Tuana'nın kollarında derin bir uykuya dalmıştım fakat bir anda Emre beni uyandırmıştı.
"Hürkan kalk!"
"Ne var oğlum?"
"Tuana'nın kanaması var! Ömer doktor çağırmaya gitti!" Kotku ve endişe ile yataktan kalktım. Yatağın beyaz çarşafı kırmızıya bürünmüştü. "Tuana!" Bilinci kapalı gibiydi. "Emre, nerde kaldı bu doktor!"
"Bilmiyorum!" Tuana'nın kasığı fena şekilde kanıyordu. Tuana'yı uyandırmaya çalışırken doktor ve Ömer geldi. "Sonun da..."
● ● ●
"Korkulacak bir şey yok, sadece dikişleri açılmış." Derin bir nefes aldım. "Peki ne zaman uyanır?" Dedim başucunda saçlarını okşarken. "Birazdan uyanır." Doktor odadan çıkarken Emre yatağın köşesine oturdu. "Çok acı çekiyor..."
"Ah, keşke onun acısını ben çekseydim..." Emre dolu dolu olan gözlerini bana çevirdi. "Siz nesiniz?" Bu soruyu benim ve ya Tuana'nın sorması gerekmiyor muydu? "Bende bilmiyorum."
"Ona açıldın mı?" Başımı olumlu anlamda salladım. "Çıkma teklifi etmelisin."
"Biliyorum ama bunu nasıl yapıcam?" Emre Tuana'nın elini tuttu. "Sen onu bana bırak," Acı içinde gülümsedi. "Kardeşim mutlu olsun diye canımı bile veririm."
Derin bir iç çektim. "Şu hastaneden çıksakta eski halimize dönsek." Emre beni onaylar gibi başını salladı. "Çocuklar," Yasemin Teyze odaya elindeki poşetler ile girince ayağa kalktık. "Size yemek getirdim."
"Ne gerek vardı Yasemin Teyze?"
"Siz böyle kızımın başında aç aç beklerken boğazımdan tek lokma yemek geçmez Emre oğlum." Poşetleri bir köşeye koyup Tuana'nın yanına geçti. "Yasemin Teyze seninle bir şey konuşabilir miyim?"
"Tabii oğlum." Emre ve Ömer'e çıkmalarını işaret ettim kafamla. Onlar odadan ayrınca yatağın köşesine oturdum. "Tuana'yı nasıl buldun ve nasıl bu hale gelebildi?" Yasemin Teyze derin bir nefes aldı. "İnan ki bende bilmiyorum. Salonda oturuyordum ve bir anda odasının kapısı açıldı ve içerden çıktı. Koşup ona sarıldım oda şaşkındı, sonra yaralı olduğunu görünce ambulansı aradım. Durmadan seni soruyordu..."
"Nasıl yani? Kapıyı bile çalmadan bir anda odasında mı belirdi?"
"Evet."
'Bu işte bir şey var?'
"Hürkan..." Tuana'nın kısık sesi duyulunca konuşmayı kestik ve ona döndük. "Efendim güz-" Bir anda gözlerim Yasemin Teyze'ye kaydı. "Efendim Tuana?"
"Ne oldu?" Dedi yorgun sesiyle. "Dikişlerin açıldı ama merak etme şimdi iyisin."
"Artık eve gitmek istiyorum."
"Üzgünüm ama daha değil." Acı ile yüzünü buruşturdu. "Kızım, sana çorba yaptım. Sıcak sıcak iç tamam mı? Benim işe gitmem lazım."
"Sağol anne."
Yasemin Teyze gidince çocuklarda odaya geri geldi. "Kurt gibi açım." Dedi Emre koca bir sigara böreğini gömerken. "Siz yiyin ben aç değilim."
"Olmaz Tuana,"
"Canım yemek istemiyor, isteseydi yerdim."
"Ama iyileşmen için yemen lazım. Hadi çorba sıcakken iç."
"Sen içirirsen olur." Gülümsedim. Çorbayı aldım ve üfleyerek Tuana'ya yedirdim. Emre'de bizim taklidimizi yaparak Ömer'e sarma yedirdi.
Kısa bir bölüm oldu ve saçmada olabilir hiç kontrol etmedim kusurabakmayın =3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
/Sonsuza Kadar Hayran 2/
FanfictionSevdiğim kadının başka bir evrende yaşadığını öğrendim, bu çok acı verici. Birgün kendi evrenine dönücek...sonsuzadek ve ben bu gerçeği kaldırmakta zorlanıyorum. O olamadan yaşamak istemiyorum ama onun evrenine de geçmeyi bilmiyorum... /Bu bir devam...