1- Kaçış

20 5 2
                                    

Tanıtımı okumadan başlamayın ltfn

İyi okumalar.

Kuzey ışıkları çok güzeldi. Yani fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla. Bana sahip çıkıp bana bakan adamın adı Atilla. Ona Kuzey ışıklarını merak ettiğimi ve görmek istediğimi söylediğimde bana kuzey ışıklarının olduğu bir fotoğraf getirmişti. Fotoğrafın arkasında "Asena Keskin" yazıyordu. Yani benim adım.

O fotoğrafı yatağımın hemen yanındaki komidinin üstüne koymuştum her gece yatmadan önce fotoğrafı elime alır gerçekleşmesi imkansız hayaller kurardım. "Birgün bu evden kurtulursam belkide kuzey ışıklarını görmeye gidebilirim" diye düşünerek uyurdum.

Atilla'ya "bana neden böyle seçimler yaptırıp bana iğrenç davranıyorsun?" Diye sorduğumda beni yanıtsız bırakmıştı. Küçükken merak ederdim ama artık onun söylemesine ihtiyaç duymadan neden böyle davrandığını anlıyordum.

Piskopattı.

Manyaktı.

Akıl sağlığı yerinde değildi.

Deliydi.

Ve kesinlikle iyi değildi.

Evden çıkmamı yasaklamıştı. Dışarısının benim için tehlikeli olduğunu üzerine basa basa söylüyordu.

Bana çocuklara anlatılan hikaye olan "Rapunzel" gibi geliyordu. Az bir fark vardı. Ben kapısı olmayan uzun bir kulede değildim, prensim yoktu, Atilla gençleşmeye felan çalışmıyordu hepsi çocuk saçmalığıydı.

Ayrıca bana bakmaya gelen bir korumam var. Atilla evde olmadığı zamanlar tabiki de bana güvenmediği için koruma tutuyordu. Her koruma farklı değildi. Seçtiği koruma işten çıkana kadar o yapıyordu görevini.

Evde olmadığı zaman beni korumaya emanet eder, akşam geç saatlerde dönerdi.

Normalde şuan ki saatlerde dışarda olması, korumanın da benim yanımda olması gerekirdi. Fakat ne Atilla dışarı çıktı nede koruma yanıma geldi. Evet garipti belkide ama sebebini öğrensem bile ne değişecekti ki?

Çok fazla kafa yormadan yatağıma girdim ve kafamı yastığa koydum. Eline kuzey ışıklarının olduğu fotoğrafı aldım. Mavi ve yeşil renkte gökkuşağı dan bile güzel bir fotoğraftı. Bana farklı renklerinin olduğunuda söylemişti. Bu fotoğrafı bana doğum günümde ne istediğimi sorarak almıştı. Bir sonraki doğum günümde başka bir fotoğraf daha istemeliydim sanırım. Aynı fotoğrafa bakmaktan gözlerimi kapatınca bile fotoğrafı hayal edebiliyordum. Her zerresini ezberlemiştim.

Kapıya doğru yaklaşan ayak sesleri ile yattığım yerde doğruldum ve fotoğrafı masaya bıraktım. İçeri girince direktmen gözlerime odaklandı.

"Korman istifa etti." Dedi. Demekki korumam değişiyordu. Neden istifa ettiğini merak etsem bile, muhtemelen sorsam cevap vermezdi.

Eski korumam olan arda çok katı bir insan değildi. Hatta şimdiye kadarki en iyi korumaydı. Genelde hiç konuşmaz sadece görevini yapardı. Görevide zaten dışarı çıkmamamdı.

Yeni korumada Arda gibi olacak mıydı?

"Benim dışarıya çıkmam gereken önemli işlerim var. Fakat koruman olmadığı için seni evde tek bırakmak istemiyorum. Çok düşündüm ama şuan güvenmediğim birisini işe alamam. Evde otur ve beni bekle. Dışarı adım bile atma. Ayağının birini dışarıda göreyim...olucaklardan ben sorumlu değilim." Dedi.

Tabii o bunları söylerken benim tek hayalim kaçmak oldu. Hatta bir yerden sonra dinlemeyi kesmiş nasıl kaçsam diye plan yapar oldum.

Kaçmak için en ufak fırsatı bile kaçırmamalıydım. Sürekli bana acı çektirmek zorunda mıydı? Hayır. Bende ona bunu gösterecektim.

Elbette ona belli ettirmeden sakince kafamı salladım. Yüzümde en ufak bir ifade yoktu. Şüphelenmesini gerektiricek en ufak bir işaret bile.

Gözlerini gözlerimden ayırdığında yavaş adımlarla dışarı çıktı. O gidince bende poker face ifademi bozarak sakince yatağa oturdum. Heyecandan ellerim bile titriyordu. Bir insan kaçıcağı için bu kadar mutlu olur muydu? Ben kendimi kaybedecek kadar olmuştum.

Kapıyı kesinlikle kitlerdi. Bana güvendiğini sanmıyorum. Pencereler desen...onlarda demir parmaklıklar vardı. Zor olucaktı ama olucaktı. Ben yapabilirdim, Yani umarım.

Atilla kapıyı kapatır kapatmaz bende yatağımdan ayağa kalkarak derin bir nefes aldım. Pencereye yaklaştım ve atillanın gidişini izledim.

Sanki camda olduğumu görmüş gibi bir anda odamın camına odaklandı ve arabasına binmeden bikaç saniye çatık kaşlarıyla bana baktı. Ardından arabasına binip uzaklaştı.

Bende odamın kapısını açtım ve kaçış planıma başladım.

-Devam Edecek-

Sizce kaçabilir mi kaçamaz mı?

Atilla hakkında düşünceniz neler?



İkilem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin