlattıklarım aramızda kalır di mi? Ben bu kadar detayı kimseye anlatmadım da.

Duyduklarımdan sonra böyle şeyler yaşadığı için üzülsemde yaşadığı bu kötü şeylerin detaylarını sadece bana anlatması bi yandan da beni özel hissettirmişti. Bu demek oluyordu ki bana güveniyordu,keşke daha önce çıksaymışım karşısına, daha önce tanışsaymışız,belki o zaman bu yaşadığı şeylerin hiç birini yaşamamış olurdu. Belki o da benim ona hissettiğim gibii...

-Kalır di mi oge?
-Merak etme Nisa aramızda sır. Sen istemediğin sürece hiç kimseye hiç bir şey anlatmam hatta seninle burada oturduğumuzu,beraber vakit geçirdiğimizi bile söylemem. Bana güvenebilirsin.

-Güveniyorum zaten...

Evet efenim dediğim gibi bu bölüm oge'nin ağzından oldu birazda onun duygularını bilelim istedim. Yavaş yavaş kurgumuz gerçekle karıştırmaya  başlayacağım yani İstanbul'daki (ognis sahneleri) gerçeği yansıtacak bizlere.Şimdilik öyle yapmayı planlıyorum bakalım değişmez inşallah. Prag'da ki beraber son sahnemiz di. Sonraki bölüm de görüşürüz 💖💖💖iyi okumalarrrrr

Sarmaşık|OgNisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin