Sarılacaktım ama olmuyordu sürekli başka yerlerde beriliyordu yine beynim benimle oyun oynuyordu dayanamayıp odama çıkıp uyudum.
SABAH
1 Hafta geçmişti bile neredeydi o yine onu çağırdığım tapınağa gitme kararı aldım
***
Tapınağa gelmiştim ilk geldiğim gün gibi hava yağmurluydu, çanlar çalıyordu aynı dileğimi dileyip çıktım oradan
***
Şirkete gelmiştim Jimin işe alşmıştı hatta en yakın arkadaşım olmuştu onun odasının kapısını çalıp içeriye girmiştim" Nasılsın Jimin-shi" İyi kook sen nasılsın" " İyiydim seni gördüm daha bi iyi oldum" "Yia kook şımartıyorsun beni" sesimi incelterek onun taklitini yaptım
"YiA KoOk ŞıMaRtIyOrSuN BeNi" eline ilk aldığı şeyi bana fırlatmıştı ben ise gülmekten ölüyordum " sjsjssjixj" " Bak hala gülüyo piçin doğurduğu" " Ama napin suratındaki ifadeyi görsen benim gibi gülmekten ölürdün" ciddileşimştim " Ha şöyle adam ol" yine taklitini yaptım
" Ha ŞöYlE AdAm Ol" " Şimdi ağzına sıçmadım mı bok çuvalı" Odanın içinde koşuşturuyorduk aslında doğruyu söylemek gerekirse ben gülmekten koşamıyordum en sonunda durdum. Arkamdan gelip yumruklamaya başlamıştı zaten dizimin üstündeydim o birden vurunca yeri öptüm " Dövdürtme kendini Joen Jungkook" " Zaten dövüyon mal" bir hareketim ile onu yere attım " Uslandınmı?" " Uslandım Jimin abi" demiş ve ikimizde gülmeye başlamıştık
DEVAM EDİCEK
OKUDUĞUNÜZ İÇİN TEŞEKKÜRLER
