Kapıyı yavaşça çaldığım zaman yanımdan geçen insanların beni görmemesi adına ceketimi yüzüme tuttum. Yaz günü ceket giyen bir gerizekalı belki daha çok dikkat çekerdi, ama insanların pek de umrunda değildi.
Kapı aralandığı zaman biraz bekledim ve kapıyı ittirdim. İçeri girip kapıyı kapattıktan sonra duvara yaslanmış bedenini gördüm.
Tek kelime etmeden gözümdeki gözlüğü çıkardım ve ceketin cebine attım. Ceketi de üzerimden çıkarıp kapının arkasındaki askıya asarak hâlâ duvara yaslı olan Louis'ye döndüm.
"Umarım aldığım riske değer bir durum vardır."
Yüzü ifadesizdi. Öylece yere bakıyordu ve tek kelime etmiyordu.
"Çok yakında konserim var Louis. Acele etsek iyi olur."
Saat 6 olmuştu, konsere 3 saatim vardı. Onunla olmak her zaman tuhaftı, bu sebeple toparlanmak için o 3 saatin tamamına ihtiyacım vardı.
Bir anda telefonunu elime bıraktığı zaman şaşkınlıkla ekrana baktım.
W: Harry bana hiçbir şey anlatmasa da bir geçmişiniz olduğunu biliyordum. Hem de gözünün hâlâ onda olduğunu bildiğim kadar. Harry'den uzak durduğun müddetçe küçük sırrınız bende güvende olacak. -Olivia
Mesajı okuduktan sonra gözlerim dehşetle açıldı. Numarayı kontrol ettim, gerçekten Olivia'ydı bu.
Louis: ne demek istediğini anlamıyorum, hangi yaptığım sana bunları düşündürdü?
W: neyse ne, dediklerimi anladın mı?
Louis: beni aslı olmayan şeylerle suçlayamazsın, bir kız arkadaşım var ve hayatıma bu şekilde dahil olmanızı istemiyorum. Sevgilini de al, çek git.
Mesajları dikkatle okuduktan sonra elimi saçlarımdan geçirdim.
"Sikeyim..."
Burnumdan soluyordum. Telefonumu çıkarıp Olivia'yı aradığım zaman Louis hızla elimi tuttu. Bu hamlesi bir anlığına her şeyi unutup ona bakmama sebep oldu. Telefonu elimden alıp çağrıyı sonlandırdı.
"Tahminlerini doğrulamak mı istiyorsun? Zaten tam olarak bunu istiyor Harry. Sana söylememi, senin de ona patlayarak görüştüğümüzü açığa vermeni."
Mantıklı konuşuyordu, ama sinirime engel olamıyordum.
"Seni nasıl tehdit edebilir, aklım almıyor."
Elini temkinli bir şekilde havaya kaldırdı.
"Sadece seni daha dikkatli olman için uyarmak istedim, bunu mahvetme."
Kafamı salladım. O anda telefonum çalınca arayan kişiye baktı, sonra telefonu bana uzattı.
"Cevapla."
Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
"Müsait değilim aşkım, konserden sonra arayayım mı?"
"Tahmin etmiştim sevgilim. Yorgun olursan yarın ararsın."
"Tamam, görüşürüz."
"Seni s..."
Tamamlamasını beklemeden telefonu yüzüne kapatıp bir yere fırlattım.
"Özür dilerim Louis, gerçekten özür dilerim."
"Sen bir şey yapmadın bile Harry. Dediğim gibi, sadece seni uyarmak istedim."
Kafamı iki yana doğru salladım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skin Harmony | Larry Stylinson
Fanfiction"Tom ve Patrick arasındaki ten uyumunu kendi hayatlarınızda hiç deneyimlediniz mi?" Sunucunun sorusu bittiği anda Harry aklından geçen ilk şeyi, mantık süzgecinden geçirmeden öylece söyleyivermişti. "Louis ile her gece deneyimlerdik." Sunucu, stüdyo...