Psikiyatri Aşıkları |Taekook~

İlk Tanışma

Çok büyük bir hevesle kazandığı psikiyatri bölümünden sonra yaklaşık 6 yılını üniversitede geçirmişti. Uzmanlığını tamamlayıp bir hastanede çalışmaya başlamak istiyordu. Bir yıl önce bu konuma nihayet erişebilmişti.

Seoul'un merkezine yakın sayılacak bir yerde bir Ruh ve Sinir hastalıkları Hastanesi'nde uzman doktorluk makamına erişmişti. Seoul'un merkezinde sayılacak bir hastane olmasına rağmen oldukça sessiz bir hastaneydi.

Huzur evini andırıyordu lakin bu onu üzmüyordu veya garip duygular içerisine girmesine neden olmuyordu. Aksine hastaların rehabilitesi için iyi bir şeydi. Hastane büyük sayılmazdı. Oldukça şirin, aynı zamanda eski tarzda bir hastaneydi. Bütün personeller birbiri ile iyi geçinirdi.

Danışman bölümünde oturan Jin'e selam verdikten sonra odasına doğru ilerledi. Bugün üç tane randevusu vardı, her zamanki hastaları diyebileceği kişilerdi.

Lakin bugün extra bir durum söz konusuydu. Hastaneye çok büyük mevkiden bir hasta geleceğini duymuştu lakin kim olduğu açıklanmamıştı.

Öğrendiği tek şey  ağır depresyon halinde olduğuydu. En yakın iş arkadaşlarından biri olan- her ne kadar bir yıl da olsa bile- Min Jiah'tan daha fazla dedikodu almak için bir ara odasına gidecekti.

Masasının başına geçti ve işlerine odaklanmaya başladı. Yaklaşık yarım saat sonra Doktorların iletişim kurabilmek amaçlı kurdukları kakaotalk bilgilendirme grubundan bir mesaj gelmişti.

Mesajda ise o büyük mevkideki olan hastanın bugün öğleden sonra yerine öğleden önce geleceği yazıyordu. Stres olmuştu, hastayı hangi doktorun alacağını bilmiyordu ki yaklaşık 10 saniye sonra öğrenmiş oldu.

Mesaj hastane müdüründendi," öğleden sonra gelmesi beklenen VİP hastanın öğleden önce geleceği haberini aldık, öğleden önce programı boş olan tek kişi Dr.Kim olduğu için hastayı ona sevk ediyoruz. Herkese kolay gelsin" mesajı gördüğünde şok geçirmişti, hasta hakkında hiçbir şey bilmiyordu ve tamamen hazırlıksız yakalanmıştı.

Daha sonra Hastane müdürü Suho ona özelden mesaj atarak hasta hakkında bilgiler vermeye başladı.
_" Öncelikle böyle bir durumda kaldığın için özürlerimi sunarım. Çok ani oldu. Hasta hakkında biraz bilgi sahibi olman gerektiğini düşündüm, normalde bunu yapmam yasak ama seni sevdiğimden en azından hastanın durumunu bilmen gerektiğini savunuyorum. Hastan CL Entertainment'ın varisi Jeon Jungkook.Başkanın oğlu. Kendisi ağır depresyon ve Şizofreni başlangıcı yaşıyor."

Hiçbir şey mantıklı gelmiyordu. CL Entertainment çok büyük bir eğlence şirketiydi. Peki ya bu kadar büyük bir şirketin varisi neden neden bu sıradan hastanede tedavi görecekti?

_"bu mantıklı değil. Böyle büyük bir şirketin varisi neden bu hastanede tedavi oluyor?"
Sorusuna anında cevap yazmıştı
_" babası benim çok önceden tanıdığım kıymetli bir insan. Oğlunun durumu basına alet olursa imajları büyük oranda sarsılır. Ona yardım teklifi sundum ve sadakatime güvendi. Ayrıca hastanemizin doktorları çok yetenekli. Özel bir doktora güvenmezdi."

ki haberlerden duyduğum kadarıyla biraz ketum bir adamdı. Sonuç olarak müdür Suho'nun verdiği cevap sorusunu yanıtlamaya yeterli olmuştu.

Saat 10.30'du. Telefonun kamerasından kendine baktı. İyi görünüyordu. Üstünde gri tonlarında eskileri andıran bir takım elbise vardı. Bugün morali iyi olduğu için iyi giyinmek istemişti. Kör şansı ilk defa işe yaramıştı. Stres iyice arttı. Gelmesini beklemek sonsuzluk hissi veren bir sürenin ardından nihayet bitmişti.