İki odacıklı kalp.

617 43 70
                                    

W

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

W


Sikik dünya

Var oluşun tek gerekçesinin nefes almak olduğuna inanmış gayesiz dünya. Alıp karşıma, eğer öyle olsaydı bitki olurduk, demek istediğim dünya. Yerinde hiç durmayan, sürekli aynı yöne koşan dünya. Hızına yetişemeyen var mı yok mu umursamayan, bencilin teki olan dünya.

Ve sikik insan.

Cennetin yansıması olan gezegeni sikip atan insan. Dünyayı bencil yapan da gayesiz yapan da, o. Birkaç kıkırtı, iki fırça boyayla tüm varlığınca savrulan insan. Gözlerini kapatıp deniz kenarında olduğunu hayal eden ama sudan korkan insan. Çelişkinin içinde kaybolan, kaybolmayı mutlu olmak zanneden insan. Alıp karşıma, eğer öyle olsaydı kayan yıldız olurduk, demek istediğim insan.

Ve ben

Ve sikik ben

Çelişkinin çekirdeğine doğmuş, kafa tutmaya çalışan ama neye kafa tuttuğunu bilmeyen ben. En sevdiği rengin hangisi olduğunu anlamak için saatlerce düşünen, yine de cevabı bulamayan ben. Taraf tutmayan, kimsenin de onun tarafını tutmadığı ben. Sebep ararken kendini kaybetmiş. Kendini bulmaya çalışırken ipinin ucunu bağlamayı unutmuş ben. Yüreğinde kaç insan olduğunu saymaya çalışırken uyuya kalan ben. Geceleri uyku tutmadığı için yüze kadar sayan ama kaçta kaldığını asla bilmeyen ben.

Gözleri ağlarken herhangi biri tarafından sırtına dolanacak bir çift kol bekleyen ben. En yakın arkadaşına utana sıkıla, bir daha ağlarsam nedenini sormasan da sadece sarılsan olur mu, diye soran. En yakın arkadaşım dediği kişininse "Beomgyu özür dilerim. Ama ben seni anlamıyorum. Lütfen ağlama artık." Dediği o agresif, güzel yüzlü, iş görür nitelikli biraz felsefik biraz sevimli çocuğum ben.

"Sikik Beomgyu üç saattir seni bekliyorum!"

Bu da Yeonjun. Benim onu iki haftadır beklediğim arkadaşım.

"Sarışın! Yemin ederim çok özledim. Kes ağlamayı da telefonuna bakmayı dene. Attığım yirmi yedi mesajdan birini okuma tenezzülünde bulunursun belki." Diyorum Yeonjuna. Bir yandan da aramızdaki son beş adımı kapatıyorum alelacele.

Dün gece uyumadan bu binanın önünde buluşacağımız ilk anı aşırı dramatize ederek canlandırmıştım kafamda.

Hiç bir zaman kafamdaki gibi olmaz ama ben yinede uyumaya çalışırken sadece yarın yaşayacağım anları, ertesi günün eskimiş kalacak anılarını canlandırırım kafamda. Çoğu zaman bunu yapmak istemem çünkü sonu kesinlikle hayal kırıklığına çıkıyor. Ama insan aklı bu ya. İstemesek de çalışıyor. Ben yine kırılıyorum.

Sarılıyor Yeonjun bana. Kahvenin buharı gitmeden kahveyi içmek gibi bir sarılış bu. Yanık hissi bırakıyor dilde. Sızlatıyor orayı. Ama kahvenin tadını alamıyorum bile. Oysa dün gece bana öyle bir sarıldığını hayal etmiştim ki. Gül olsak dikenlerimiz birbirine kenetlenirdi. Çiçeklerimiz yaprak dökerdi.

sıfırdan geriye say, taegyu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin