Jimin :
Hoseok beni her gün ziyaret edeceğine söz vermişti ve gerçekten her gün ziyaret etti.Her gün odamıza geldi, teknik olarak artık burada yaşamasa bile orayı bizim odamız olarak görüyordum.
Hoseok'un babası onu yanına almadı.O yüzden akrabalarından yıl boyunca biriktirdiği parayla bir daire satın almak zorunda kaldı.
O gittikten sonra anksiyete nöbetlerimin kötüleştiğini hissediyordum.Hoseok, hayatımda olduğu kısa süre içinde her şeyin daha iyi görünmesini sağlamıştı. 8 ay önce ona zar zor bakardım ama şimdi tek düşünebildiğim oydu.
Saat 7 civarıydı ve ben Hoseok'un gelmesini bekliyordum.Her sabah elinde çiçek ve kahvaltıyla gelirdi, muhtemelen benim kafeteryada yemek yemeyi bıraktığımı öğrenmişti.
Kapımın açıldığını duyduğumda, tanıdık figür ortaya çıktı ve gözlerim neredeyse anında parladı.
"Bende kimchi ve yumurta var!" diye neşeyle gülümsedi Hoseok.
Başucuma oturdu ve yemekleri yerleştirmeye başladı.
"Her sabah bunu yemekten hiç sıkılmadın mı?" diye sordu .
Başımı salladım, isteseydim bunu her gün yiyebilirdim.Neredeyse birbirine yapışmış çiçeklere baktım.
" uh, Jimin,sana bir şey söylemek istiyordum ."
Kalbim hızla atmaya başlarken Hoseok'un eli benimkini kavradı ve tüm dünyamın durduğunu hissettim.
Ağzı bir şey söylemek için açıldı ama hemen kapandı,konuşmadan önce titrek bir nefes aldı,
"Seni seviyorum Jimin.Çok fazla " Nefes almayı bırakmıştım.
"Benim hakkımda aynı şekilde hissetmemeni anlayabilirim ama artık bu duygularımı tutamıyorum.Sen benim istediğim her şeysin. Kahretsin, bana bir kelime bile söylemedin ama yine de çok fena tutuldum. "
Hoseok gözlerimde bir cevap aradı, kuru gözlerle ona bakarken ağzım titriyordu,tam ağzımı açtığımda ayağa kalktı.
"Önemli değil zaten. Yarın Busan'a gidiyorum. Orada akrabalarımın olduğunu öğrendim. Ayrıca, hiçbir şey beni durduracak değil."
Söylediği her sözle birlikte Hoseok'un gözlerinden yaşlar akıyordu .Ben de ağlıyordum.
Baş parmağımla gözlerinden akan yaşları silip yanına gittiğimde bana sımsıkı sarıldı,belimi sıkıca kavradı ama o kadar sevgi doluydu ki, kim bilir ne kadar süre öyle durduk.
"Seni seviyorum Jimin." diye fısıldadı kulağıma.
Ama cevap verecek gücü kendimde bulamamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİFFERENT SİDES ⟨ JİHOPE ⟩
Teen FictionHoseok acınası bir adamdı ; iyileşmek istiyordu Jimin acınası bir adamdı ; ölmek istiyordu Asla konuşmayan bir Jimin ve cıvıl cıvıl bir Hoseok yerel bir hastanede oda arkadaşıdır.
