•Aleda'dan
Ogeday ve Nisa'nın ortadan kaybolması ile çadırın içinde Emre ile birlikte yalnız kalmıştık.İhsan ve Su kim daha iyi kürek çeker iddiasına girdikleri için iki ayrı kanoya binip yanlarına Masal,Balca,servet ve kerimi'de alarak yarış için kıyıdan uzaklaştılar. O sırada ben her ne kadar Emre'ye bakmamaya çalışsamda onun bana baktığını hissediyordum. Göz göze geldikçe ikimizde de tuhaf tuhaf gülümsüyorduk. Bu durumu ikimizinde sarhoşluğuna veriyordum. Sonunda Emre dayanamayarak yanıma geldi ve elini omzuma attı. Bana yakınlaştıkça tuhaf hissetmeye başladım. Karnımda garip hisler oluşuyordu. Aynı zamanda onunda heyecanlandığını hissedebiliyordum. Parfümü çok güzel kokuyordu. Malesef bu da beni daha çok etkilemeye yetiyordu :). Derin bir sessizlikten sonra Emre "ee hep böyle sessizce oturacak mıyız"Yüzümü ona dönerek tebessümle başımı salladım. Artık aramızda çok az mesafe vardı. Gözlerim onun simsiyah gözleriyle buluştu. İkimizde etkilenmiştik. Gözlerimizi ayıramıyorduk. Sonunda Emre yanağıma yaklaşarak bir öpücük kondurdu. Geri çekildiğinde ikimizde sıcaktan ölmek üzereydik. Zaten sıcak olan havaya bir de aramızdaki sıcaklık eklenmişti. Emre ayağa kalkarak
"E herkes dağıldı bizde çıkalım ne dersin?"
Garip bir şekilde suratına baktım.
"eee yani bize gitmeyecek miyiz. Hem çok sıcak. Bişeyler içeriz ve daha rahat oluruz."
"Olur gidelim kimse kalmadı,hem başımda çok ağırıyor zaten"
O an bu fikir çok cazip geldi ve hemen çantamı alıp peşinden çıktım.
Çadırı kapatması için yardım ettim. Daha sonra motoruna bindik ve evine gittik.
Nisayı aramayı düşündüm ama oge ile yanlız kaldığını düşünerek bu fikirden vazgeçtim.
Eve girdiğimizde yüzüme Emre'nin sabah üstüne boca ettiği parfüm kokusu geldi. Lanet olsun alt tarafı bir parfüm kokusu beni nasıl bu kadar etkileyebilirdi ki. Emre bana bakarak parfüm kokusunu içime çektiğimi farkederek güldü. Daha sonra önüme geçerek beni salona götürdü. Salon camında küçük led ışıklar vardı onları yaktı ve televizyonu açıp kumandayı bana uzattı.
"istediğin müzik yada film varsa aç ben geliyorum"diyerek gitti.
Canım film izlemek istemedi. YouTube a girdim. Ana sayfada lp lost on you vardı. Bu benim sevdiğim müziklerden biriydi. Açtım ve Emre üstüne siyah bir tişört altına siyah şort giymiş bir şekilde içeriye girdi. Önce televizyona sonra bana bakarak gülümsedi "istersen yatak odasına gidip üstüne rahat bişeyler giyebilirsin"
Kot şortla oturmaktan ölmek üzere olduğum için normalde olsa asla yapmayacağım şeyi yapmak için hemen odasına gittim.
O lanet parfüm kokusu beni daha kapıda karşılamıştı. Derin bir iç çekerek dolabına yöneldim. Dolabın neredeyse tamamı siyah kıyafetler ile doluydu. Zaten yeterince esmerdi bir de üstüne siyah giyiyordu. Kendi kendime gülerek dolaptan siyah bir tişört ve şort çıkarttım. Fakat şort çok büyük olduğu için şortu giymekten vazgeçtim. Zaten tişört yeterince uzundu. O sırada dolapta Emre'nin o lanet parfümü duruyodu. Ama kendime engel oldum ve koklamaktan vazgeçtim. Zaten her yer Emre kokuyordu. Çantamı da odaya getirmiştim. Kendi parfümümü çıkarıp sıktım ve gloss umu tazeledim. İçeri girdiğimde Emre baştan aşağı beni süzdü.
"hımmm siyahlar da yakışmış."
güldü.
Daha sonra yanına oturdum. Müziği açıp durdurmuştu.
"Ee açmayacak mısın?"
"Ne içeceğini söyle de getireyim öyle otururuz"
Şarap ve bira var hangisini istersin diye sordu. Her ne kadar sarhoş olsamda yinede Şarap istedim ve 5 dakika sonra elinde 2 kadeh ve şişe ile içeri girdi. Yanıma oturdu ve kadehleri doldurup birini bana uzattı. Müziği başattı. Kadehten yudum alıp elini omzuma attı. Aynı şekilde bende yudum alarak masaya bıraktım. O an ona yaklaşmak istiyordum. Biraz daha ona doğru uzandım ve kolları arasına girdim. Şimdi o da beni kokluyordu. O sırada boynuma küçük bir Öpücük kondurdu ve
